HDP'nin “İslâmcı Kürt” Makyajına İhtiyacı Kalmadı

Altan Tan, devasa bir dindar kitleyi, din düşmanı bir organizasyonun kucağına bilerek veya bilmeyerek itmeye sebep oldu.

Hüseyin Sağlam / Doğruhaber

Hafta içinde önce PKK'nin yayın organı MedNuçe'de kontrolsuz kaçık, ardından Özgür Politika'da A.Kahraman, Altan Tan'a yönelik linç kampanyası başlattılar.

Gerekçe ise, Altan Tan'ın hendek fanatizmine eleştirel yaklaşması idi.

Altan Tan, sosyal medya üzerinden “Hodri meydan” çekse de, Nuçe'ye bağlanıp cevap hakkını kullanmak istese de boşuna çırpındı.

Tartışmaların içeriğine girmeyeceğim, ancak şunu belirtmeliyim ki, HDPKK cenahında uzun zamandır Altan Tan ve onun şahsında “İslâmcı” kimlikleriyle bilinen akıma/kişilere karşı sessiz sedasız bir linç/dışlama kampanyası yürütülmektedir.

Türk Solunun HDP dümenine geçmesiyle beraber biraz daha “Kürdi” düşünenlere karşı bir baskı/dışlama kampanyası yürütüldüğü gibi.

Altan Tan şu anda kendisine karşı yürütülen linç kampanyasını neye bağlıyor, bilmiyorum, ama HDPKK'nin “Müslüman Kürtlerle” arasında var olan kalın duvarların “İslâmcı kimlikli” şahıslarla erimesinden sonra “İslâmcı Kürtlerin” HDPKK'da” işlerinin bittiği sonucu ortaya çıkmaktadır.

HDPKK, siyasi ve ideolojik duruşu nedeniyle dindar Kürtlere bir türlü açılamıyordu. Dindar Kürtler de duruşundan dolayı HDPKK'ye fazla açılamıyordu. Altan Tan ile başlayan süreç, hassasiyetlerinden dolayı HDPKK'ye açılamayan dindar Kürtlerle bu yapı arasındaki psikolojik bariyerleri yıktı. Bu durumda olan her dindar Kürt, HDPKK ile aldığı yeni pozisyonunu Altan Tan üzerinden meşrulaştırma yoluna gitti. Zaten HDPKK'nin amacı da bu değil miydi?

Bu durumda Altan Tan, örgüt tarafından bir makyaj malzemesi olarak görüldü. İşlev tamamlanınca da Altan Tan'a ihtiyaçlarının kalmadığı sonucuna varmış oldular. İyi de aylardır sosyal medyada zaten devam eden ve en son örgütün resmi kanallarında ayyuka çıkan linç girişiminin sebebini Altan Tan bilmiyor mu sanıyorsunuz?

Açıkçası şunu merak ediyorum; Altan Tan, devasa bir dindar kitleyi, din düşmanı bir organizasyonun kucağına bilerek veya bilmeyerek itmeye sebep oldu. Sebep olduğu bu durumu maddi/zahiri sebeplerle belki açıklayabilir; Ama Allah katında bunun geçerli bir mazereti var mıdır, orasını bilemeyiz. Belki de Altan Tan, bizden daha iyi bu durumu düşünüyor ve vicdan azabı çekiyordur.

Telafisi mi?

Sebep olduğu durumu tekrar düzelterek olabilir diyeceğim, ama bunun kolay olmayacağını herhalde Altan Tan daha iyi bilir. Neticede olan oldu, atı alan Kandil'e ulaştı.

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!