HAKSÖZ HABER
Azınlıkların dini hayatına müdahale eden, ‘başörtüsünü yasaklayan’ Hindistan’ın, azınlık halklara karşı düzenlenen saldırılara hükümet nezdinde cezai yaptırım uygulamaması raporlara yansırken söz konusu rapor Hindistan'ı öfkelendirdi.
Hindu olmayanların dinlerine yönelik saldırıları desteklemekle suçlanan Hindistan, dini hoşgörü konusunda ABD'nin kendi sorunları olduğunu ileri sürerek raporu kınadı. Hindistan ayrıca, ABD’nin raporuna karşı ileri sürdüğü argümanlarla Müslümanlara ve Hıristiyanlara karşı işlediği cürümleri gizlemeye çalıştı.
Hindistan, ABD’li uzmanlar tarafından hazırlanan din özgürlüğü hakkındaki raporu, 'önyargılı' olarak hazırlanmış bir çalışma olarak tanımladı.
Hindistan, dini hoşgörü konusundaki sicilinin iyi olduğunu savunurken, Hintli yetkililerin azınlıklara karşı oldukça hassas davrandığını iddia etti. Oysa ABD tarafından yayımlanan raporda, Hintli yetkililerin özellikle Müslümanlara karşı işlenen suçlara müsamahakar davrandığı, ilgili kişileri gözaltına almaya dahi çalışmadığı, saldırıları seyrettiği ifade edildi.
ABD'yi kendi halklarına karşı işlediği suçlar ve oluşturduğu sorunlar nedeniyle azarlayan Hindistan, yasakçı olmadığını savundu.
Hindistan'ın yükselen müttefiki Washington'un dünya çapındaki din özgürlüğüne ilişkin yıllık raporu, Perşembe günü, Yeni Delhi hükümetine yönelik -dolaylı da olsa- ufak bir eleştiri içeriyordu. Rapor, Hintli kamu görevlilerinin kışkırtıcı yorumlarda bulunduğunu ve Hindistan'daki Müslümanlara ve Hıristiyanlara karşı ayrımcılığa başvurulduğunu belgeliyordu.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Arindam Bagchi tarafından yapılan açıklamada, üst düzey ABD'li yetkililer tarafından hazırlanan raporun "eksik bilgilerle" ve "önyargılı" yorumlarla dolu olduğu söylendi.
Bagchi yaptığı açıklamada, “Doğal olarak çoğulcu bir toplum olarak Hindistan, din özgürlüğüne ve insan haklarına değer veriyor… ABD ile yaptığımız görüşmelerde, ırkçı ve etnik sebepli saldırılar, nefret suçları ve silahlı şiddet de dahil olmak üzere oradaki endişe verici olayları düzenli olarak vurguladık” dedi.
Komşusu Çin gibi Hindistan da sık sık kendisine yöneltilen eleştirilere karşı kendisini kapatıp küsmeyi ve karşıtını suçlamayı tercih ediyor.
ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu'nu açıkça kınayan bir metin yayımlayan Hindistan’ın Müslümanlara karşı işlediği suçları örtme arayışında olduğu yorumları yapılıyor.
Zaten ABD yönetimlerinin sıkı dost olduğu ve yükselen Çin karşısında stratejik ortak olarak tanımladığı Hindistan'a karşı harekete geçmesi de beklenmiyor.
2021'i kapsayan raporda, geçtiğimiz yıl boyunca Hindistan'da azınlık topluluklara karşı saldırılar gerçekleştirildiği belirtildi. Özellikle Müslümanlara yönelik cinayetler, saldırılar ve sindirme olaylarının yaşandığı belirtilen rapora, ineklerin kesildiği ve sığır eti ticareti yapıldığı iddiaları ile gerçekleştirilen saldırılarda dahil edildi.
ABD'nin uluslararası din özgürlüğünden sorumlu büyükelçisi Rashad Hussain raporun açılış kısmında, "Hindistan'da bazı yetkililer, insanlara ve ibadet yerlerine yönelik artan saldırıları görmezden geliyor, hatta destekliyor" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de raporun din özgürlüğünü gösterdiğini ve dini azınlıkların haklarının dünya çapında tehdit altında olduğunu söyledi. Blinken, "Örneğin, dünyanın en büyük demokrasisi olan ve çok çeşitli inançlara ev sahipliği yapan Hindistan'da, insanlara ve ibadet yerlerine yönelik saldırıların arttığını gördük" ifadelerini kullandı.