HAKSÖZ-HABER
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tanısını kolaylaştıran ve salgının yayılmasının kontrol altına alınmasında kilit rol oynayan hızlı tanı kitlerinin hangi hastanelerde bulunduğu konusunda net bir bilgi verilmemesi sağlık çalışanlarını ve vatandaşları endişeye sokuyor.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının Türkiye’de görülmesinin ardından Sağlık Bakanlığı hâlihazırda yürüttüğü çalışmaları hızlandırmış ve Bakan Fahrettin Koca ülkenin bir medikal malzeme sorununun olmadığını duyurmuştu.
Başlarda bakanlık tarafından yürütülen operasyonlarla günler içerisinde konabilen hastalık tanısının, üretilen ve satın alınan kitler sayesinde dakikalar içerisinde mümkün olacağı belirtilmişti.
Sağlık Bakanı Koca yaklaşık bir hafta önce Çin’den de bir milyon kit alındığını ve devamının da geleceğini söylemiş, bu kitlerin süratle hastanelere dağıtılacağını bildirmişti.
Fakat gelinen nokta itibarıyla Kovid-19 semptomlarıyla hastanelere başvuran hastaların hızlı tanı kiti bulunmaması sebebiyle evlerine gönderildiği, test sonuçları günler sonra çıkan hastaların bu süre zarfında virüsü yaymaya devam ettiği iddia edildi.
Başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerde hastanelere başvuran pek çok hastanın başvurdukları hastanelerde aynı cevapları alması hem sağlık personellerini hem de vatandaşları endişelendirdi.
Öte yandan yine sosyal medyada paylaşımlarında bulunan sağlık çalışanları, maske, koruyucu elbise gibi medikal koruyucu malzemeler konusunda da sorunlar yaşandığını öne sürdü.
Bazı yerlerde doktorların kendi imkânları ile maske türü çözümler üretmeye çalıştığı görülürken, ülkenin dört bir yanında maske vb. medikal malzemelerin üretildiği ve bakanlığa ya da hastanelere bağışlandığı biliniyor.
Sağlık Bakanlığı’nın sürecin başından beri yürüttüğü çalışma ülke içinde ve uluslararası arenada takdir toplamışken işin organizasyon kısmında bu tür aksaklıkların yaşanması, akla il sağlık müdürlükleri ve aradaki lojistik birimlerin işi yeterince ciddiye almadığı sorularını getiriyor.
Tüm bu endişelerin ortadan kalkması için bakanlığın birinci ağızdan olayı şeffaflaştırmak için açıklama yapması elzem hale geldi.
Başta İstanbul'un nüfus ve potansiyel hasta yükü karşısında sağlık çalışanlarının özverili çalıştığı konusunda bir şüphe yoktur. Fakat hastanelerin ciddi bir şekilde il sağlık müdürlüklerinden lojistik destek almaları gerektiği biliniyor. Malzeme teminleri tek elden koordine edilmeli ve sağlık personellerimizin fedakarlıkları organizasyon bozukluklarına kurban edilmemelidir.
Büyük hastanelerde, Bağcılar, Bakırköy Sadi Konuk, Haseki ve Gaziosmanpaşa Eğitim Araştırma Hastaneleri gibi büyük sağlık kuruluşlarında testlerin çok uzun sürdüğü sosyal medya sitelerinde sıkça gündeme gelmektedir.
Hastalık belirtisi gösteren vatandaşların test sonuçlarının günler sonra alınması tüm toplum için tehlike arz etmektedir. Bu konuda en büyük yük ve kaos potansiyeli de İstanbul'dadır.
Tanı kitlerinin hangi hastanelere gönderildiği ya da gönderilmediyse bunun sebeplerinin açıklanması gerekiyor. Ayrıca medikal malzeme yetersizliğinin de bir an önce giderilmesi, hastalığa karşı ön cephede bulunan sağlık çalışanları açısından hayati önem taşıyor.