Erzincan Başsavcılığı görevinde iken, terör örgütü üyeliği suçlamasına muhatap olan İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan, HSYK’nın son kararnamesi için ilginç bir iddiada bulunmuş: “Liyakata göre değil, siyasal iktidarın tercihlerine göre hareket edildi!”
Eski HSYKdöneminde, bu iddiayı biz yapıyorduk.. “Yargıtay üyeliğine, Danıştay üyeliğine seçimler, liyakata göre değil, Seyfi Dede tercihlerine göre yapılıyor!” diyorduk.
Bunun somut belgeleri de vardı.
Şimdi bizden kopya, Turgut Bey de aynı iddiayı yapıyor.
Ama elinde belgesi yok.
Devam ediyor Turgut Bey: “Yükselenlerle, tenzili rütbeye uğrayanların doğum yerlerine, etnik kimliklerine bakmak, gerçeği anlamaya yetiyor!”
Bu da eski HSYK döneminde, bizim belgelediğimiz bir iddia..
Elimizde belgeleri olmasına rağmen, biz her şeyi net olarak ifade edemiyorduk. Şimdi Turgut Bey’in konuyu gündeme getirmesini fırsat bilip, “hodri meydan” diyelim..
Eski HSYK dönemindeki “yükselenler, tenzil-i rütbeye uğrayanlar”a da bakalım. Yeni HSYK dönemindekilere de..
Tek tek inceleyelim, “doğum yerleri”ne göre neler yapılmış HSYK’da, Yargıtay’da,Danıştay’da..
Var mısınız?
“Dakika bir, gol bir” türünden somut bir soru yönelteyim Turgut Bey’e, “9 kişilik HSYK’da (asil ve yedek) iki tane Çorumlu olursa, sizce bu normal midir?”
Öyle ya, Turgut Bey soruyor, “yükselenler, doğum yerlerine göre belirlendi” diyor ya..
Ben de kendisine, “9 kişilik herhangi bir listede, sen de böyle bir ikinci örnek göstersene!” diyorum..
Evet, tüm hakim ve savcıların atamalarını, disiplin işlerini belirleyen HSYK’da, daha bir ay öncesine kadar iki Çorumlu üyemiz vardı.
“Çorum’un neyi eksik, niye olmasın?” diye itiraz etmesin kimse..
Bir Çorumluya kimse itiraz etmez.
Ama 81 ili olan bir ülkede, 9 kişinin içinde iki tane birden Çorumlu varsa.. İşte ona bizimle birlikte, Turgut Bey’in de itiraz etmesi gerekir.
Tabiî; hukuktan birazcık kırıntı kaldı ise..
İkisi Çorumlu da, diğerleri tüm illerimize orantılı olarak dağılmış mı?
Nerdee?
Çorumlunun emmisi Malatyalı.. Malatyalının emmisi Sivaslı..
Gülmeyin, gülmeyin.
HSYK’da aynen, böyle bir üyelik yapısı vardı işte..
Şimdi kalkmış Turgut Bey, “yükselmelerde doğum yeri kriteri uygulandı” diyor.
Bakın yeni HSYK üyelerine.. Benzer bir yapı var mı orada? Mesela; Konyalı kaç üye var, gösterir misiniz bana?..
Muhafazakârlığı ile bilinen diğer illerimizden hangisinde doğanlar, 22 kişilik listede, ikiden fazla sayıda..
Hodri meydan..
Yargıtay’ı da alalım mercek altına.. Danıştay’ı da..
Ben söylemedim, Turgut Bey söyledi: “Doğum yerlerine bakmak gerekir” diye..
Haydi bakalım mıDanıştay üyelerinin doğum yerlerine Turgut Bey?..
Var mısın, böyle bir tesbite?..
Yargıtay üyelerine de bakalım, hangi illerde yoğunlaşmışlar?
Bırakın muhafazakârlığı ile bilinen illerden üye alınmamasını, eski dönemde İstanbul’dan bile üye seçmemeye büyük özen gösteriliyordu..
Ankara dükalığı vardı çünkü..
Hem etnik köken, hem mezhepsel durum, hem de Ankaralılık.
Üçü birden önemli bir rol oynuyordu, eski HSYK döneminde..
Buyurun, yeni dönemdeki HSYK üyelerinden başlayalım, karşılaştırmaya..
Yeni HSYK üyeleri içinde, benzer bir yoğunlaşma var mı, yok mu?
Sonra da yeni HSYK’nın yaptığı atamalara bakalım..
İddia ediyorum, eski HSYK dönemindeki “doğum yerlerine göre yükselme” gerçeği o kadar belirgindir ki; oransızlık o kadar fecaat arz ediyordur ki, yeni dönem için aynı suçlamayı yapan Turgut Bey’in bile ağzı iki karış açıkta kalır!
Var mısınız Turgut Bey?
Her ilin nüfusuna bakacağız. Türkiye nüfusuna oranını alacağız. Sonra da o ilde doğmuş Yargıtay-Danıştay üyeleri oranlarına bakacağız.
Hodri meydan.
Görelim bakalım, Dede’leri..
Görelim bakalım, torunları!
YENİ AKİT