Bu toplum muazzam bir "beyin yıkama" operasyonunun kurbanı!
Bin kez yazıldı çizildi bu. "Cumhuriyet'in makbul vatandaşı"nın nasıl kurgulandığı üzerine çok ciddi akademik araştırmalar yapıldı ve bütün detaylar ortaya döküldü.
Belli ki, bin kez daha yazmak gerekecek...
Kuşaklar boyu özel bir talim terbiye programıyla sekülerleştirildik; yani hem kişisel dünyamız ve zihnimiz hem de kamusal alan dinin güçlü etkilerinden arındırılmaya çalışıldı.
İyi okullarda okumuş beyaz çocuklar "din" ile "inanç" denilen şeyi hâlâ birbirine karıştırıp "din Tanrı'yla insan arasında özel bir ilişkidir" gibi fikirler yumurtluyorsa, bundan!
Oysa pek beğendikleri Batı ülkelerinde orta öğrenim seviyesinde bu lafı etseler, sıfır çekerler.
Toplumun geniş kesimi büyük ölçüde sessiz kaldı ama bir yandan da aile aile, mahalle mahalle direndi bu talim terbiye etkisine.
Yine de geriye, inançlı insanları bile etkileyen çok derin bir korku kalmış: Dinden ve dindardan kuşku!
İşte görüyoruz...
İslami temelli fakat örgütlenmesi modern Amerikan kültlerini andıran bir yapı da aynı korkuyu kaşıyarak ilerliyor; kendini "ılımlı" ve "dünyalı" göstererek siyasal müttefik devşiriyor.
Bu konuyu neden tekrar açtığıma gelince...
İki gündür birçoğumuz kimi solculara, sosyal demokratlara, liberallere bakıp bakıp "Yuh! Hâlâ mı Esad'a laf ettirmiyorsunuz?" diye söyleniyoruz.
Öyle ya, burası Esad'ı ziyaret edip ona üzerinde "Boyun eğme" yazan tişörtler veren sol partilerin bulunduğu belki tek ülke.
Burası, Ortadoğu'daki Şiilerle Sünnileri ayırt edemeyen dış politika yazarlarının Esad hapishanelerindeki işkence fotoğraflarına bakıp "bilmem ki, doğru da olabilir tabii ama..." diye gevelediği bir ülke.
Burası, ana muhalefetin pek parlak milletvekillerinin Esad'a destek ziyaretleri yaptığı bir ülke.
Yardım TIR'larını "derin devlet"e takılmadan Suriye'ye gönderemeyen Erdoğan'a diktatör diyen ama Beşar Esad'ın zulmüne toz kondurmayan insanlar yukarıda anlattığım talim terbiyenin ürünleri. Hiç şaşmamak gerek!
Çünkü Esad onlar için sekülerizmin direniş lideri!
Çünkü her biri bir parça Esad!
Yani kökende Ortadoğulu, hayat tarzında seküler ve aile fotoğrafında Batılı!
Oysa hiç zor değildi...
Kafa kesen El Kaidecilere de, halkını sistemli biçimde katleden Esad'a da aynı anda lanet yağdırmak.
İnsan olmak yeterdi!
Berrak olmak yeterdi!
Ama buna gerçekten niyetimiz yoksa...
Öğretilen korku ve kuşkular belli kesimlerde hep baskın çıkacaksa...
Bilelim ki, cumhuriyetin içini demokrasiyle doldurma çabamız hep hüsranla sonuçlanacak!
Sabah