"Her şeyin uzmanları" Ali Erbaş’ın İngilizcesini tahkir edebilir mi?

Seküler basın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ayasofya-i Kebir Camii’nde verdiği vaazda İngilizce de güzel nasihatlerde bulunmasını “İngilizcesi olmayandan profesör mü olur!” sözleriyle tahkir etmeye çalıştı.

HAKSÖZ HABER

Her konuda uzman olan, bilmediği ve anlamadığı konuları konuşmayı marifet sayan “sosyal” kimliklerin, İngilizceyi İngilizlerden daha iyi bilen akıllarıyla İngilizce veya farklı bir dilde ‘okunuştan’ çok ‘ne denmek istendiği’nin önemli olduğunu bilmedikleri mi yoksa birilerini mi hedef aldıkları düşünülmeli?

Müslümanları kendi istedikleri kalıpta olmadıkları için yeren, İslam’a ve İslami olana karşı birlik içerisinde nefret kusan sosyal medya canavarları ile seküler basın kuruluşlarının hedefinde her zamanki gibi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş var.

Profesörlerin yabancı dil bilmeleri ilimleri ve onların altında yetişen talebelerin ufukları için çok şey ifade ediyor. Ali Erbaş’ın da iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği gözlerden uzak tutulurken, hutbeyi bugünün en çok konuşulan dillerinden İngilizceye de yer vererek okuduğu Cuma hutbesi “İngilizcesi olmayanın profesörlüğü mü olur!” şeklinde lanse edilerek tahkir edilmeye çalışıldı.

Geçtiğimiz hafta Ayasofya minberinden tüm insanlığa seslenmek istediğini söyleyen Erbaş Cuma hutbesinin bir bölümünü İngilizce olarak okudu. Erbaş hutbede, “Bütün dünya olarak miladi bir yılı daha geride bırakıyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun meydana gelen bir olay herkesi etkiliyor. Kötülükler çok hızlı yayılıyor. Geliniz hepimiz iyilik yolunda çalışalım ve iyi insanlar olalım. Yüce Allah, bütün peygamberleri yeryüzünde kötülük olmasın, iyilik olsun diye göndermiştir. Bizler de tüm insanlar olarak yeryüzünde iyilik egemen olsun diye çalışalım.” dedi.

“Usul erkan bilmez nadan elinden” lafzının cismanileştiği sosyal medya şövalyelerinin nefretlerini kustukları dijital platformlarda Müslümanlar ‘alay edilmesi hak görülen’, ‘eleştirilmesi zaruret arz eden’ ve ‘hakir olmaları’ istenen öteki olarak lanse ediliyor. Sosyal medyanın kimlikleri gizlediği atmosferinden faydalanan, kendisini değerli haricindekileri değersiz belleyen aklın yaygın örnekliği dikkat çekiyor.

Ali Erbaş hutbede, “Ölümü de hayatı da bakalım hanginiz en iyi işleri yapıyorsunuz diye sizi imtihan etmek için yaratan Allah azizdir, bağışlayıcıdır. 2023 yılının bütün dünyada savaş ve gözyaşının son bulduğu, barış ve mutluluğun hakim olduğu, kötülüklerin azaldığı, iyiliklerin çoğaldığı bir yıl olması temennisiyle tüm insanlığın kurtuluşu ve selameti için Rabb’imize dua edelim.” diyerek yabancıların da tanık olduğu Cuma namazında işitenlere seslendi.  

Mananın önemiyle hele de İslamiyse asla ilgilenmeyenlerin, İslam’ı herkesten daha iyi bildikleri için yaşantılarına uyarlamadıkları dikkate alındığında dile getirdikleri eleştirilerin kıymeti harbiyesi olabilir mi?

Peynir ekmek gibi dağıtılan ordinaryüslük unvanının bolca görüldüğü Türkiye’de cahilliğin değerli olduğu bir kez daha görülmüş oldu(!)

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!