‘Hayır’cılar, ‘evet’in nimetlerinden yararlanıyorlar!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Anayasa değişikliği henüz halkoyundan geçmeden önce, bir öneride bulunmuştum.

Anayasa değişikliğine “evet” diyenlere, yeni anayasa maddeleri uygulansın.. “Hayır” diyenlere de, eski anayasanın ilgili maddelerini uygulamaya devam edelim.
“Evet” diyenler, yeni anayasanın nimetlerinden yararlansınlar.. “Hayır” diyenler de, eski anayasanın maddeleri ile hayatlarını idame ettirsinler..
Anayasa değişikliği halkoyuna sunuldu.
% 58 “evet” oyu aldı ve yeni maddeler yürürlüğe girdi.
Şimdi ben eski önerimi yeniden tekrarlayacaktım...
“Anayasa değişikliği, halk tarafından kabul edildi ama, herkesin verdiği oya saygı göstererek, oy verdiği kurallarla yönetilmelerini sağlayalım” diyecektim..
Biz bu önerimizi tekrarlamaya çalışırken, bir de ne görelim..
“Hayır”cılar, dur-durak bilmiyor, yeni anayasanın nimetlerinden yararlanmaya çalışıyorlar..
“Hayır”cılar, “evet”çilerden çok daha istekli bir şekilde, yeni anayasanın getirdiği hakların peşine düşmüşler..
Bakın şöyle etrafınıza..
Değişikliğin nimetlerinden yararlanmak isteyenlerin çoğu, hayırcılar!
Mesela HSYK üyeliği adaylarını bir inceleyin.. Osman Kaçmaz’dan tutun, Eray Karınca’ya.. Hayri Keskin’e kadar.. Çoğu adaylar; Anayasa değişikliğine “hayır” diyen, bunun için gece-gündüz çalışıp, halkın “hayır” oyu vermesi için etkinlikler düzenleyen YARSAV’cı hakimler.
İyi de beyler, bayanlar.. Hani sizler, Anayasa değişikliğine hayır diyordunuz?
“HSYK’nın yapısının değişmesi”ne, “istemezük” diyordunuz?
“HSYK üyelerini, Yargıtay ve Danıştay’daki hakimlerin seçmeleri yeterlidir, ayrıca 11 bin hakim ve savcının HSYK’ya üye seçmesine gerek yoktur. Böyle bir değişiklik, yargıya siyaset bulaştırır” diyordunuz?
“Hakimlere oy hakkı verilse bile, ilk derece mahkemelerindeki hakim ve savcılar, yeterince bağımsız olmadıkları için, Bakanlıktan çekinerek aday olacaklarından, özgür bir seçim yapılamaz” diyordunuz..
Şimdi niye hemen, yeni sistemi kabullenip, bir de üstelik adaylık başvurularını yapanların içinde başı çekiyorsunuz?
Ne oldu size böyle?
Birazcık dirensenize.. Daha iki hafta önce, birinci sınıfa ayrılanlardan da olsa, yüksek mahkemeye seçilmemiş hakim-savcıların HSYK üyeliğine karşı çıkıyordunuz..
Ama sizin karşı çıktığınız, istemediğiniz “evet oyu” çoğunluğu sağlayınca, hemencecik keskin bir u dönüşü yaptınız.. Şimdi öylesine bir atağa geçtiniz ki, adaylık için kendi içinizde bile kavga ediyorsunuz. YARSAV ilke kararı alıyor: “Yönetim kurulu üyeleri, aday olmasınlar” diye.. Hemen ertesi gün ilke kararı deliniyor, YARSAV’ın yönetim kurulundaki bir üye istifa edip, HSYK üyeliğine aday oluyor!
Vay uyanıklar vay!
Hani size göre, sadece Yargıtay ve Danıştay üyeleri, HSYK’ya seçilmeli idi?.
Diğer mahkemelerden HSYK üyesi seçilirse, Adalet Bakanlığı’nın güdümüne girerlerdi!
İlk derece mahkemelerindeki hakimlerden, niye aday gösteriyorsunuz?
Niye aday oluyorsunuz? İlkeli olun birazcık..
2000 TL fazla maaş alacaksınız diye, iki hafta önce bas bas bağırarak “hayır” dediğiniz bir sisteme, niye hemencecik adapte olmaya kalkışıyorsunuz?
Niye HSYK adaylığına soyunuyorsunuz?
İşin daha komiğini söyleyeyim mi?
“Hayır”cıların önde gelenlerinden Sincan Hakimi Osman Kaçmaz’ın durumu..
Osman bey, yeni anayasa yürürlüğe girer girmez, eski Anayasa’da olmayan bir hakkı, bileğinin gücü ile kazanmış gibi, hemen HSYK üyeliğine aday oldu.. Oysa, eski Anayasa’ya göre, onun HSYK üyeliğine adaylık hakkı yoktu.
O “hayır” dedi.. Ama “evet” kazandı. Şimdi “evet” diyenlerin sayesinde HSYK üyeliğine aday oluyor!
Kazanır-kazanamaz bilemem. Ama kendisinin disiplin dosyası, halen HSYK’nın gündeminde..
Yeni oluşacak HSYK, Osman Kaçmaz’ı bir ihraç ederse..
O zaman göreceğim ben Osman beyi..
Bakalım ilkeli olup, “Hayır dediğim anayasa değişikliğinin verdiği hakkı kullanmam. İhraç cezasına dava açma hakkı, değişiklikle geldi. Ben eski maddeden yana idim. İhraç cezasına da iptal davası açmam” diyecek mi?
Yoksa hemen mahkemenin yolunu tutacak mı?

VAKİT