‘’Ey Müminler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız (takvalı olursanız); O, size furkanı (iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış) verir ve sizin kötülüklerinizi örter, size mağfiret eder. Allah, büyük lütuf sahibidir.’’ (Enfal 29)
Takvâlı olmak; rabbimiz tarafından insana yüklenen ‘halifelik’ vasfını kavramak, ahde (rabbani ahid) vefa göstermek, kulluk sorumluluğunu üstlenmektir. Tüm fikir, tasavvur ve ameli bu çerçevede gerçekleştirmektir. Allah’ın rızâsına uygun davranmak, münkerden uzak durmak ve tüm işlerde sadece Rabbimizi birlemek ve yüceltmektir. Kur’an-ı Kerîm, takvâ ahlâkına bağlı olarak yaşamak isteyenlere yol göstermek için gönderilmiştir.
Takvânın üç güzel özelliği bulunuyor: Kişiye iyi ile kötüyü birbirinden ayıran temyiz özelliği kazandırıyor. Müminin sezgi gücünü artırıyor, onu olayları değerlendirebilen ve doğru kararlar verdiren bakışaçısı/furkan sahibi yapıyor. Takva ile bilgi, ibadet ve ahlak bir bütün haline gelir. Takva sayesinde iman ve basiret güçlenir, hikmetli ameller çoğalır: “Allah’a karşı takvalı olun, O size bilmediklerinizi öğretir” (Bakara 282)