Herkesin bir hesabı var, Allah’ın da bir hesabı var. Galip olacak olan O’nun hesabıdır..
Kimileri tuzak kazıyorlar.. Allah görür, bilir, duyar ve hüküm sahibidir. Ve tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirendir..
Bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde Allah hayır murat etmiş olabilir.. Biz bilmeyiz Allah bilir.. Bir hükmün vadesi tamam olduğunda, Allah o şeyin esbabını da halkeder..
An gelir Davud, elindeki sapanla Calud’a karşı tek başına direnir. Namı diğer Goliadh devrilir..
Bu gün Davud’un oğlu, Calud’un askerlerine karşı direnmektedir.. Davudoğlu’nun İsrail’e karşı açıklamaları, yeni bir teolojik tartışmayı da beraberinde getireceğe benziyor..
Ahmedinejad’ın tam da Mehdi’yi beklediği, bazı İran kaynaklarında Yecüc Mecüc’ün artık zuhur etmeye başladığını iddia ettiği bir zamanda, Tanrıyı kıyamete zorlama iddiasındaki çevreler için yeni bir dönem başlıyor..
Allah’ın bizler hakkındaki hükmünü merak ediyorsanız, bizi neyle meşgul ettiğine bakın!
2012’ye ilişkin kehanetler daha bu günden gündemi işgal etmeye başladı bile.. HERCÜMERC senaryolarının biri bitmeden bir diğeri başlıyor.. Teolojik beklentilerle beslenen kehanetler, siyaseti derinden etkiliyor..
Kimi kozmik hesaplar peşinde, kimi Türkiye’ye yerleştirilecek NATO’nun erken uyarı sistemi ve PATRİOT’lar konusunun kıyamet savaşlarının habercisi olduğu düşüncesinde..
Kimi kara bayraklıların gelişini gözlüyor, kimi ehli salib ordularının bölgeye gelişini bekliyor, kimi Armegeddon’dan söz ediyor, kimine göre ise Melheme-i Kübranın eşiğindeyiz.
Hristiyanlara göre Mesih’in geri dönüşü an meselesi, Yahudiler ise Mabedi yeniden inşa edecek kurtarıcıyı bekliyor..
Kimilerine göre, uzaylılar dünyamızı istila edebilir.. Bir gök taşı dünyaya çarpar ve Yecüc Mecüc seddini yıkarsa ne olur? Ya da göğün koruyucu perdesi yırtılırsa gök ehli dünyayı işgal ederse..
Kimine göre Yecüc Mecüc, genleri ile oynanmış düşünen canlılar ya da biyonik robotlar olabilir!
19. YY’dan 20. Yüzyıla her şey 1000 kat değişmiş. 21. YY ise 20 YY’a göre bir o kadar büyük değişikliklere gebe.. Kimi Sikke-i Gaybi’den delil gösteriyor, kimi Muhiddini Arabi’den, kimi Ramuz el Ehadis’i kaynak gösteriyor. Sizler, bu iddialara inanmayabilirsiniz. Ama bunlara inananlar var.
Kimine göre nükleer bir savaş kapıda. Kimine göre terör kontrolden çıkacak. Kimine göre çevresel felaketler ve doğal afetler dünyanın sonunu getirecek. Kimine göre göktaşları dünyada hayatı bitirebilir. Salgın hastalıklar, susuzluk, ya da bir başka felaket...
Bana kalırsa korkularımız gücümüzden, umudumuzdan, aklımızdan daha büyük..
Kapitalizmin finansal etikçilerinin sebeb olduğu felaketler sebebi ile finansal sistem büyük bir darbe alabilir. Riba düzeni ve kağıt para manipülasyonu, borsa oyunları ile uluslararası ekonomik düzen ve bankacılık sistemi her an çökebilir.. Dolar illüzyonunun sonu, kapitalist sistemin de sonu olabilir! Kimi 2012’yi beklemeden 3 ay sonrasını işaret ediyor. Kimi 11.11.2011’i. 2011’de yeni dünya savaşının başlayacağına inananlar var. Kimi 2012’nin başını.. 2012 21 Aralık’ı ise Çin, Hind ve Maya kozmografları için tarihin sonu. Nostradamus da 2012’yi işaret ediyor.
Kimine göre bu tarihin sonu olmayacak. İnsanlık tarihindeki yeni bir evrenin başlangıcı olacak..
Kimine göre doğudaki ve batıdaki zulüm sarayları çökecek. Ama Anadolu ve Mezapotamya halkları, kadim uygarlığın beşiği olan coğrafyada yeni bir medeniyetin uyanışına tanık olacağız..
Fransız bir kahin, Türkiye’nin insanlığın geleceğindeki rolüne vurgu yapıyor ve bunun hiçbir rasyonel temeli olmasa bile, tek bir açıklaması olduğunu söylüyor ve “Tanrı böyle istiyor” diyor.. Doğu Roma’nın yeniden tarihî bir rol üstleneceğine işaret ediyor..
Kur’an-ı Kerim bize “Bilmediğiniz şeyin peşine düşmeyin” der.. Bunları yazıyorum ki, kafamızın kenarında durup beynimizi kemiren şeylerden kurtulalım diye..
Bu arada şeytan da boş durmuyor. Tefrika, düşmanlık, şüphe, agnostisizm, atomizasyon, ailenin parçalanması için ne gerekirse yapıyor.. Yeni yeni iddialar, dini yorumlarla, insanlar neye inanacaklarını bilmez hale getirilmeye çalışılıyor. Bir yandan da hurafeyi din diye pazarlayanların önü açılıyor.. Zor bir zamandan geçtiğimiz muhakkak. Dünyanın bu şekilde devam edemeyeceği de.. Bir şeyler olacak ama, ne zaman ve nasıl.. Belirsizlik beyinleri kemirmeye devam ediyor..
Tam fitne zamanı. Aman dikkat.. Korku ile umud arasında bir yerde duralım. Fasıklardan gelen haberlere itibar etmeyelim.. Sabredenlerden olalım. Dua edelim, istişare ve şûrayı bırakmayalım. Unutmayalım ki, karanlığın en koyu anı, aydınlığa en yakın olduğu zamandır. Selam ve dua ile..
YENİ AKİT