Hilafet Fonu’ndan İş Bankası’na

Abdurrahman Dilipak

CHP, İş Bankası, OYAK benim aklımda hep yan yana durur.. İş Bankası yarı resmi olmanın ötesinde bir anlam taşır.

Bir defa nev-i şahsına münhasır bir ortaklık yapısına sahiptir.. CHP Mustafa Kemal’in hisselerini temsil eder ama, neması Kemalist düşünce kulübüne gidecektir.. Onu da devlet yönetecek..
Bayar DP’yi temsil ediyorsa, İnönü CHP’yi temsil eder. CHP İş Bankası’nda Mustafa Kemal’i temsil eder. İş Bankası bu yanı ile bir DP-CHP ortaklığıdır.
Gariplik bununla da bitmez. Bu Riba / aktüel anlatımla faizle çalışan bankanın ana sermayesi, Hilafet Fonu’ndan aktarılmıştır.. Hindistan Müslümanlarının Hilafet ve saltanatı kurtarmak için Kurtuluş Savaşı’na destek olmak gayesi ile gönderdikleri paralar her nasılsa, Hilafeti ve onun koruduğu değerleri ortadan kaldırmak için çalışan, “lâikçi” bir kadronun eline geçmiştir..
Türkiye’nin derin gerçeği bu paradoksta gizlidir..
Ezanın aslına döndürülmesi için Menderes’in seçim meydanlarında verdiği sözü tutma girişimi, o zaman İsrailiete mezunu, bir zamanların “Galib hoca”sı Bayar tarafından engellenmeye çalışılmış, daha sonra Menderes, Polatkan, Zorlu ısrar edince, Bayar güneye bir gezi bahanesi ile Ankara’dan ayrılmış, yerine vekalet eden Meclis Başkanı yasayı onaylamıştır.
İşte bu kişi ve Mustafa Kemal, hilafetin mirasçısıdır aynı zamanda ve CHP bu hilafet mirasının bugünkü sahibidir..
İş Bankası ile internette bir tarama yaparken birkaç yolsuzluk haberi dikkatimi çekti. Derin gerçekle ilgili fazla bir bilgi yok.. “İş Bankası Hereke Şubesi’nde, zimmet iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında eski Müdür Mehmet Bozkurt ile banka çalışanı Halil Topaç gözaltına alındılar” diye bir haber okudum geçen gün.. “İş Bankası’nın, İstanbul’un Ömerli beldesinde Koray İnşaat’la birlikte inşa ettiği Villakent projesini de içine alan iddialar, TBMM Yolsuzluk Araştırma Komisyonu’na ulaştı. Komisyon üyeleri ‘2 milyar dolarlık yolsuzluk’ iddiasını yerinde araştırdı” diye devam ediyor haber..
Bir baktım, bir başka yolsuzluk haberi daha: “Gazi Üniversitesi personelinin maaş, ek ders, ikramiye, katkı payı ile öğrenci harçlarının, yurt paralarının Vakıfbank, Yapı Kredi Bankası, İş Bankası ve Akbank’a yatırılması karşılığında bankaların verdiği promosyonlar da vakfa aktarıldı. Kanun hükümleri gereği özel bankaların verdikleri toplam 3 milyon 588 bin YTL değerindeki promosyonlar, üniversite bütçesine girmesi gerekirken GÜV’e gönderildi.”
Sayıştay, Gazi Üniversitesi’nin kasasına gitmesi gereken yaklaşık 10 milyon YTL’nin usûlsüz bir şekilde Gazi Üniversitesi Vakfı’na aktarıldığını ortaya çıkarmış. Garip değil mi? Bu haberler basında öyle fazla bir yankı bulmadı...
CHP İş Bankası için derin ve güçlü bir koruma kalkanı oluşturuyor.. Mustafa Kemal’in vasiyetine rağmen TTK ve TDK’ya İş Bankası hisselerinin nemasını vermemekte direnen CHP mahkemelik oldu. TTK ve TDK, toplam 170.5 milyon YTL’lik alacak davası açtı Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nun CHP ile 1966’dan beri yaşadıkları Atatürk’ün vasiyeti krizinde 2006 perdesi açıldı.
Tabii bu gecikmeden dolayı örtülü nemanın kimin kasasına girdiği de ayrı bir merak konusu..
Türkiye İş Bankası bir yandan da dışa açılma çabası içinde. Bağdat ve Erbil’de şube açmak için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan izin aldı. Kahire’de de şube açmaya hazırlanıyor..
