Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde yerel hükümet, Ulusal Güvenlik Kanunu çerçevesinde, polise mahkeme izni olmadan hanelere girebilme ve internet sağlayıcı firmalara müdahale etme gibi yeni yetkiler verildiğini açıkladı.
Hong Kong yerel hükümetinin resmi gazetesinde yayımladığı yeni güvenlik kanununun ilave maddelerine göre, polis, "olağan dışı durumlarda" mahkeme izni olmadan evleri arayabilecek.
Polis ayrıca soruşturma esnasında kişilerin kentten ayrılmasına kısıtlama getirebilecek, yeni güvenlik kanununda suç teşkil eden menkul ve gayrimenkul varlıklarla gelirlere el koyabilecek.
Sosyal medya ve mesajlaşma platformlarına müdahale
Yeni yetkililerle polis, internet hizmeti sağlayan şirketler, sosyal medya ve mesajlaşma platformları ile bu platformları kullanan kişilerden, ulusal güvenliği tehdit eden elektronik mesajları kaldırmalarını ve kısıtlamalarını talep edebilecek.
Söz konusu mesajları yayımlayan kişilerin, mesajları kaldırmaması durumunda, polis bu kişilerin elektronik ekipmanlarına el koyulması amacıyla mahkemelere karar çıkarması için başvurabilecek ve mahkeme kararıyla ilgili şirket ve platformlardan bu kişilerin kimlik bilgilerini vermelerini isteyebilecek.
Polisin emrine uymayanlar para veya hapisle cezalandırılacak
Polisin taleplerine cevap vermeyen internet sağlayıcı şirket, platform ve kişiler 100 bin Hong Kong dolarına (yaklaşık 13 bin dolar) kadar para cezası ya da 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Ayrıca yanlış veya eksik bilgi veren kişi veya şirketler benzer cezalar ile yüzleşmek durumunda kalacak. Ayrıca polis, Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam'in onayıyla iletişime müdahale edebilecek, gizli izleme ve dinleme faaliyetleri yürütebilecek.
Polis, yabancı siyasi organizasyonlardan, Hong Kong ile alakalı faaliyetleri konusunda personellerinin bilgisi, menkul, gayrimenkul varlıklar ve yapılan masraflar hakkında bilgi talep edebilecek.
Hong Kong'da yürürlüğe giren yeni güvenlik kanunu
Çin'in en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi (UHK) Daimi Komitesinde 30 Haziran'da kabul edilen ve Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından imzalanan yasa aynı gün içinde Hong Kong'da yürürlüğe girmişti.
Devleti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri yasaklayan yasa, içeriği itibarıyla asıl olarak geçen yıl haziran başında suçluların Çin'e iadesini öngören yasa tasarısına karşı başlatılan ve yılsonuna kadar yoğun kitle protestolarıyla sürdürülen hükümet karşıtı protesto hareketini hedef alıyor.
Yasa ile Çin medyası tarafından Hong Kong'un "vatan hainleri" olarak yansıtılan muhalif gazeteciler, iş adamları ve aktivistlerin ulusal güvenlik gerekçesiyle yargılanmalarının önü açılırken, bu kapsamda yasaklanan suçları işleyenlere 3 yıldan müebbete kadar hapis cezası verileceği belirtiliyor.
Ayrıca yasa Hong Kong Baş Yöneticisi Lam'e ulusal güvenlik yasasını ilgilendiren vakalara bakacak hakimlerin atanması yetkisini de veriyor. Bölgede yargı bağımsızlığı tartışmalarını tetikleyen bu yetkiyle birlikte bazı "özel" vakaların davalarının Çin anakarasında görülmesinin önü açıldı.
Ulusal Güvenliği Koruma Komisyonu
Yasa kapsamında ayrıca Hong Kong Ulusal Güvenliği Koruma Komisyonu ve komisyon bünyesinde Ulusal Güvenlik Bürosu kuruldu. Komisyona Baş Yönetici Lam başkanlık ederken, Çin hükümeti ise bölgedeki merkezi hükümete bağlı İrtibat Ofisi Direktörü Luo Huining’i komisyona danışman olarak, Çin Komünist Partisinin Guangdong Parti Komitesi Genel Sekreteri Cıng Yenşiong'u da büroya direktör olarak atadı.
Komisyonun, Hong Kong'da ulusal güvenliği korumaya yönelik politikalar geliştireceği belirtilen yasada, bölgedeki hiçbir kurum, organizasyon veya kişinin, komisyonun çalışmasına müdahale edemeyeceği ve aldığı kararların yargı tarafından incelenmeyeceği aktarılıyor.
Personellerini Çin hükümetinin atayacağı belirtilen büronun ise ulusal güvenlik konusunda bilgi ve istihbarat toplayacağı, ulusal güvenliği tehlikeye atan vakalarla ilgileneceği belirtiliyor.
Çin hükümeti ve Baş Yönetici Lam, "ulusal güvenliği tehdit eden çok küçük bir azınlığı cezalandıracağını" belirttikleri yasayla Hong Kong'daki yasal boşlukların doldurulacağını savunurken, Batılı ülkeler ise Hong Kong'da 1997'den bu yana sağlanan yüksek otonominin zarar göreceğini ileri sürüyor. (AA)