AA muhabirinin Güney Asya Terörizm Portalı ve Hindistan İçişleri Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, 1999-2019 yıllarında solcu aşırılıkçılarla hükümet güçleri arasında çıkan çatışmalarda yaklaşık 8 bini sivil, 14 bin kişi hayatını kaybetti.
Ölenler arasında 2 bin 700’ün üzerinde güvenlik görevlisi bulunurken, operasyonlarda kendilerini Çin Komünist Partisinin ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu Mao Zedong'un "devrimin şiddet yoluyla gerçekleşmesi" fikrini benimseyen 3 bin 250’den fazla Maocu isyancı da etkisiz hale getirildi.
Maocuların 1967'de ayaklanma olarak başlayan ve yıllar sonra ülkenin en büyük iç güvenlik tehditlerinden biri haline dönüşen isyanlarının gücü Hindistan hükümetinin 2009’da başlattığı Yeşil Av Operasyonu ile büyük ölçüde zayıflatıldı.
İlk kıvılcım Naksalbari köyündeki isyanda ateşlendi
İngiltere'den bağımsızlığını 1947’de kazanan Hindistan’da devam eden yoksulluk, sosyal ve ekonomik eşitsizlik, 1967'de Batı Bengal eyaletindeki Naksalbari köyünde ayaklanmaya sebep oldu.
Mao yanlısı Charu Majumdar, köylülerden alınan yüksek vergiler, yoksulluk ve eşitsizlik gibi sorunları yüksek sesle dile getirerek büyük toprak sahipleri ve Hint devletine karşı ayaklanma başlattı.
Köylülerin de destek verdiği ayaklanma 72 gün sürdü. Eyalet başkenti Kalküta’da 1972'de yakalanan Majumdar, bir süre sonra öldürüldü.
Adını o dönem küçük bir ayaklanma olarak nitelenen isyanın geçtiği köyden alan Naksalit/Maoist hareket, bugüne kadar varlığını sürdüren isyan hareketi oldu.
Kendilerini Naksalbari mirasının gerçek temsilcileri olarak ilan eden çok sayıda parti kuruldu.
Bunlar arasında en büyükleri 1969’da Kanhai Chatterjee’nin kurduğu Maoist Komünist Merkezi (MCC) ve Charu Majumdar’ın kurduğu Hindistan Komünist Partisi (Marksist - Leninist) oldu.
Maoist Komünist Merkezi (MCC) ile Hindistan Komünist Partisinin (Marksist - Leninist/PWG), 21 Eylül 2004'te birleşmesi sonucu Hindistan Komünist Partisi - Maoist (CPI-Maoist) kuruldu.
BBC'ye göre, CPI-Maoist'in Halkın Kurtuluşu Gerilla Ordusu (PLGA) adında 8 ila 10 bin kişilik gerilla gücü bulunuyor. CPI-Maoist, halihazırda ülkede faaliyet gösteren en büyük silahlı örgüt durumunda.
Kırmızı Koridor'da propagandayla yoksul halkın desteğini aldılar
Faaliyette bulundukları bölgenin ülkenin en fakir eyaletleri olan Chhattisgarh, Odisha, Jharkhand, Bihar ve Andra Pradesh'ten oluşan "Kırmızı Koridor" içinde yer almasından faydalanan Maocular, yoksul halkın desteğini almak için propaganda çalışmaları yürüttü.
Naksalitler, "Chota Nagpur" ve "Orissa" platolarını içerisine alan Kırmızı Koridor'daki zengin maden yataklarının Hindistan hükümetince ulus ötesi şirketlere kiralandığını ve bu sebeple yerel halkın topraklarından edildiği iddiasını sık sık dile getirirken, bölgenin dağlık ve engebeli yapısı, Maocu isyancılara rahat hareket etme olanağı tanıdı.
Dandakaranya ve Janathana Sarkar
Dandakaranya adı verilen ve Hindistan’ın Jharkhand, Andra Pradesh, Orissa, Chhattisgarh, Madya Pradesh ve Maharasthra eyaletlerine yayılan alanı hükümetin boşluğundan yararlanarak "serbest bölge" olarak nitelendiren Maocu isyancılar, "Janathana Sarkar (Janathana hükümeti)" adını verdikleri paralel yönetimlerle halka "sözde hizmet sundu" ve "adalet dağıttı".
