Hızlı geri çekilme için Meclis devreye...

Kurtuluş Tayiz

Selahattin Demirtaş elindeki kısa açıklama metnini okumaya başladığında heyecanlıydı, ekran başında bu ânı kaçırmak istemeyen izleyiciler de öyle... Aslında duymak istediğimiz birkaç sihirli kelimeydi; bize barışı çağrıştıracak, şu lanet savaşa artık son noktayı koyacak sözcükleri duymak istiyorduk. Öcalan, bunun için 21 mart gününe kadar beklememiz gerektiği mesajını verdi ama yapacağı “tarihî çağrı”ya dair birtakım ipuçlarını paylaşmayı da ihmal etmedi.

Üçüncü heyetin İmralı dönüşünde yaptığı kısa açıklamadan, Öcalan’ın Newroz’da silahları susturup silahlı militanlarını sınır dışına çekeceğini net olarak anladık. Sadece bunun bile çok önemli bir gelişme olduğunun altını çizmekte fayda var. Abdullah Öcalan “tek bir can daha toprağa düşmeden”, silahlı güçlerin çekileceği mesajını verdi. Satır aralarında “yüce parlamento”nun da bu “tarihî” önemdeki adımı destekleyeceğini umduğunu vurgulama gereği duydu. Öcalan’ın basına açıklanan mesajının en çok tartışılan kısmını da burası oluşturuyor: “Silah meselesini de hızla ve zaman kaybetmeden, bir tek can dahi yitirilmeden çözmek istiyorum. Bütün bunların pratikleşmesi için yüce bir iradeyi temsil eden parlamentonun ve siyasi partilerin sunacağı desteği çok değerli buluyorum. Geri çekilmenin hızla gerçekleşmesi ve barışın kalıcı hale gelmesi için ümit ediyorum ki parlamento da aynı hızla üzerine düşen tarihi misyonun gereğini yapacaktır.”

Açıklamanın bu kısmı için “Öcalan’ın geri çekilme için Meclis’ten çağrı yapılması şartını koştuğu” değerlendirmeleri yapıldı. Bu sözlerden Öcalan’ın geri çekilmeyi şarta bağladığını çıkarmak hayli zor. Bu ifadelerden Öcalan’ın silahları susturup silahlı militanlarını sınır dışına çıkarma kararı aldığı açıkça anlaşılıyor; ancak bu çekilmenin herhangi bir provokasyonla, problemle, engelle karşılaşmaması ve hızlı gerçekleşmesi için Meclis’in, parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin desteğine ihtiyaç olduğu tesbitinde bulunuyor. Bu ifade son derece gerçekçi ve sonuç almaya dönük bir kaygının yansıması bence. 1999’da benzer şekilde örgütüne geri çekilme çağrısı yaptığında militanları Öcalan’ın kararını dinlemiş ancak o militanların pek çoğu sınırda askerin kurduğu pusularda can vermişti. Öcalan, o kararının siyasi ağırlığını hâlâ omuzlarında hissediyor olmalı ve bu kez de siyasi faturanın tek başına kendisine kesilmesine karşı önlemini alıyor.

Peki, Öcalan’ın parlamentodan beklentisinin daha açık ifadesi ne?

Daha önce sızan İmralı tutanaklarında Öcalan, bu konuda şunları ifade etmişti: “Çekilme parlamento kararı ile olacak. TBMM onaylayacak, çekilme komisyonla olacak. Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak.”

Bu ifadelerden Öcalan’ın “güvenli geri çekilme” koşullarının sağlanmasını istediği anlaşılıyor. Bunu sağlayacak olan da doğal olarak parlamentodur ve siyasi iktidardır. Sınırdan çıkışlar için zaten yasal bir güvenceye ihtiyaç duyulduğu inkâr edilemez. Meclis, bu çekilmenin güvencesini bir şekilde sağlamak ya da vermek zorunda değil mi?

Öcalan adına yapılan kısa açıklamadan Öcalan’ın parlamentoda grubu bulunan diğer siyasi partileri de sürece dâhil etmek istediği anlaşılıyor. Öcalan, Meclis’teki diğer partilerden temsilcilerin yer alacağı, çekilmeyi gözleyen, herhangi bir sorun yaşandığında devreye girecek, çekilme önündeki engelleri ortadan kaldıracak bir gözlemci heyet buna âkil adamlar topluluğu da diyor talep ediyor. MHP’yi bilmem ama Meclis’teki diğer üç partinin böyle bir gözlemci heyet içerisinde yer alması çok ihtimal dışı değil. Belki de bazı vekillerin de içinde yer alacağı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan bir grup çekilme sürecinde gözlemci heyet olarak bulunabilir. Bu konuda sivil toplumun da katkısıyla zaten kendiliğinden çekilmeyi denetleyen heyetlerin oluşacağını varsayabiliriz. Bu gözlemci grupların içerisinde siyasi parti üyesi bir kaç vekilin bulunmasının herhangi bir zararı olmaz.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in önceki gün katıldığı bir televizyon programında “çekilme konusunda parlamentonun yasa çıkartabileceğine” ilişkin sözleri, bence çekilme sürecinde Meclis’in bir şekilde devreye girmesi konusunda İmralı ile uzlaşma sağlandığına işaret ediyor. Öcalan örgütüne kalıcı çatışmasızlık ve sınır dışına çekilme için emir verdikten sonra siyasi iktidara ve Meclis’e düşen bu fırsatı kaçırmamak ve en çabuk sürede çekilmenin gerçekleşmesi için gerekli bütün kolaylıkları sağlamak olmalıdır.

kurtulustayiz@gmail.com

TARAF