NDTV kanalının haberine göre, Hindistan'a yasa dışı yollardan giren göçmenlerin vatandaş olmasını engelleyen 64 yıllık Vatandaşlık Yasası'nda değişiklik öngören tasarının Cumhurbaşkanı Ram Nath Kovind'in imzasıyla yasalaşmasının ardından başkent Yeni Delhi, aralarında öğrencilerin de bulunduğu yüzlerce kişinin protestosuna sahne oldu.
Delhi'nin güneyinde düzenlenen gösteriler sırasında bazı protestocular ile polis arasında çatışmalar yaşandı.
Bir grup protestocu üç otobüsü ateşe verirken polis, göstericilere göz yaşartıcı gaz ve coplarla müdahale etti.
Protestolarda iki itfaiyeci yaralandı ve bir itfaiye aracı hasar gördü.
Gösterilerin ardından yapılan açıklamada, öğrencilerin şiddet olaylarına karışmadıkları ve protestolarını barışçıl şekilde sürdürdükleri belirtildi.
Şiddet olaylarının "belirli unsurlarca" gerçek protestoları karalama ve itibarsızlaştırma girişimi olduğu kaydedilen açıklamada, "Şiddete karışan tarafları kınıyoruz. Öğrenciler coplandığı ve bazı kadın protestocular kötü şekilde dövüldüğü zaman bile sakin kaldık." ifadeleri kullanıldı.
Polis üniversiteye izinsiz girdi: 1 yaralı
Delhi polisi, başkentteki Jamia Millia İslamia Üniversitesine izin almadan girerek öğrenci ve üniversite çalışanlarına biber gazı ve gerçek mermilerle müdahalede bulundu.
Üniversite yetkilisi Waseem Ahmed Han, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, polisin üniversiteye zorla girdiğini, binanın camlarını kırdığını, öğrenci ve üniversite personelini darbettiğini savundu.
Han, biber gazıyla yapılan müdahalenin ardından öğrencilerin üniversite kütüphanesine sığındığını ve olaylarda polisin gerçek mermiyle ateş etmesi sonucu bir öğrencinin bacağından yaralandığını kaydetti.
Polisin üniversitenin giriş ve çıkışlarını kapattığına dikkati çeken Han, biber gazından etkilenenler ve yaralılar için kampüse sağlık ekiplerinin girişine izin verilmediği bilgisini paylaştı.
Üniversitede cuma başlayan protestolar sonucu üniversite yönetimi, sınavları erteleyerek kış tatili sebebiyle 16 Aralık-6 Ocak'ta eğitime ara verildiğini duyurmuştu.
Ülke genelinde protestolar düzenlenmişti
Assam eyaleti genelinde on binlerce kişi, tasarıyı protesto etmek için yolları kapatmış, zaman zaman göstericiler ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar çıkmıştı.
Eyaletin başkenti Guvahati'de düzenlenen gösterilerde polisin ateş açması sonucu iki sivil yaşamını yitirmiş, Tüm Assam Öğrenci Birliği (AASU) üyeleri, açlık grevi başlatmıştı.
Manipur, Tripura, Meghalaya ve Mizoram gibi kuzeydoğu eyaletlerinde de protestolar yaşanmış, Tripura genelindeki protestolarda aralarında güvenlik görevlilerinin bulunduğu 40 kişi yaralanmıştı.
Batı Bengal eyaletinde cuma günü binlerce kişi sokaklara çıkmış ve kara yolunu trafiğe kapatmıştı.
Ülkenin güneyindeki Tamil Nadu eyaletinin Salem bölgesinde aynı gün düzenlenen gösterilerde emniyet güçleri 100'den fazla kişiyi gözaltına almıştı.
Batı Bengal, Kerala ve Pencap eyaleti başbakanları, değiştirilen yasanın kendi eyaletlerinde uygulanmasına izin vermeyeceklerini açıklamıştı.
Müslümanlar yasa kapsamının dışında
Ülkenin çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı pozisyondaki Müslümanları bu kapsamın dışında tutan yasaya karşı protestolar düzenleniyor.
Yürürlüğe giren kanun kapsamında, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise yasanın dışında tutulacak.
Dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke Hindistan'ın, 200 milyon Müslüman'ı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için attığı bir adım olarak görülen kanun, Müslümanların sınır dışı edileceği veya hapse atılacağı gerekçesiyle çokça eleştirilmişti.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Jeremy Laurence, 13 Aralık'ta BM Cenevre Ofisinde düzenlenen basın toplantısında, "Hindistan'ın 2019 Yeni Vatandaşlık (Değişiklik) Yasası'nın doğası gereği temelde ayrımcı olduğundan endişe duyuyoruz." ifadelerini kullanmıştı.