HDP Kapatılmalı mı?

“HDP büyük ihtimalle kapatılacak veya kapatılmasa bile baskı altında tutulup hiç değilse bu şekilde bir siyaset yürütmesine müsaade edilmeyecek.”

M. Hasip Yokuş, Haksöz-Haber için kaleme aldığı yazısında, PKK’nın Gara katliamı bağlamında gündemdeki HDP’nin kapatılması konusunu değerlendirdi.

HDP’nin kapatılması ihtimali karşısında yükselecek “Parti kapatmak çözüm mü?”, “Sivil siyasetin önünü kapattığınızda silahlı mücadele dışında bir seçenek kalır mı?”, “Hangi çağda yaşıyoruz, hukuk, demokrasi…”  gibi muhtemel tepkileri değerlendiren M. Hasip Yokuş, “Bunca tecrübe yaşanmadan önce örneğin doksanlı yıllarda bu soru ve itirazlar belki anlamlıydı ancak bugün bunların hiçbir anlamı kalmamış.” dedi.

M. Hasip Yokuş’un değerlendirmesinden bir bölüm şöyle:

Esasında Kürt ulusalcılığı temelinde siyaset yürüten partilerin önünün açılması en temelde silahların susması ve dağdan inip ovada siyaset yapmanın önündeki engellerin kaldırılması amacına matuftu. Lakin, sivil siyasetin önündeki engeller tümüyle kaldırıldığı halde PKK silahtan vazgeçmedi. Sendikal faaliyetlerden, belediyelere kadar önüne açılan her kapıyı silahlı mücadeleyi daha da büyütecek bir imkân olarak kullandı. Dolayısıyla sivil siyasetin önünü kapattığınızda silahlı mücadele dışında bir seçenek kalmaz, yaklaşımının hiçbir geçerliliği kalmamış. Şu husus hep gözardı ediliyor: PKK, genlerinde taşıdığı stalinist karakter sebebiyle kendisi dışındaki hiçbir düşünce ve anlayışa hayat hakkı tanımaz. Farklı düşünce ve fikirlere saygı, başkalarıyla sulh ve esenlik içerisinde bir arada yaşama, düşünce özgürlüğü, ötekinin varlığına tahammül gibi yaklaşımların PKK’nin anlayışında yeri yok. Egemenlik kurduğu teritoryal bölgelerin tümünde gerektiğinde şiddet kullanarak o alanı bütün boyutlarıyla domine etme siyaseti güder.

Sözünü ettiğimiz PKK bağlantılı partiler, 80 Milletvekili ve 100’ün üzerinde Belediye Başkanlığı kazandıkları dönemde bile sivil siyasete pirim vermedikleri gibi PKK’nin güdümünden de çıkmadılar. Bunu HDP içerisinde etkili pozisyonlarda yıllarca siyaset yapanlar bile itiraf ediyor. Bu siyaset biçimi zımnen şu anlama geliyor: Devletin meri hukuku içerisinde sivil ve legal alanlardan da istifade edeceğiz ama silahtan da vazgeçmeyeceğiz. Devlet aklı açısından, rasyonalite boyutuyla, siyaseten, hukuki olarak veya hangi açıdan bakarsanız bakın bu anlayışla hareket eden bir partinin faaliyetlerine müsaade etmenin makul bir gerekçesi kalır mı? PKK’nin silahlı mücadelesine lojistik sağlayan bir partinin faaliyetlerine hangi devlet niçin izin versin ki?

*

YAZININ TAM METNİ >>>

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!