Mafya babaları yine işbaşında. Mafya babaları dediysek, yerli mafya babaları gelmesin aklınıza. Bunlar, uluslararası mafya babaları.. Bir yerde “yiyecek ekmek” gördüler mi, hemen haracı kesiveriyorlar. Dün Afganistan’da, Irak’ta gördüler yenilecek ekmek.. Ve oraların altını üstüne kattılar. Yüzbinlerce insanın kanına girdiler..
Bugün de “Burada bize ekmek var” dürtüsüyle, Libya’da görmüşler ekmeği.. Görmüşler ki, uluslararası hukuk açısından hiçbir yetkileri olmadığı halde, önce tehdit ettiler. Arkasından da saldırıları başlattılar.
Şimdi biz bunlara, mafya babası demeyelim de, ne diyelim?
Bulmuşlar işin kolayını..
“Saddam, kimyasal silah üretti” dediler, Irak’ı kan gölüne çevirdiler..
Saddam ülkenin başında olduğu dönemde, toplasanız toplasanız 300-500 kişi öldürülmüş iken, Saddam’ı devireceğiz diye yaptıkları saldırılar ve oluşturulan istikrarsızlık döneminde 1 milyon sivilin can vermesine sebeb oldular.. (Tabii ki Saddam’ın Halepçe katliamını dikkate almıyoruz.Çünkü o katliam yapılırken, bugünkü o mafya babaları, zaten Saddam’la işbirliği içinde idi.)
“Usame bin Laden, dünya ülkelerini tehdit ediyor” dediler, Afganistan’ı kan gölüne çevirdiler.
Hâlâ da çevirmeye devam ediyorlar.
Şimdi sıra,Libya’da. “Kaddafi sivil katliamı yapıyor” diyerek, Libya’yı kan gölüne çevirmeye başladılar bile..
Bırakmıyorlar ki, insanlar kendi ülkelerindeki yönetimleri değiştirmek istiyorlarsa, kendi imkanları ile değiştirsinler.. Biraz kavga, biraz isyan, biraz sükunetle ama olabilecek en az dış müdahale ile yönetimleri değiştirsinler...
Bırakmıyorlar.. Hemen müdahale ediyorlar..
Nato’yu ilgilendiren ne varsa, hemen oracıkta bitiyor, bu sözde “savunma paktı”..
“Savunma paktı” diye kurulmuşlar ama, müslümanları öldürme sözkonusu ise, anında “saldırı paktı”na dönüşüveriyor..
Kıbrıs’ta Türkler mi öldürülüyor?
“Bizi ilgilendirmez” deyip, kenara çekiliyorlar.
Tarihi süreç içinde, aldıkları tüm kararlar, çifte standart dolu..
“Saddam’ı devireceğiz” diyerek Irak’ta ne yaptılarsa, “Kaddafi’yi devireceğiz” diyerek, aynısını Libya’da yapmaya kalkışıyorlar..
Önce uçakları satıyorlar.. Sonra da kendi sattıkları uçakları, füzelerle bombalayıp, etkisiz hale getiriyorlar.
Sonra, attıkları o füzelerin parasını, yine Libya’nın sivil halkından tahsil edecekler.
“Sizi Kaddafi’den kurtardık. Buyrunuz faturanız. Şu kadar yıllık petrolünüze el koyduk” diyecekler..
İşlerine gelince, “teknolojilerine kimsenin yetişemeyeceği” iddiasındalar.
Ama bakın operasyonlarına.. Yıllarca süren saldırılarına.. İlkel mi ilkel, vahşi mi vahşi!
Bir kişiyi devirmek için, binlerce insanı öldürüyorlar..
Gerçekten hedefleri Kaddafi ise, o çok övündükleri teknolojileri ile yerini bulup, onunla hesaplaşacaklarına, “Kaddafi’yi vuruyoruz” adı altında, masum sivil insanları öldürüyorlar..
Ama yolun sonu yakındır..
İran’da yapmak istedikleri operasyonu gerçekleştirememeleri, öyle her istediklerini de başaramadıklarının delilidir.
Irak’a güçleri yetti.. Afganistan’a yetti. Libya’ya da yeter belki..
Ama güçlerinin yetmediği ülkeler de olduğunun farkındalar..
Nasıl ki, despot liderlerin devrilmesi, bir kıvılcıma bakıyor..
Bu mafya babası konumundaki uluslararası arenanın emperyalist zorbalarının devrilmesi de, bir kıvılcıma bakar.
Ezilmiş halkların ayağa kalkma günleri yakındır..
“Birleşmiş Milletler” imiş.. “NATO” imiş.. Daha ne idüğü belirsiz kuruluşlar imiş! Hepsine karşı bilinçlenme artık son demlerinde.. Hepsine karşı toplu bir ayaklanmanın ve oynanan bu rezil tiyatroya “son verme” gününün gelmesi yakındır..
Bush gitti, Obama geldi.. Ama görüyorsunuz işte.. Zorbalık, aynı zorbalık.. Mafya babalığına özgü operasyonlar, aynı operasyonlar..
Senaryo aynı.. Aktörler değişti..
Ama senaryoların da farklı şekilde yazılma süreci, çoktan başladı.. Hatta bitmek üzere!
YENİ AKİT