Deniz Baykal’ın İş Bankası konusunu yakın takibe aldığı ve konuyla özel olarak ilgilendiği ileri sürülüyor.. CHP’den başından ayrıldı ama başka konularla ilgilendiği söyleniyor.. Aslında parti yönetimi bu banka ile ilişkileri bir incelemeye alsa, iyi eder. Çünkü bir gün bu işin kokusu çıkacak. Meclis de bu konuyu araştırmalı. Aynı şekilde belki Sayıştay’ı da ilgilendirir bu konu..
Kimilerine göre, CHP’ye yakın dış bağlantılı birtakım kişiler, Türkiye’deki paralarını İş Bankası üzerinden nemalandırmaya çalışıyorlar..
Aslında İş Bankası’nın kuruluşu için Hilafet Fonu’ndan Hindistan’dan gelen para değil, Ester Benbassa’nın sözünü ettiği bir de, İttihat Terakki’nin, Osmanlı defterdarlıklarından parti zimmetine geçirdikleri 80 ton altın hikayesi var. Siz buna bir de Filistin’den 3 ordu terhis edilip geri çekilinirken, Şam eyaleti ve ordu kasasından alınan ve daha sonra İskenderun’dan gemi ile İstanbul’a taşınan altınlar konusunu ekleyin..
Geçenlerde bu konuyu Hakan Çebi de yazmıştı sanırım. Bir ara Uğur Tönik de bundan söz etmişti galiba.. 80 ton altının izini sürenler, Hayim Nahum’un da bu işin içinde olduğunu, Köstence’den yüklenen altınların önce İsviçre’ye götürüldüğü, daha sonra tekrar Ankara ve Kahire’ye gönderildiğini anlatırlar..
Türkiye’deki “Milli Burjuvazi”ye gelen ilk finansal destek sakın İsviçre üzerinden kredi gibi alınan bu paralar olmasın? Mesela Koç ve Bernar Nahum da bu kaynaktan istifade etmiş olmasın.. Hayim Nahum işin içindeyse neden olmasın ki?..
Bir anda kendinizi Türkiye’nin derin gerçeğinin tam ortasındaymış gibi hissediyorsunuz. İş Bankası’ndan söz ederken derin konulara dalıyorsunuz..
Güsberg Paşa kimdir ya da Habib Gerez mesela..
İsak ben Zwi, Ben Gurion, hepsi Selanikli.. Sakın Yahudilerin Filistin’e göçü için de bu kaynak kullanılmış olmasın..
Sahi Sabetaycıları, 1924 Mübadelesi’nde İzmir’e ve İstanbul’a getiren gemilerin parasını kim verdi?
Ah Hayim Nahum efendi ah! Kral Faruğ’a da danışmanlık yaptı, Nasır’a da.. Mustafa Kemal’in ölümünde de yanındaymış.. 1960’larda vefat ettiğinde gözleri görmüyormuş ve mezarı Kahire’de..
İş Bankası Kahire’de şube açıyor deyince, neleri akıllar getirdi bu iş...
Neyse, bir gün gelir, elbette gizli kalan gerçekler ortaya çıkar.. Kim kimdir, öğreniriz..
İş Bankası, en az CHP kadar gizemli bir tarihe sahip..
Selam ve dua ile..

NOT: Gazete tirajları ile ilgili son haber, Radikal’le Referans’ın birleşeceği yolunda. Radikal 40.000, Referans 10.000 civarında bir tiraja sahip.. 37 olan günlük gazete sayısı da böylece 36’ya düşecek..
İsmet Berkan şimdiden gazeteden ayrıldı..
Gazeteler hareketli geçen 21.06.2010-27.06.2010 periyodundan 58394 tiraj kazandı.. 12 gazete tiraj kaybetti ve 25 gazete tiraj aldı. En yüksek tiraj kazanımı Posta’da oldu 9946 ve en büyük kayıp 6995 ile Zaman’da.. İlk 10’da sadece Zaman ve Milliyet kaybetti.. Diğer kaybedenler, bugün Radikal, Fotospor, Referans, Yeni Asya, Tercüman, Evrensel, Yeni Mesaj, Today’s Zaman ve Hürses.. İlginç olan Tercüman 12.000’den 7000’e düşerken, Evrensel 11.000’den 5.700’e geriledi..
Sonuç, 2 ulusal gazetede trajik gerilemeler yaşanırken, genel olarak bir hafta önceki kayıp, sıcak gündemin etkisi ile olmalı, son haftada geri kazanılmış gözüküyor..

VAKİT