Hizbullah Komutanı Humus’ta mı Öldürüldü?

Hizbullah komutanı Ali Hüseyin Nasif'in Humus'ta öldürüldüğü iddiaları Hizbullah tarafından yalanlanmadı.

HAKSÖZ-HABER

Hizbullah komutanının Humus’ta öldürüldüğü iddialarını yalanlamayan Hizbullah, Ali Hüseyin Nasif’in “cihadi vazifesini ifa sırasında” şehit olduğunu ve Bekaa Vadisinde bulunan köyünde defnedildiğini duyurdu.

Guardian’ın Beyrut muhabiri Martin Chulov’un haberi:

Suriyeli muhalif kaynaklarca ileri sürülen ve Hizbullah örgütünün kurucularından Ali Hüseyin Nasif’in geçtiğimiz hafta sonu Humus’ta yol kenarına yerleştirilen bir bombanın patlatılması neticesinde öldürüldüğüne dair iddialar henüz netliğe kavuşmuş değil. Lübnan hükümetinden bir yetkili Nasif’in cesedinin Suriye’den Masnaa sınır kapısından geçirilerek ülkeye getirildiğini bildirdi.

Ölümüyle ilgili haberler yayınlayan Hizbullah’a ait kaynaklardan el-Menar televizyonu ve moqawama sitesi Nasif’in “cihadi vazifesini yerine getirirken” öldüğünü duyururken, nerede ve nasıl öldüğüne ilişkin hiçbir ayrıntı vermedi.

Nasif’in köyü Buday’dan yetkililer yakın zamanda 7 Hizbullah savaşçısının da Suriye’de yaralandıklarını söylediler. Bir başka haberde ise Zeynel Abidin Mustafa isimli bir Hizbullah mensubunun da “cihadi vazifesini ifa sırasında” öldüğü bildirildi. Cenaze törenine katılmak için parti yetkililerinin Beyrut’tan Baalbek’e geçtikleri de hatırlatıldı.

Suriye’deki çatışmalarda Hizbullah savaşçılarının yer alıp almadıkları tartışması uzun zamandır sürüp gidiyor. Suriyeli isyancıların ve muhalif grupların ısrarlı iddialarına karşın Hizbullah 18 aydır süren Suriye isyanında rejimin yanında aktif biçimde yer aldıklarını ve savaştıkları iddialarını kabul etmiyor.

Kazılan Yeni Mezarlar Dikkat Çekiyor

Hizbullah’ın açık bir biçimde Suriye yönetimine destek verdiğinin bilinmesine rağmen Hasan Nasrullah kendilerinin sadece Beşşar Esed rejimine moral destek sağladıklarını iddia etmekte. Bununla birlikte yaz boyunca Lübnan’daki mezarlıklarda şehitler için artan bir şekilde yeni mezarlar kazıldığı gözlerden kaçmadı. Yakınlarını kaybeden aileler arasında rahatsızlıklarını dillendirenlerin sayısının her geçen gün arttığı da gelen bilgiler arasında.

Bugüne kadar cenaze törenleri genelde sınırlı sayıda insanın katılımıyla gerçekleşti ya da sadece küçük haberlere konu oldu. Ne var ki, Salı günü Nasif’in cenazesine ilişkin görüntüler artık eski örtme-gizleme siyasetinden vazgeçildiğinin bir işareti olabilir.

Hizbullah’ın Lübnan’daki varlığı sadece Suriye açısından değil, Lübnan’daki mezhebi gerilimi artırma noktasında da büyük bir potansiyel risk barındırıyor. Öte yandan ülkesindeki halk ayaklanmasını yabancı aşırılık yanlısı ve tekfirci savaşçıların bir komplosu olarak niteleyen Beşşar rejimine karşı giderek artan sayıda Sünni savaşçının Suriye’deki isyana dahil olduğu da biliniyor.

Suriye ordusundan ayrılan bazı askerler görev yaptıkları sırada pek çok Hizbullah mensubunun varlığına şahit olduklarını söylüyorlar. Ağustos ayında Guardian’a konuşan iki firari asker özellikle Humus’ta ve Lübnan sınırından 15 km. mesafedeki Qusayr çevresinde Hizbullah’ın operasyonlarına şahit olduklarını açıklamışlardı.

Reyhanlı kampında kalan firari askerlerden biri bu kişilerin kimliklerini ve bulunuş amaçlarını gizlemediklerini söylüyorlardı: “Onlar cihad etmek ve Esed’in teröristleri yok etmesine yardımcı olmak için geldiklerini söylüyorlardı.

Kaynak: Guardian / 2 Ekim 2012 

 

Lübnan Haberleri

Lübnan'daki saldırılarda 52 kişi can verdi
İşgal rejimi Beyrut'u vurmaya devam ediyor
BM: Lübnan'da iki aydan kısa bir sürede 190 sağlık çalışanı öldürüldü
Soykırımcı İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda can kaybı 3 bin 558'e yükseldi
Hizbullah, Tel Aviv'deki hassas askeri noktalara İHA'larla saldırdığını duyurdu