Hıfzıssıhha tartışması, Kemalist siyasal kültür ve yalana bağımlılık

Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü hadisesi Türkiye’de Kemalist düşünce şablonları içinde akıl yürüten, daha doğrusu politik mücadeleye malzeme taşıma seferberliği ruhu ile davranan çevrelerin davranış tarzına açık bir örnektir. 

Kemalist güruhun pandemi süreci ile beraber Hıfzısıhha Enstitüsü'nün AK Parti ayağıyla kapatıldığı yalanını ortaya atıp bunu her türlü açıklama ve izahata rağmen kesin doğru olarak kabul etmelerini eleştiren Rıdvan Kaya, bu Kemalist çevrelerin politik dedikodu üretimindeki maharetlerini yorumluyor.

Rıdvan Kaya'nın yazısı:

Politik kaygılarla üretilmiş yalanların sorgulanmaksızın kısa sürelerde yaygınlık kazanması kitlelerin gerçeğin kendisinden ziyade, sahte gerçeklik algısına alıştırıldığının göstergesi değil mi? 

Türkiye’de Kemalist çevrelerin politik dedikodu üretiminde gayet mahir oldukları tartışılmaz bir gerçektir. Bu bağlamda hiçbir veri olmaksızın, delil gösterme gereği de duymaksızın ortaya atılan kimi iddialar sadece çok fazla tekrarlandığı için bu çevrelerde ‘kesin gerçek’ muamelesi görmektedir. 

İşte bu müzmin muhalif cephenin son dönemlerde büyük bir hayıflanmayla ortaya atıp, yaygınlaştırdığı iddialardan biri de bulaşıcı hastalıklarla mücadele için aşı üretimi yapmak üzere 20’li yıllarda kurulmuş Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünün AK Parti iktidarı döneminde kapatıldığı söylentisidir.  

 

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!