Hıristiyanlığın son kalesi ABD idi. Galiba bu kale de sonunda çöküyor. Aydınlanma ve modernizm belası Hıristiyanlığı Avrupa’dan kovdu ve Avrupa Hıristiyanlık sonrası dönemi yaşamaya başladı. Galiba ABD de onu izliyor.
Geride ABD kalmıştı lakin Newsweek dergisinin son sayısının kapağı artık ABD’nin de Avrupalılaşma yolunda seyrettiğini ve Hıristiyanlık değerlerini kaybettiğini ortaya koyuyor. ABD de Hıristiyanlık sonrası döneme girebilir. Bu düşüş veya gerilemeyle alakalı bir sembolle bir gerçek üst üste geldi. Sembol şüphesiz Obama’nın konuşma yaparken haç’ı kaldırmasıydı. Bu daha çok sembolik öneme haiz bir davranış. Bilindiği gibi, ahirzamanla alakalı haberlerde Mesih’in domuzu öldüreceği ve haç’ı da kıracağı ifade edilmektedir. Elbette ne Obama haçı kırmıştır ne de Mesih’tir. Lakin yine de bir işarettir ve sembolik bir değeri var. Bu sembolik eylemin bir iyi bir de kötü tarafı var. İyi tarafı, haç üzerine düğümlenen Hıristiyanlık tahrifatının artık zail olmaya yüz tuttuğunu gösteriyor. Hıristiyanlık sembolleri birer ikişer tarihe karışıyor. Halbuki minare gibi İslam sembolleri Batı’da da yükseliyor, yaygınlaşıyor. Polonya gibi Katolik bir ülkede halk ruhbanlığı tasvip etmediği gibi, sureta ruhban hayatı yaşayan papazların da neredeyse tamamına yakınının gizlice evli olduğu veya gayri meşru bir şekilde kadınlarla yaşadığı ortaya çıkmıştır. İşin ikinci yönü de şu: Fizik ve tabiat boşluk kaldırmaz gerçeği muvacehesinde Hıristiyanlıktan boşalan yeri kısmen de olsa dinsizliğin doldurması ihtimali ve doldurmaya çalışmasıdır. İşin üzücü kısmı da budur. Öyleyse tahrifat bir şekilde sona ererken onun yerini de kısmi de olsa dinsizlik mi alıyor? Bu çok doğru değil. Newsweek, Hıristiyanlığın ontolojik olarak çöktüğünü gösteriyor. Galiba ABD bütün değerleriyle birlikte çöküyor. Ekonomik ve siyasi ve medeniyet buhranı derken bir de bunlara dini buhran eklendi. ABD’de hayal bile edilemeyen bir ilk yaşandı ve bir siyahi aday Beyaz Saray’a oturdu. Haçlılık zihniyetiyle sağa sola savaş açan ve Bush dönemindeki Hıristiyanlık vurgusu da neredeyse tepetaklak oldu.
Türkiye’de Newsweek’in kapak konusuna ilk temas eden Ahmet Kurucan oldu ve Zaman’da şu çarpıcı gerçeğe değindi: “Makale, son 19 yıldır Amerika’da Hıristiyan nüfusunda % 10 oranında azalma olduğundan bahsediyor. 1990’da Hıristiyan’ım diyen insan oranı % 86, 2009’da % 76. Bu süreçte ateistlerin sayısında da yükseliş var; 1990’da 1 milyon, 2009’da ise 3,6 milyon. Yazı, söz konusu Hıristiyan oranındaki düşüşün sorgulanması gerektiğini, bu gerçekle hemen, şimdi, acilen yüzleşilip “biz ne idik, şimdi neyiz ve nereye doğru gidiyoruz” sorularının sorulmasını, sağlıklı cevaplar bulunarak yeniden istikamet belirlemesine gidilmesini salık veriyor. Aksi halde sürecin bu hızla devam etmesi durumunda din eksenli bir temele dayanan kültürlerinin makas değiştireceğini ve bunun siyasî, iktisadî ve hukukî sistemlerini etkileyeceğini ve bu etkilerin müsbetten ziyade menfi olarak fert ve toplum hayatına yansıyacağını söylüyor...” Newsweek’in kapağı Batı’nın düşüşü kitaplarından 100 yıl sonra Hıristiyanlığın da düşüşe geçtiğini gösteriyor. Ya da düşüşler birbirini kovalıyor ve tamamlıyor. Zincirleme bir düşüş var. Batı uygarlığı çığ gibi insanlığın üzerine yuvarlanıyor ve bu düşüşün ve savruluşun kapsamını ve hacmini tasavvur etmekte zorlanıyoruz. Bu düşüş neredeyse 11 Eylül’le birlikte sembolleşen İkiz Kulelerin düşüşü ve yere çakılışını hatırlatıyor. Ani ve de hızlı. Bush’lar dışarıda Haçlı savaşları verirken içeride savaşı kaybetmişler. Ya da Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuşlar. Dimyat da vaktiyle Haçlı saldırılarından birisine sahne olmuştu. Belki de bu Mısır deyimi o günlerden kalmadır. Kim bilir? Dini mensubiyeti olmayanların oranı yüzde 15’ler seviyesine yükselmiş durumda. Newsweek’in kapağı üzerine yorum yapan Amerikalı yazarlar Hıristiyan Amerika kavramını yanlış buldukları gibi Allah’ın krallığı gibi kavramları da fantezi ve gerçekdışı buluyorlar. En azından miadını doldurduğu kabul ediyorlar. Bu yazarlar Newsweek’in tespitlerini ve değerlendirmelerini kesin olmakla birlikte eksik buluyorlar. Durumun daha da vahim olduğu görüşünü taşıyorlar. Newsweek’in kapağından anlaşılan, ABD’de gerileyen dindarlık aslında organize ve yapısal dindarlık. Bu ise haddi zatında bir sıhhat işareti.
ABD Başkanı Obama ise Georgetown Üniversitesi’nde Hz. İsa’nın adının yazılı olduğu panoyu ve haç sembolünü kapattırarak konuşunca olan oldu ve ortalık karıştı. Amerikan NBC, Fox televizyon kanalları, Wall Street Journal gazetesi gibi yayın organlarında geniş yer alan habere göre, Katolik dernekleri tepki gösterdi, öğrenciler okul yönetimini Georgetown’ın Hristiyan mirasına saygısızlıkla suçladı. Fransız Devriminin yaşandığı yıl olan 1789’da Katolik Cizvit rahiplerinin kurduğu Georgetown’ın yetkilileri, Beyaz Saray’ın isteği doğrultusunda Obama’nın konuşma yaptığı kürsünün hemen arkasında Hz. İsa’nın isminin Latince yazılışı olan IHS (Iesus Hominum Salvator-İnsanlığın kurtarıcısı İsa) sembolü ve haçı örtüyle kapattı. Cumhuriyetçiler’e yakın Fox televizyonu Obama’nın aynı kürsüde senatörken yaptığı konuşmanın kayıtlarını yayınladı ve sembollerin o dönemde kapatılmadığını gösterdi.
Sonuçta, Obama’nın maksadı ne olursa olsun bu aslında ABD’de değişimi gösterdiği gibi Hıristiyanlığın evrildiğini ve yok olma ya da tashih süreciyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor.
Anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.
VAKİT