Hay Allah!

Abdurrahman Dilipak

Bahçeli, “Çanakkale’yi de kazacak mısınız” diye soruyor. Gerekirse Süleymaniye Camii’nin de avlusu kazılır. Gerekirse, Çankaya’nın bahçesi de kazılır.

Devlet beyi anlayamıyorum. Diyor ki: “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyarbakır’daki kazılarda ortaya çıkarılan insan kemikleriyle ilgili suçun devlete yıkılması ve siyasi çekişmelere alet edilmesinin hem rahmete kavuşanların ruhlarına eziyet hem de aramıza sokulan nifak olduğunu söyledi. Bahçeli, arkeolojik kazılarla sonuç ve müsebbip aramaya çalışan AKP zihniyetinin atacağı adımlara toprağın altından bahaneler bulmaya çalıştığını ileri sürerek, ‘Bundan sonra Çanakkale’yi, Dumlupınar’ı, Sakarya’yı da kazmayı aklınızdan geçiriyor musunuz’ diye sordu.”

Ceset çıkması sözkonusu ise her köşe-bucak kazılır. Suçlu kimse o ortaya çıkarılır.. Devletse devlet, kimse o! Bu gerçek vicdanları kanatmaz, vicdan zonklamasını dindirir..

Burada asıl anlaşılmaz olan, can sıkan, rahatsız edici olan, devleti şaibe altında bırakan açıklama Bahçeli’nin açıklaması..

Eğer bir cinayet sözkonusu ise, bu devleti ele geçiren darbecilerin, çetelerin, devlet içinde gizlenen suç odaklarının işi olacak ve devlet bu kanlı kamburdan bu vesile ile kurtulmuş olacaktır.

Aslında Çanakkale’yi de kazmak gerek. Ve bana kalırsa bir gün Çanakkale cephesi de kazılacak.. Orada Anzak ayinleri yapıyorsunuz, tamam. Bizim şehidliğimiz de var orada da. Peki ya kazdığınızda Çanakkale’de çıkacak Hindlilerin, Senegallilerin kemikleri ile ilgili bir açıklamanız var mı?

İngiliz cephesinde Hintli Müslümanların, Fransız cephesinde Senegalli Müslümanların kemiklerini bulacaksınız. Onların adını bile anan yok..

Bahçeli orada ne olduğunu bilmiyor olabilir. Ama bilmediğini de bilmiyor. Sürçi lisan etmiş olsa gerek.. Evet! Çanakkale kazılmalı ki, tarihi gerçekler ortaya çıksın..

Erzurum, Antep, Maraş kazılmalı ki, Ermenilerin katlettiği Müslümanlar ve bizimkilerin katlettiği Ermenilerin cesetleri çıksın ortaya.. Önemli olan gerçek çıksın ortaya..

Kazalım ya faili meçhullerin kurbanı olan cesetler çıkacaktır, ya İstiklal Mahkemesi cellatlarının kurbanı olan mazlumlar..

Bahçeli’yi tedirgin eden bir başka durum mu var aceba?.. Yoksa ona bir bilgi mi ulaştı? Bu işlerin sürdürülmesi halinde işin başka noktalara da genişlemesi halinde zülfüyare dokunacak bir durum mu var?

Devletin içindeki darbecilerin, çetecilerin, suç örgütlerinin cinayetlerine tanıklık etmek için eski defterleri karıştırmaya gerek yok.. Devletin içinde hâlâ varlığını sürdüren infaz timlerinin izini sürmek için Özal suikastına, Mumcu suikastına, Muhsin Yazıcıoğlu cinayetine bakmak yeter.

Hele Yazıcıoğlu suikastı davası bir açılsın, neyin ne olduğunu o zaman göreceğiz..

Gerekirse 7 kule zindanlarının dibi de kazınır, gerekirse Dolmabahçe Sarayı da..

Sakarya’da bir kazı yapılacak olursa Rus altın sikkeleri çıkarsa ne diyeceksiniz?

Nereyi kazarsanız kazın, resmi tarihin yalanlarını ortaya koyan bilgiler, belgeler bulacaksınız..

Bu pazar Çorum’da olacağız.. Mehmet Sılay uzun uğraşlar sonu İskilipli Atıf’ın mezarının yerini buldu.. Hem de Ankara’da bir yol kenarında.. Çorum’da İskilipli Atıf’ı anacağız..

Allahuekber dağlarında şehid olan askerlerimizin kemiklerini inceleyin bakalım ne çıkacak? Çoğu Arap onların, Kut’ül Ammare kahramanlarının cesetleri.. Çölde sıcak bir iklimden soğuk dağ zirvelerine uzanan bir yolculuk.. Arapların kemikleri, Karadenizlilerin, doğulu Müslümanların kemikleri ile kardeşçe ve koyun koyuna yatmaktadır.

Bir gün bu gerçek de çıkar ortaya.. Çanakkale’deki Hindistanlı Müslümanlar ve Senegalli Müslümanların Çanakkale’de ne aradıkları ve orada oynanan kanlı, kirli bir oyunun gerçekleri de.. Devlet Bahçeli istemese de.. Yeterki hak yerini bulsun, adalet yerini bulsun.

Kazmaya devam. Baksanıza ‘intihar etti’ denilen albayın saçında arsenik bulundu. Eski Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu’nun mezarından alınan örnekler üzerinde inceleme yapan Adli Tıp Kurumu raporu şüpheleri doğruluyor.. Evet kazmaya devam..

Tarih övgü ya da sövgü kitabı değildir. Tarih ortak hafızamızdır ve tecrübeler birikimimizdir.. Bahçeli keşke bu tür öfkeli mesajlar vermek yerine arşivlerin açılması için bir teklifte bulunsa.. Gerçek herkes için en iyi olandır.. Bu tür ifadeler devleti savunur gibi gözüken, ama gerçekte devletin içindeki çetelerin kirli ve kanlı işlerini örtme gayretini çağrıştıran ifadelerdir ve devlete gerçekler değil, bu tür çabalar zarar veriyor aslında..

Selâm ve dua ile.

YENİ AKİT