Topluluk Akademik Danışmanı Hatip Erdoğmuş çalışmayla ilgili şunları söyledi, " Dünyanın birçok yerinde zulüm altındaki mazlum Müslümanlar, zor şartlar altında yaşam mücadelesini vermekte. Bizler ümmet şuuruna, kardeşlik bilincine sahip Müslümanlar olarak aramızda kan bağı olmadan, sağlam bir kardeşlik bağına sahip olduğumuzu biliyoruz. Dünyanın başka yerinde kardeşlerimizin yaşadığı sıkıntıları kendi sıkıntımız bilip bunun giderilmesi için imkanlarımızı seferber ederiz. Bangladeş Arakan arasında, tampon bölgedeki kamplara yerleştirilen Rohingya Müslümanlarının çok zor şartlar altında olduklarını öğrendikten sonra topluluk olarak imkanlarımızı seferber ettik. 'Arakanlı Yetimlerin İftar Sofrasındayız 'adıyla hemen bir kampanya başlattık. Kampanyamıza yoğun bir ilgi gösterildi ve çok kısa bir süre içinde gönüllülerimizin ve hayırseverlerin katkılarıyla kamplarda yaşayanlardan 600'den fazla kişiye iftar verecek kadar maddi destek toplandı. Kamplara hapsedilmiş, kampın dışına çıkamayan, bambu ağacından yapılan üç yetimhanede yaşayan yaklaşık üç yüz yetim çocuğun iftarlarına vesile olduk. Bu çocukların kamp dışına çıkmalarına, ordaki okullarda okumalarına Bangladeş hükümeti izin vermiyor. Müslümanların destekleriyle kamplarda oluşturulan medreselerde eğitimlerine devam eden bu yetimlere maalesef vatandaşlık hakkı dahi verilmemekte ve hatta mülteci dahi kabul edilmemekte. Burda yaşayan çocukların çoğu ailelerini Budist çetelerin saldırılarında kaybetmiş. Birleşmiş Milletlerin verilerine göre de dünyanın en yoksul milleti olan Arakanlılar, yetersiz ve sağlıksız beslendikleri için Arakanlılarda erken ölüm oranı çok yüksek, bu da yetim sayısını daha da arttırmakta. Yetimler için vesile olduğumuz iftar organizasyonlarıyla aynı zamanda kamplardaki Rohingya Müslümanlarına da ulaşma imkanımız oldu. Onlara da iftar verme imkanımız oldu. İftar organizasyonumuza destek veren tüm gönüllülerimize, hayırseverlerimize tekrar teşekkür ederiz. Yaptıkları hayırların kabul olmasını Rabbimizden niyaz eder herkese hayırlı Ramazanlar dileriz."
Topluluk gönüllülerinden Ayşenur Cemiloğlu duygularını şu şekilde paylaştı, " Arakan mülteci kamplarında yaşayan kardeşlerimizin mutluluğuna vesile olduğumuz için Allah'a hamd olsun. Peygamber Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurur ' Müminler birbirini sevmekte, birbirine acımakta, birbirini korumakta bir vücut gibidirler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvları da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa duçar olur.' der. Bizler de uzvumuzdan bir parça olan, dünyanın farklı ülkelerinde sıkıntılar içinde yaşayan Mümin kardeşlerimize yardım etmeliyiz. Bu bilinçle Arakandaki kardeşlerimizin iftar sofralarına ortak olduk. Bu büyük hayra vesile olanlardan Allah razı olsun. Çok zor şartlar altında yaşamalarına rağmen yine de yüzlerindeki gülücükler eksik olmuyor. Oysa biz en ufak şeylerden bile dert çıkartıp halimize şükretmiyoruz. İbret alıcı kareler gerçekten... Rabbim bu halde olan tüm çoçuklara, müslümanlara yardım etsin inşallah, bizleri onların hayrına vesile kılsın ve sahip olduğumuz nimetleri idrak ettirip şükretmeyi nasip etsin."
Öte yandan HBT yaklaşan Ramazan Bayramı’nda yetim ya da ihtiyaç sahibi kimselere ve Muş’ta ikamet eden Suriyeli sığınmacılara da yardım faaliyeti hazırlıklarını sürdürüyor. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde yaklaşık 60 çocuğa ayakkabı ve 40 yetim ve ihtiyaç sahibi çocuğa da hem ayakkabı hemde bayramlık elbise dağıtacak. Ayrıca topluluk, yetim ve ihtiyaç sahibi bu ailelere balonlar ve bayram şekeri de dağıtacak. Muş'ta yaşayan Suriyeli aileler için de gıda ve çocuklara giysi desteğinde bulunacak.