İktidarın ekonomi politikaları sonucu ilk kez kamunun faiz borcu ana para borcunu geçti. Hazine'nin iç borç faiz ödemesinin ilk 5 ayda 1,3 trilyon lira arttığına dikkat çeken Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, "Daha geçen aralık ayında ödenecek toplam faiz şimdiki düzeye göre bakıp söylersek hiçbir şey değil, 'Yalnızca 795 milyar lira'. Aradan beş ay geçiyor, mayısa geliyoruz, ödenecek faiz tam 1.3 trilyon lira artmış'' diye yazdı.
Dolar/TL 20 Aralık'tan bu yana ilk defa 16 liraya dayandı. Euro ise 17 sınırına yaklaştı. Ekonomide yürütülen dövize endeksli mevduat yönetimi de işe yaramadı.
Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, 20 yıllık AK Parti iktidarının ekonomi politikaları sonucu iç borç anapara tutarının bu yılın ilk beş ayında 188 milyar lira arttığını, faiz yükündeki artışın da 1.3 trilyona yaklaştığına dikkat çekti.
Hazine'nin elinin bu kadar zayıflamasına dövize ve TÜFE'ye endeksli borçlanma ile döviz cinsi borçlanmanın yol açtığı söyleyen Aktaş, faiz indirilmeseydi ve doğru dürüst bir politika izlenseydi tablonun çok farklı olacağına dikkat çekti.
'Bu vahim tablodan AK Parti iktidarı sorumlu'' diyen Aktaş, asıl üzerinde düşünülmesi gerekenin seçimler yaklaşırken muhalefetin ne gibi bir politikası var bunun önemli olduğunu vurguladı.
Aktaş, "Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Haznesi öyle bir iç borçlanma stratejisi gütmüş, gütmek durumunda kalmış ki, faiz yükü beş ayda, yalnızca beş ayda 1.3 trilyon lira artmış" diyerek şöyle devam etti:
"Şimdi herkes şapkayı önüne koyup düşünsün, kendine göre bir hesap yapsın!
- Biz doğru dürüst bir ekonomi politikası izleseydik...
- Enflasyonu düşüreceğiz diye enflasyonun yükselmesine yol açacak şekilde faizi indirmeseydik...
- Faizi indirdiğimiz için Hazine’nin daha yüksek faizle ve dövize ve TÜFE’ye endeksli borçlanmasına yol açmasaydık...
- Türkiye Cumhuriyeti Hazinesinin elini böylesine zayıflatmasaydık...
Ne mi olurdu?
Hani o beş ayda 1.3 trilyona yakın faiz yükü artışı var ya, o tutar en fazla 200 milyar olurdu."