HAKSÖZ HABER
Türkiye’de artan ırkçı popülasyona bakıldığında bu insanların cehaletten beslenen bir özgüvenle hareket ettiğine şahit oluyoruz. Söyledikleri yalanlar yüzlerine vurulmasına rağmen yalan üretmeye devam eden kimseler kimliği, kişiliği oturmamış ciddi sorunları olan problemli tipler…
Ancak ırkçı tezvirat ve nefret kokan bakış açısı sadece bu tarz müptezellerle sınırlı değil. Sabancı ailesinden Arzu Sabancı sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada “İstanbul’da Türkçe konuşan” kalmamasından ve her yerin “siyah kıyafetlilerle” dolu olmasından şikayet etmiş.
Arzu Sabancı’nın Arap turistlerden ve çarşaflı insanlardan duyduğu rahatsızlık ırkçı elitizmin yeni bir versiyonu. Ümit Özdağ ve çevresindeki üç beş soytarıyı aşan bir sorunla karşı karşıyayız.
"Yıllar önce İtalyan bir arkadaşım yaşadığı şehir Roma'daki turist sayısından şikayet ediyordu. Evimizin önü, sokaklar turist dolu, şehrimizi onlar işgal etti, bize yer kalmadı diyordu… Ben de içimden şımarıklık, turist velinimet ne güzel işte döviz bırakıyor demiştim. Şimdi İstanbulumuz aynı durumda… Nişantaşı, Bebek, sokaklar, kafeler, Türkçe konuşan yok gibi… Simsiyah kıyafetlilerle kaplı."
Sabancı’nın sözleri üzerine Avrupa ülkelerini rahat gezmek adına Malta'dan vatandaşlık alan akrabaları üzerinden bir tartışma başladı. Türkiye’de Müslüman turistleri hedef gösteren Sabancı ailesi anlaşılan o ki Avrupa’nın ırkçı ideolojisini epey benimsemişler… Halbuki “Siyah kıyafetli” Arap turistler, Arzu Sabancı’dan daha fazla Türkiyelilerin kahir ekseriyetinin değerlerini paylaşıyor.
Gelinen noktada şunu da göz önüne almamız lazım ki bu insanların toplumda hiçbir ağırlığı yok! Siz kim oluyorsunuz ki her şeye burnunuzu sokma hakkını kendinizde buluyorsunuz? İnsanların örtünme biçimlerini sürekli olarak hedef gösterenler çıplaklık ve teşhirciliği ise olağan bir şey olarak karşılıyorlar. Birileri anormalse ve birileri defolup gidecekse giden siz olmalısınız başkası değil!