Unutacağımızı sanıyorsunuz değil mi?
Hazmedeceğimizi sanıyorsunuz...
Yanınıza kalacağını sanıyorsunuz...
Fitil fitil burnunuzdan getirilecek, emin olun..
Bedeli en ağır şekilde ödetilecek.
Canınızı acıta acıta ödetilecek.
Bu ülke unutmaz. Unuttu sanırsınız ama unutmaz.
Yazın bir yere, not edin, hatırlarsınız.
Biz zihnimize kazıdık, kalbimize kazıdık, siz de yazın.
Biz; 1917'de binlerce gencimizi gömdük o topraklara.
Sizin üzerinde gezindiğiniz topraklarda kanlarımız var, bedenlerimiz var.
Onları unutmadık, bunu da unutmayız.
Kan bulaştı, kan akıttınız...
1950'lerden bu yana hiçbir zaman böyle bir şey olmamıştı.
Bu yüzden bu sefer farklı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Bu ülkenin Başbakanı'na yönelik suikast planlarında yer alacak kadar alçalan bir devlet.
Bu ülkenin insanlarına karşı terörle ortaklık kuracak kadar gözü dönmüş bir ırkçı yapı.
Gazze katliamına öfke duyan Türkiye'yi susturmak için, Türkiye'nin dikkatini içeriye yöneltmek için, terör saldırılarını alabildiğine tırmandıran siz değil miydiniz?
Bunları bilmiyor muyduk sanıyorsunuz?
İskenderun'da 7 askerin şehit edilmesinin zamanlamasını, nasıl bir ortaklığın ürünü olduğunu, anlamıyor muyuz sanıyorsunuz?
Ellerinizde ölüm listesiyle o gemiye saldırdığınızı bilmiyor muyuz?
Neydi o liste? İsimlerin karşısındaki işaretler neydi? İnfaz edileceklerin, kurşuna dizileceklerin listesi miydi?
Terörle beslenen bir devletin açık denizlerde korsanlığa girişmesi, başka ülkelerin bayraklarına, gemilerine, insanlarına saldırması, onları kaçırması, gemilere el koyması, hiç bir zaman kabul edilmeyecek.
Hiçbir yumuşatıcı gerekçe kabul edilmeyecek.
Bu saldırının sadece yardım gemilerine olmadığını, Türkiye'ye karşı olduğunu, Türkiye'nin İsrail'in alanını daraltan, onu köşeye sıkıştıran politikalarına karşı olduğunu, İran anlaşmasına karşı olduğunu, Suriye ile ve bütün bölge ile ortaklığa karşı olduğunu, Türkiye'yi cezalandırma amaçlı olduğunu biliyoruz.
Bittiğini mi sanıyorsunuz? Gidenleri korkuttuğunuzu mu sanıyorsunuz? Daha fazlası olacak, daha dirençlisi olacak.. Gidenlerin yerine daha güçlüleri gelecek...
Hapse attığınız Bülent Yıldırım'ı, haber alamadığımız Hakan Albayrak'ı, Osman Atalay'ı, Sümeyye Ertekin'i, Murat Palavar'ı, diğer arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi, Türkiye'nin dört köşesinden o gemiye binen kahraman insanları derhal Türkiye'ye istiyoruz.
Bundan sonra yapacağınız hiçbir şey, bugünü, bu olayı yumuşatmayacak. Türkiye bu kötülüğü, saldırıyı asla affetmeyecek...
Artık geri dönüş olmayacak... Bu kriz çözülemeyecek.
İsrail askerlerinin, İHH kriz masasını arayıp, "Gördünüz mü, nasıl da öldürdük adamlarınızı" demesinin hesabı mutlaka sorulacak...
YENİ ŞAFAK