İki büyük örgütün birleşmesi şiddeti artırdı
Ülkenin birbirinden ayrı bölgelerinde faaliyet yürüten ve zaman zaman da kendi aralarında çatışan iki grubun 2004'te birleşmesiyle ortaya çıkan Hindistan Komünist Partisi (CPI-Maoist), isyanın büyümesinde önemli rol oynadı ve Hindistan hükümetince 2009’da yasaklandı.
Maocu isyancılar, 1990’lı yılların başlarında 4 eyalette ve 15 yerleşim biriminde aktifken, birleşme sonrası CPI-Maoist ile 20’den fazla eyalette yaklaşık 220 yerleşim biriminde faaliyet göstermeye başladı.
İsyanın ilk başladığı yıllarda ok, yay ve mızrak gibi geleneksel silahlar kullanan Maocu gerillalar, bir süre sonra güvenlik güçlerinden yağmaladıkları AK-47 gibi otomatik silahlarla saldırı düzenlemeye başladı, patlayıcı cihaz ve mayınları kullanmayı öğrendi.
"En büyük iç güvenlik tehdidi"
Maocu isyancılara karşı yürütülen mücadelede hem merkezi hükümet hem de eyalet hükümetleri kendi önlemlerini aldı.
Merkezi hükümet ile eyaletler arasında koordinasyon olmadan yürütülen çalışmalar, Maocuların daha da güçlenmesine yol açtı.
Hint hükümetinin 1967'de başlayan ayaklanmanın kısa ömürlü olacağı ve kısa sürede zorla bastırılacağına ilişkin beklentileri sonuçsuz kaldı. 2006'da dönemin Başbakanı Manmohan Singh, isyanın "ülkenin en büyük iç güvenlik tehdidi" haline geldiğini kabul etti.
Mücadele anlayışında değişikliğe giden Singh hükümeti, yerel milislere destek vererek, bölgedeki aşiretleri Maoculara karşı birlik olmaya çağırdı. Maocu isyancılarla savaşmaya gönüllü olanlara silah ve para yardımı yapıldı ve "özel polis memuru" gibi onursal rütbeler verildi.
Yeni Delhi’nin eyaletlere güvenlik alt yapısı sağlaması, operasyonlardaki istihbarat ağını güçlendirmesi ve merkezi paramiliter güçlerini Kırmızı Koridor’a yayması, Maocularla mücadele konusunda ciddi sonuçların alınmasına yol açtı.
Yeşil Av Operasyonu
Singh hükümeti, Kasım 2009’da bölgede devlet kontrolünü yeniden tesis etmek ve Maocu gerillaları temizlemek amacıyla "Naksalit Karşıtı Saldırı" operasyonunu başlattı. Medya tarafından "Yeşil Av Operasyonu" olarak isimlendirilen ve Hava Kuvvetlerinin desteklediği operasyona 100 binden fazla merkezi paramiliter güç katıldı.
Operasyonla Naksalitlerin gücü büyük ölçüde kırılırken, yaşanan sivil kayıplar, hükümeti eleştirilerin odağı konumuna getirdi.
Modi'nin çağrısı yanıtsız kaldı
2014'te Hindistan Başbakan'ı seçilen Narendra Modi, Chhattisgarh'daki mitinginde Maoculara silah bırakma çağrısı yaptı ancak karşılık bulamadı.
Devam eden operasyonlar sonucu 2015'te Maocuların faaliyet alanı 10 eyalet ve 105 yerleşim birimine geriledi.
Hükümet stratejisinin değişmesiyle Maocuların 2009’daki saldırı sayısı 2 bin 258 iken bu sayı Temmuz 2019 itibarıyla 200'ün altına indi.
Maocu isyancılar önemli sorun olmayı sürdürüyor
Hükümetin Kırmızı Koridor'un kalkınması için attığı adımlara karşın, yıllarca çatışmalara sahne olan bölgede halihazırda ulaşım, sağlık ve eğitim hizmetleri, içme suyu, kanalizasyon gibi temel kaynaklar yetersiz.
Hala çözüm bekleyen ekonomik ve sosyal sorunlar nedeniyle bölgede kalıcı barış ve istikrar da henüz sağlanamadı.
Ülke nüfusunun yüzde 5'i günlük 1,9 doların altında yaşam mücadelesi veriyor.
Naksalitler, Hindistan için 10 yıl öncesine göre varoluşsal bir tehdit gibi görülmese de ülke için önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
AA