Hizb-ut Tahrir'e kurulan “silah kumpası” çöktü

Hizb-ut Tahrir ile ilgili 2009 da kurulan silah kumpası dosyasında Yargıtay berat kararı verdi.

FETÖ”cü emniyet görevlileri tarafından 2009 yılında Köklü Değişim Medya Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Uğurlu’nun evine yerleştirilen silahlar nedeniyle yürütülen davada 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden sonra Yargıtay da beraat kararı vermesi üzerine, Hizb-ut Tahrir'e yönelik "silahlı terör örgütü kumpası” tamamen çöktü.

2009 yılından itibaren devam eden dava hakkında kapatılan Ankara 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi 12,5 yıl ceza verirken, bu karar “FETÖ” kumpasının araştırılması gerekçesiyle Yargıtay tarafından 2017’de bozulmuştu.

“FETÖ”cü emniyet mensupları tarafından 2009 yılında Süleyman Uğurlu’nun evine silah ve askerî mühimmat yerleştirildi. Bu kumpası, bina sakinlerinin ifadeleri de doğruladı. Operasyonu yapan emniyet güçlerinin, “FETÖ” suçlamasıyla Kozmik Oda, Balyoz gibi davalarda haklarında soruşturma ve ihraç kararı olduğu mahkeme tarafından tespit edilmişti.

Ayrıca bu davanın safahatında yer alan birçok hâkim ve savcı hakkında “FETÖ” suçlamasıyla davalar açılmış ve mahkûmiyet kararları verilmişti.

15 Aralık 2021 tarihinde Ankara 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, savcı mütalaası alındı ve sanıkların savunmaları dinlendi. Ardından mahkeme heyeti Süleyman Uğurlu, Ercan Tekinbaş, Hakkı Eren ve diğer iki kişi hakkında tüm suçlamalardan beraat kararı vermişti.

Bir üst mahkeme olan Yargıtay da aynı kararı vermesi üzerine atılan iftira ve kumpas tamamen çökmüş oldu.

Anayasa Mahkemesi, Hizb-ut Tahrir hakkında “terör örgütü” olmadığı yönünde toplamda 9 ayrı hak ihlali kararı vermişti. Bazı yerel mahkemeler AYM’yi hiçe sayarak mahkûmiyet kararları verirken, Ankara 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi ve ardından Yargıtay AYM kararlarına uygun karar vermiş oldu.

1953’te kurulan ve dünya çapında 40’tan fazla ülkede çalışma yürüten Hizb-ut Tahrir, Türkiye’de ise 1960’lı yıllardan beri fikri ve siyasi çalışma yürütüyor. Kurulduğu günden bugüne ne Türkiye’de ne de başka bir ülkede hiçbir suretle cebir ve şiddet yöntemine başvurmadığı emniyet ve istihbarat raporları ile sabitken yargı zulmüne ve kumpaslara maruz kalıyor.

Süleyman Uğurlu, daha önce Ankara 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği beraat kararı sonrası yaptığı programda avukatı Mustafa Kocamanbaş ile dava sürecine dair açıklamalarda bulunmuştu.

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu