Hunharca katledilen yüzbinlerce Iraklının cesetleri üzerinde pis pis sırıtarak…
Dünyanın en vahşi işkencelerinden geçi-rilen, ırzlarına tecavüz edilen, sakat bırakılan, evleri ve mâbedleri yıkılan, ocakları söndürülen milyonlarca Iraklının gözlerinin içine utanmadan bakarak…
Kan ve gözyaşına boğulan Irak'ın acılarını hiçe sayarak…
Irak'ın ve Irak üzerinden bütün İslam dünyasının haysiyet ve şerefini aşağılayarak…
Hiçbir şey olmamış gibi…
Olanların sorumlusu kendisi değilmiş gibi…
Pişkin pişkin "Hoşçakalın" deyip gidecekti hesapta.
"Yağma yok!" dedi Muntazar Zeydi.
Irak'a "veda ziyareti"nde bulunan Buısh'a iyi bir ders vermek gerekiyordu.
Arap örfünde "Ayağımın altındasın aşağılık herif" anlamına gelen o hareketi çekmeden göndermemek gerekiyordu Bush'u.
Ve Muntazar Zeydi, El-Bağdadi televizyonu muhabiri sıfatıyla katıldığı basın toplantısında, Bush'un başına aykkabılarını fırlattı.
Ayakkabılarını fırlatırken "Bu da sana bir veda öpücüğü olsun, köpek Bush! Dul ve yetim bıraktığın Iraklılar için, al sana!" diye bağırdı.
Irak Hükümeti Muntazar Zeydi'yi Amerika'nın tepkisini hafifletmek için içeri tıktıysa da, Irak halkı için o bir "milli kahraman".
İşte Iraklılar ellerinde ayakkabılarıyla sokaklara dökülüp "Hepimiz Zeydi'yiz" diye haykırarak önlerine çıkan Amerikan askerle-rine ayakkabı fırlatıyorlar.
Zeydi'ye özgürlük, Amerikan işgaline son!
"Hepimiz Zeydi'yiz" hareketine karınca kararınca ben de katılıyor ve köşemden bir ayakkabı da ben fırlatıyorum.
YENİ ŞAFAK