Hem halka "Biz de Müslümanız" diyeceksiniz hem de Kelime-i Tevhid’e düşman olacaksınız!

Bu nasıl bir Müslümanlıktır ki; hem Müslüman olduğunuzu söyleyeceksiniz, hem de Kelime-i Tevhid lafzına fikri ve fiziki düşmanlık yapacaksınız!

Mehmet Özcan / Doğruhaber

Bu nasıl bir Müslümanlıktır ki; hem Müslüman olduğunuzu söyleyeceksiniz, hem de Kelime-i Tevhid lafzına fikri ve fiziki düşmanlık yapacaksınız! O bayrağın üzerinde yazan, Lailahe illallah Muhammedün Resulallah.. Arapça metnin anlamı da Allah’tan başka ilah yoktur. Hz. Muhammed(SAV) O’nun elçisidir. Bunu bilmeyip hâlâ savunuyorsanız, cahillik yapıyorsunuz, bilip de sürdürüyorsanız siz bir İslam düşmanısınız demektir…

Öncelikle başlangıç noktasına gidelim.. Olay, 1 Ocak Pazartesi sabahı İstanbul’da Galata köprüsü üzerinde düzenlenen Gazze etkinliği bitiminde meydana geldi. İsmail Aydemir isimli vatandaş elinde Kelime-i Tevhid bayrağıyla alandan ayrılırken Ege A., isimli bir densizin saldırısına uğrayarak ağzı burnu kan içinde kaldı. Aydemir, ırkçı vandal Ege A.’ya niye vurdun diye tepki verince utanmadan  “Ben de Müslümanım. Ulan geri zekalı Biz Türk’üz!” diyerek kaçmaya çalıştı. Olay sosyal medyada infiale yol açınca ırkçı vandal tutuklandı. Gerekçeye bakar mısınız!..

Birincisi; Müslümansan Kelime-i Tevhid’in, imanın gereği olduğunu nasıl bilmiyorsun. Sonra bilmediğin bir konu üzerine böyle bir cahillikte bulunma cüretini nasıl ortaya koyabiliyorsun!..

İkincisi; Türk’sün diye velev ki bir Arap ülkesinin bayrağı olsun, senin Arap’tan, Fars’tan, Kürt’ten, Çerkez’den ne üstünlüğün olabilir ki? “Diller, Allah’ın ayetlerindendir”. İnsanlar farklı farklı yaratılır, dünyanın farklı coğrafyalarında farklı kabilelere mensup olarak doğar, yaşar ve ölürler.

Allah(Celle Celaluhu) takvaca üstün olanların değerli olduğunu haber veriyor. Peygamber Efendimiz,(Sallallahu Aleyhi Vesellem) ırkçılık yapan bizden değildir, diyor.

Bu konuda bilip de saptıranlar var ki, onların kalpleri mühürlü olanlar.. Bir de bilmeyip üç beş provokatörün peşinden gidenler var ki bunlar, iradelerini kullanmayıp yalan yanlış ne verildiyse alıp dünya hayatlarını heba eden tayfadandır.

Irkçı vandalın tutuklanması sonrası ırkçılık fitnesini ve İslam düşmanlığını alenileştirerek sürdüren isimler bir bir mesaj yayınladılar. Küfürbaz gazeteci Fatih Altaylı attığı twette “Eline sağlık” diye yazdı, sonra bu twetini sildi! Geçmişte başörtülülere yönelik aşağılık ifadeler kullanan Altaylı’nın, siyonist israilin Gazze’de yaptığı teröristçe soykırıma rağmen siyoniste taraftar olduğunu daha ilk günlerde rejimin büyükelçisiyle yaptığı röportajla ortaya koymuştu. Her fırsatta İslam’a olan düşmanlığını izhar eden ve yaptığı birçok paylaşımın toplumu kaosa sürükleyecek tarzda olmasına rağmen hakkında hiçbir işlem yapılmaması kamuoyunun dikkatinden kaçmıyor.

