İnsan Hakları İzleme Örgütü, Arakanlı Müslümanların temsilcileriyle Myanmar heyeti arasında yapılan görüşmelerde Myanmarlı heyetin, mültecilerin güvenli dönüşü konusunda ikna edici bir kanıt ortaya koymadığını açıkladı.
Örgütün Güney Asya Direktörü Meenakshi Ganguly, görüşmelerin "hayal kırıklığı yarattığını" belirterek " 'Gerçekler' ve renkli broşürlerle donanmış Myanmarlı yetkililer, güvenli olduğunu iddia ederek yerlerinden olmuş halkı evlerine geri dönmeye ikna etmeye çalıştı." ifadelerini kullandı.
Ganguly, Myanmar heyetinin mültecileri tanımlarken bile Rohingya terimini kullanmaktan kaçındığına dikkati çekerek Nepido hükümetinin, Arakanlı Müslümanlara, daha iyi bir yere dönecekleri, vatandaşlık alacakları, hareket özgürlüğüne ve hizmetlere erişebilecekleri, geçimlerini kazanabilecekleri konusunda güvence vermesi gerektiğini vurguladı.
Meenakshi Ganguly, uluslararası topluma Myanmar'a baskı yapması çağrısında da bulundu.
Myanmar Dışişleri Bakanlığı Daimi Sekreteri Myint Thu'nun liderliğindeki Myanmar heyeti, Bangladeş'in Cox Bazar bölgesinde Arakanlı Müslüman temsilcilerle görüşmüştü.
Myint Thu, Myanmar hükümetinin Arakanlı Müslümanlar için "sonradan vatandaşlık verilmiş kişiler" tanımlamasını dikkate alacağını açıklamıştı.
Rohingya (Arakan) delegasyonu ise Myanmarlı yetkililerin kendilerini "sonradan kazanılmış vatandaşlık" çerçevesinde değerlendirmesine karşı olduklarını ifade etmişti.
Arakan delegasyonu lideri M Mohibullah, Myanmarlı yetkililerin eski önerileri yinelediklerini vurgulayarak, "Vatandaşlık garantisi verilmezse tek bir Arakanlı Müslüman dahi Myanmar'a geri dönmeyecek." demişti.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 745 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizlik girişimine yol açacağı endişesini taşıyor.