Koca koca generaller buna mı bel bağladı?
Yeni nesilin ilköğretim çağındaki çocuklarının bile bildiği konuları, koca koca generallerin mahkemede savunma sebebi yapmaya kalkışması, gerçekten komik.
Ne gibi mesela?
Yargılamasının sonuna yaklaştığımız Balyoz davasında, savcılık mütalaası aşamasına gelindi ya..
Sanık generaller ve avukatları, atağa geçtiler..
Deliller arasında yer alan bazı CD’lerin sahteliğini ileri sürüyorlar..
CD’lerin sahteliğini ileri sürerken de, “Amerikalı adli bilişim uzmanları”ndan rapor alıyorlar!
İşin komikliğine bakın..
“Biz Amerika’ya karşı duruşumuz sebebi ile cezalandırılıyoruz. Siyasi iktidar, ABD’ye karşı duruşumuz sebebi ile bizi cezalandırdı” diyorlar.. Gidiyorlar savunmalarına esas olacak raporu, “Amerikalı adli bilişim uzmanları”ndan alıyorlar!
Bağlantıları sadece rapor alma ile sınırlı değil.
Alın, Amerikan karşıtı yayın yapmakla övünen Aydınlık gazetesine mektup yazan bir albay, bakın neler anlatıyor: “Yazım tarihi 11 Aralık 2002 olarak görülen dijital belgede ismim geçtiği için tutuklandım. Oysa ben, 17 Ağustos 2001’den 9 Ağustos 2005’e kadar ailemle birlikte Amerika’da ikamet ettim.”
“Bizi cezaevine tıkanlar, Amerikan menfaatlerini savunan yerli işbirlikçilerdir” diyorlar. Hemen ardından “Ben 4 yıl, ailemle birlikte ABD’de kaldım” diyorlar!
El insaf yani..
Ortada Amerikan menfaatlerini gözeten birileri varsa, onlar siz olmalı değil misiniz?
Amerikancı olan birileri varsa, onlar siz olmalı değil misiniz?
Niye başkalarını Amerikancılıkla suçluyorsunuz ki?
Niye kendinizi, Amerikan menfaatlerine karşı mücadele eden yerli kahramanlar olarak göstermeye çalışıyorsunuz ki?
Raporu gidip Amerikalılardan alıyorsunuz.
Görev için de olsa gittiğiniz Amerika’ya, ailenizi de götürüyorsunuz. Pek sevmiş olmalısınız ki, 4 yıl da kalıyorsunuz oralarda..
Bu durumda, başkalarını niye Amerikancılıkla suçluyorsunuz ki?
Aldıkları raporda çok önemli bir bilimsel husus olur, “Amerikalı uzmanlardan başkası bilmiyormuş bu konuyu” derim.
Oysa ilköğretimdeki çocuklara gidip sorsalar, o raporda yazılanları kendilerine söylerler.
Uzmanlara da gidip, sormaya hiç gerek kalmaz!
Nedir o raporda yazılanlar?
Darbeci bazı generallerin avukatı olan, sosyal demokrat avukat Celal Ülgen’den dinleyelim: “Calibri adı verilen yazı karakteri, 2007 Office sürümüne ait bir karakter. Peki nasıl olur da, 2003 yılında üretilmiş olduğu ileri sürülen CD’lerin içinde, bu yazı karakteri olabilir? Bu da gösteriyor ki, CD sahtedir.”
Dedik ya, ilköğretimdeki çocuklara gitseler, sorularının cevabını alacaklar.
Ama kafa karıştırmak için, hikaye okuyorlar işte..
Nedir o, kolay cevap?
CD içeriğindeki belge, Office 2003’te herhangi bir font seçilmeden yazıldığında o zamanki varsayılan fontla kendisini gösterir. Ancak, o yazıyı Office 2007’de okumak için açarsanız, varsayılan font değiştiği için Calibri ile gösterilir. Bu değişiklik, CD içindeki bilgilerin aslında ilk defa 2003 yılında oluşturulduğu gerçeğini değiştirmez ki..
Önemli olan o CD’nin orjinal olup olmadığı, üzerinde değişikliğe izin verilecek şekilde oluşturulup oluşturulmadığı, şifreli olup olmadığı ve başka birçok teknik ayrıntı ile bağlantılı.
Bunları bilmiyor mu avukatımız?
Biliyordur bilmesine de..
İşine gelmiyor.
“CD’ler sahte” diyecek ya..
Kendisi söylese kimse inanmaz..
Kaynak olarak, hep kötüledikleri “Amerikalı uzmanlar”ı gösteriyorlar.. Böylece tüm halkı uyutacaklarını sanıyorlar..
Kılavuzları ABD.
Ama, “Biz ABD’ye karşı dik durduğumuz için başımıza bunlar geldi” diyorlar..
Bir yandan ABDkarşıtı geçinen Aydınlık gazetesi ile içli dışlılar.. Ama o Aydınlık gazetesi, Amerikalı uzmanların raporunu dayanak alanları, başüstünde tutuyor.. Amerika’da yıllarca kalanları, ABD’ligenerallerden eğitim alanları, başüstünde tutuyor!
Görüyor musunuz, gerçekleri?
Görüyor musunuz, oynanan oyunları!
YENİ AKİT