Irkçı vandalın avukatlığını Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Sevdagül Tunçer üstlenirken yaptığı ırkçılıkla toplumu kaosa sürükleyen aynı partinin lideri Ümit Özdağ, konunun takipçisi olacağını yazdı. Partisini kurduğu günden bugüne vaatlerini ırkçılık ve İslam düşmanlığı üzere şekillendiren Özdağ’ın gerek sözlü gerek yazılı açıklamalarının birçoğu toplumu geriyor, kaosa sürüklüyor hatta ölümlere sebebiyet veriyor. Ege adlı saldırganın da esin kaynağı olduğu açık seçik anlaşılan Özdağ’a ve zihniyetine yönelik şu ana kadar bir yaptırıma gidilmemesi ise farklı bir garabet olarak orta yerde duruyor.

"Ege, devrimlerin ve cumhuriyetin bekçisidir." Diye yazan CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara.. Savunduğun cumhuriyeti kuran iradenin 23 Nisan 1920’de tekbirlerle, tehlillerle, dualarla bu ülkenin ilk Meclisini açtıklarını biliyor musun? Ama bilsen ne yazar; sizin zihniyetiniz için halkın devrimi önemli değil ki, halkın iradesinin dışlandığı 1923 sonrası ve tek parti diktasının ortaya koydukları geçerli değil mi!?

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da bir twet atarak saldırgan vandalı savundu. “Asıl tutuklanmaları gerekenler hilafet yanlılarıdır.” diyerek konuyu mecrasından saptırdı. Sayın Başarır, bahsettiğiniz hilafet bayrağı değil kelimeyi Tevhid bayrağıdır. Her gördüğünüz yeşili, hilafet yeşili sanmanız, bizi sadece gülümsetiyor.

CHP’nin kumpasıyla devre dışı bırakılan Memleket partisi lideri Muharrem İnce de bu rövanştan geri kalmak istememiş olmalı ki, “Kimse İstanbul'un göbeğinde hilafet çağrısı yaparak devleti yıkmaya teşebbüs edemez! İçişleri Bakanlığı'nı ve bu ülkenin namuslu savcılarını göreve davet ediyorum.” Diye yazdı. Sürekli dürüstlüğüyle övünen İnce, dürüst olun saptırmayın! Galata Köprüsüne toplanan Müslüman halk, siyonist israilin soykırımına dur demek için toplandı Hilafet ilan etmek için değil!

Yüzde 99’u Müslüman bir toplum olmamıza rağmen inancımıza, değerlerimize yönelik düşmanlıklara ya da çelişkilere çokça şahid oluyoruz maalesef.. Sebebi; Müslüman bir topluma laik bir sistemin dayatılmasıdır. Bu seküler ırkçı kafaların seslerinin çokça çıkması haklı olduklarından değil, anayasanın darbeciler tarafından yürürlüğe konan İslam’a düşman bir sistemin zihniyetini taşıyor ve savunarak yaşatıyor olmalarından kaynaklı maalesef..

Müslümanlarca tanımı, dinsizlik olan laiklik ilkesi, CHP zihniyetine göre tüm dinlere eşit olarak ifade edilmesine rağmen konu halkın inancını yani İslam’ı yaşamasına gelince ‘laiklik elden gidiyor’ vaveylalarının koparılmasına varıyor.

Siz bir kere batıdan devşirme sistemi bile tam işletebilecek bir kapasiteye sahip değilsiniz ki. Bugüne kadar ne gayrimüslimlere ne de dinleri Hristiyanlık, Yahudilik veya farklı dinlere yönelik bir düşmanlığınızı(ki olmasın zaten) görmedik.

Ancak Müslümanım deyip sürekli İslam’a olan düşmanlığınızı gördük.. Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkmayın! Eğer farklı bir dine inanıyorsanız çıkın erkek gibi açıklayın, kimse sizi yadırgamaz ya da sizin saldırdığınız gibi de saldırmaz, korkmayın.. Dünya dönüşüyor, insanlar değişiyor ama CHP zihniyeti yüzyıldır değişmiyor maalesef… 

Yorum Analiz Haberleri

Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”
Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası