Yeni açılan İHH Havza Temsilciliği, "Kur’an'ı Anlama ve Hayatımıza Uygulamanın Önemi" konulu Seminerle ilk etkinliğini gerçekleştirdi.
İHH Havza Temsilciliği Salonunda gerçekleştirilen programa Havzalı katılımcıların yanı sıra, Özgür-Der Amasya Temsilciliği ile İHH Amasya Derneğinden misafirlerde katıldı.
Program İHH Havza Temsilcisi Bekir KAYA’nın Temsilciliğin açılış süreci ve yapmayı düşündükleri çalışmalar hakkında bilgi vermesiyle başladı.
Bekir KAYA konuşmasında, Temsilciliğimizin ilk faaliyeti olarak Rabbimizin bize rehber olarak indirdiği Kur’an-ı Kerimi anlama ve hayatımızla hakka şahitliğimizi sağlamak açısından, Kur’an ve Sünneti nasıl anlamalıyız konusunu ele almak olmuştur. Bu konuyu işlemek üzere Özgür-Der Amasya Temsilciliğine Kur’an üzerinde seminer vermek üzere gelen İstanbul Özgür-Der Genel Merkezinden Bülent Şahin ERDEĞER’i Havza’ya da davet ettik dedi.
Konuşmacı Bülent Salih ERDEĞER, Kur’anı Anlama ve Hayatımıza Uygulamanın Önemi konusu ile ilgili olarak özetle şunları söyledi.
Üzerimize ilk farz olan Kur’anı anlayarak okuma çalışmaları, sahih sünnetle birlikte tüm Müslümanlarda olması gereken olumlu hasletlere dönüşmelidir mutlaka.
Bu gün maalesef dünyada yaşanan zulümlerin büyük çoğunluğu Müslüman coğrafyalarda yaşanmakta, bunca acılara rağmen, insanların din algısında yapılan tahrifatlar neticesi, Müslümanlar çok çeşitli grup ve cemaatlere ayrışmışlık durumunu ısrarla sürdürmektedirler.
Bu yanlış anlayışın neticesi olarak Müslümanların tebliğ algıları da değişerek, her grup ve cemaat insanları Kur’an ve sahih sünnete değil, kendi oluşturdukları değerlere çağırmaktadırlar.
Bu nedenle Müslümanlar arası vahdet bir türlü sağlanamadığı gibi, bizi diri tutması gereken Kur’ani kavramların gün geçtikçe içi boşalmakta olup, bunun bir neticesi olarakta zulüm karşısındaki tavrımız olumsuz yönde değişmiş bulunmaktadır.
Bunun en bariz örneğini Suriye’de yaşamaktayız. Suriye’de 300 bin masum insanın katilini mezhebi çıkarları adına alkışlayan ve her türlü desteği sunan Müslümanların ve hatta İslamcıların yaşadığı bir İslam coğrafyasında yaşamaktayız. Yine İŞİD denilen örgütün besin kaynağı da bu yanlış din algısından kaynaklanmaktadır.
Kur’an ve sahih sünnete uyduğumuz zaman tefekkürümüz, tezekkürümüz değişir ve Kur’an merkezli tavırlar ortaya çıkar. Bu nedenle Mezhebimizin, Meşrep ve Cemaatimizin bize sunduğu anlayışları mutlaka Kur’an mihengine vurarak doğruları bulmalıyız.
Kur’an-ı ve sahih sünnetin anlaşılmasında meal ve tefsirlerin önemi çok büyüktür. Dilimizin Kur’an diliyle aynı olmaması nedeniyle, farklı meal ve tefsirlerden yararlanarak Kur’anı anlamaya ve anladıklarımızı hayatımıza uygulayarak Rabbimizin rızasını aramaya gayret etmeliyiz.