Heniyye'nin çağrısıyla meydanları doldurmaya devam edelim!

Mehmed Göktaş, Heniyye'nin şehadeti sebebiyle oluşan birlik ruhunun gücüne dikkat çekiyor.

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Müslümanların muhteşem Heniyye yürüyüşü sürmelidir!

İsmail Heniyye için Müslümanların ayağa kalkışı tek kelimeyle muhteşemdi, şahsen ben bu kadar beklemiyordum. Türkiye’nin büyük bir kısmı yürüyüşe geçmişti. Bunu içerideki ve dışarıdaki Siyonistlerin cıyaklamasından da anlayabilirsiniz.

Merhum Şehid İsmail Heniyye 3 Ağustosta Gazze için, Filistin için, özgürlük için ve Siyonist terör çetesinin zindanlarındaki on binden fazla Müslüman esirler için ayağa kalkmamız için çağrı yapmıştı.

Bilmem, şehid olmasaydı bu çağrı böylesine karşılık bulacak mıydı? Fakat Müslümanlar İsmail Heniyye’ye inandı, şehadetiyle ve geride bıraktığı imanlı ve samimi şahsiyetiyle böyle muhteşem bir kıyam çıkıverdi ortaya.

Bu muhteşem kıyam ve yürüyüş aynı zamanda Müslümanların kendi aralarındaki bölünmüşlüğü de bir an için kaldırıverdi, belki sizler de buna şahitlik etmişsinizdir. Daha önce geri duranlar veya tek başlarına etkinlik düzenleyenlerin önemli bölümü 3 Ağustosta birlikteydiler, Rabbim devamın ve daha da güzelini nasip eylesin. Daha da önemlisi, yürüyüşe katılanların arasında örtüsüz bayanlar da dikkat çekecek oranda çoktu, bu konu üzerinde ayrıca düşünmeliyiz.

Gelelim bundan sonra neler yapmalıyız, neler yapabiliriz sorusuna. Elbette bu bir defacık yapılıp orada kalacaksa çok üzülürüz buna. Kesinlikle sık sık tekrar edilmelidir.

Her şeyden önce bu muhteşem yoğunluk boykotlara yansımalı, boykotlar daha da ileri noktalara taşınmalıdır.

“Savaş, emperyalistlerin kendi topraklarına taşınmalıdır” çıkışları üzerinde durulmalı veya bu paralelde yeni düşünceler üretilmelidir.

İslami yapıların dört bir yandan kuşatılmış Gazze’ye dışarıdan girmeleri, sızmaları mümkün olmayabilir. Fakat Siyonist terör devletinin açmaya çalıştığı diğer noktalara varıp direnişe katılmaları öyle zor olmasa gerek.

Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta, oralara sadece şehadet aşkıyla değil gerçekten işe yarayacak yeteneklerle donanmış bir şekilde gitmek önemlidir.

Benden bu kadar, gerisini işin erbabı düşünsün.

Selam ve dua ile.

Yorum Analiz Haberleri

Suriye'nin Türkiye'den ve Arap ülkelerinden ne beklentisi var?
Adem Özköse: Suriye’de kendimi artık büyük bir hikayenin başlangıcındaymışız gibi hissediyordum
60 yıllık Baas sultasının izlerini silmek kolay olmayacak!
İslam'a saldırmak için fırsat kollayanlar...
"Esed Erdoğan’ın çağrısına olumlu cevap verecek diye çok korktuk"