HDP, Kürtleri Kana Çağırıyor

HDP, bu kan davası siyasetiyle Kürtleri körlüğe itiyor. Irkçılık ideolojisiyle gerçekleşen bir körleşmedir bu. Buna bir de sosyalist ideolojiyi ekliyor. Kürt Milliyetçi Sosyalizmi! Çifte ideolojiden çifte körlük!

Ergün Yıldırım, Yeni Şafak gazetesinde HDP’nin siyasetini yorumluyor:

1930’larda Türkler kana çağrıldı. Asil kanın onların damarlarında dolaştığı söylendi. Kemalizm, İstiklal Mahkemeleriyle kan döktü, Dersim katliamları ile kan döktü. Darbelerle kan dökme siyasetini uyguladı. Silahtan damlayan kan siyasetinin esir aldığı toplum demokrasiyle özgürleşerek kurtulduğu anda bu defa PKK çıktı. PKK Kürtleri dağa kan dökmeye çağırdı. Binlerce gencin kanı döküldü, anneler göz yaşı döktü. Askerlerimiz ve polislerimiz şehit oldu. Bütün Anadolu kan davasına boğuldu adeta. Kan ile imtihana çekilen bir toplum, kan ile siyasete davet eden bir parti. HDP’den bahsediyorum.

Şimdi HDP kan diyor. Asaleti, hakikati ve doğruyu kanda arıyor. HDP Genel Başkanı Pervin Buldan, “damarında bir damla Kürt kanı olan AKP’ye oy vermemeli” diyor. Kürtleri kanla tanımlayan bir siyaset. Kürdü kanla tanımlayan siyaset ilkel bir siyasettir. Çünkü kan insanın özgür iradesini temsil etmez. Çünkü kan ruh değil, ideal değil, inanç değil. Kan hayvansaldır. Hayvanlar kan görünce çıldırırlar, bağırıp çağırıp kavgaya tutuşurlar. Kürtleri kanla tanımlamak Kürtleri hayvan görmektir. Kürtleri inançla yükselten ve ideallerle insan yapan bir bilinçten koparmaktır.

Kan siyaseti, kan davası ilkelliğini taşır içinde. Nitekim Kürtler yıllarca kan davalarıyla bir birini öldürdü. Acıyı ve kederi yaşadılar. Aşiretler birbirine girdi. Hayatları zehir oldu. Şimdi HDP, bu acının ve travmaların üzerine bütün Kürtleri ortak bir kan davası etrafında seferber olmaya çağırıyor. Kime karşı yapıyor bunu? Türklere karşı, hatta HDP siyasetinde yer almayan herkese karşı. Böylece Kürtler bir aşirete, bir kabileye indirgeniyor. Kan davası içine yerleşen, onunla dünyaya bakan ve öfkeyle dolu bir varlık haline geliyor. Kürtler kan davası olan kabileye çevrilirken, Türkler de öç alması gereken ve kan davalıları haline geliyor. Anadolu’da Türklerle Kürtler bir biriyle kan davalı iki varlığa dönüşüyor.

Bu ilişkiden hiçbir özgürlük, hiçbir hakikat ve hiçbir yol çıkmaz. Buradan ancak ölüm, yıkım ve nefret çıkar. HDP, Kürtleri ölüme, kana ve nefrete çağırıyor. Suruç’ta bunu yaşadık en son. Ak Partili Kürt vekillerin üzerine ateş açan bu zihniyetin pratiği. HDP dışında Kürt kabul etmeyen bir ideoloji bu. Sosyalist Kürt’ten başka, PKK’lı Kürt’ten başka, HDP’li Kürt’ten başka Kürt kabul etmeyen bir anlayış bu. HDP Genel Başkanı Buldan’dan çıkan söz buna çağırıyor. Anneler göz yaşına çağrılıyor, mezar başı ağıtlara çağrılıyor, çocuklar dağlara savaşa çağrılıyor, Türklerle düşmanlığa çağrılıyor.

HDP, bu kan davası siyasetiyle Kürtleri körlüğe itiyor. Irkçılık ideolojisiyle gerçekleşen bir körleşmedir bu. Buna bir de sosyalist ideolojiyi ekliyor. Kürt Milliyetçi Sosyalizmi! Çifte ideolojiden çifte körlük! Çünkü her ideoloji (Cemil Meriç üstadın dediği gibi) “bir deli gömleği”. Şimdi HDP Kürtleri iki deli gömleğine mahkum ediyor. Irkçılık ve Ortadoğu’nun Baas örneğinde yaşanan sosyalizm. Kırma ideoloji Kürt Nasyonal Sosyalizmi. Kürtleri iki kere körleştiren, iki kere bilinçlerini iğdiş eden bir kırma ideoloji. 1970’lerin gerici ideolojileri.

Kürtleri kan ile tanımlamak, en çok Kürtlere hakaret. Çünkü Kürt varlığını asırlardır bu topraklarda kanda değil, ideallerde buldu. Ahmed-i Hani’nin Divanı bile tek başına bunu anlatmaya yeter. HDP de gerçekten seçim ve demokrasiyi, meclis ve şehri, ideal ve hayatı yok sayıyor. Kürtleri kanlarıyla yönlendirebileceği bir sürü görüyor. Oysa Kürtler bu coğrafyanın İslam idealleri ile bin yıldan fazladır yaşayan bir halk. Ulema ve üdebasıyla, şeyh ve vüzerasıyla milletin ruhudur. Türklerle dünyaya yön veren bir halktır. Kürtler, İslam ile müşerref olan eşref-i mahlukat’tır

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?