HAVELSAN, Balyoz ve Ergenekonda Dönemeçtir

Dr. D. Özer Özdinç, "Yarman'ın tutuklanması Ergenekon, Balyoz ya da internet andıcı gibi davalar için bir dönüm noktası" dedi ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Yeni Akit, Havelsan’da uzun süre yönetim kurulu üyeliği yapan Dr. D. Özer Özdinç'in birbirinden ilginç iddialarına yer verdi.

İşte “Ömer Faruk Ağa Yarman’ın tutuklanması; Ergenekon, Balyoz ya da internet andıcı gibi davalar için bir dönüm noktası olabilir” diyen Özdinç'in çarpıcı açıklamalarının yer aldığı o haber:

Balyoz Operasyonu kapsamında geçtiğimiz ay tutuklanan Havelsan Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman’ın, başında bulunduğu kurumu nasıl çiftliğe çevirdiğini ortaya döküyoruz.

Havelsan’da uzun süre yönetim kurulu üyeliği yapan Dr. D. Özer Özdinç, Akit’e çarpıcı ifşaatlarda bulundu. Özer Erdinç’in anlattıkları, Havelsan’da dönen dolapları, Yarman’ın ergenekon ve balyoz davası tutuklusu paşalarla olan ilişkisini ve Havelsan ile iş yapan kişi ve kurumlara devlet imkanlarının nasıl peşkeş çekildiğini anlattı.

Havelsan Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman’ın tutuklanmasıyla Ergenekon ve Balyaz gibi büyük davaların seyrini değiştirebileceğini belirten Özdinç, “Ömer Faruk Ağa Yarman’ın tutuklanması; Ergenekon, Balyoz ya da internet andıcı gibi davalar için bir dönüm noktası olabilir” dedi.

YARMAN’IN TUTUKLANMASI BÜYÜKANIT’A UZANABİLİR!

Yarman’ı davalık olduğu Havelsan’ın başına dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın getirdiğine işaret eden Özdinç, “Daha önce kurumdan uzaklaştırılan Yarman, kuruma tazminat davası açarken üst düzey koyu Fenerbahçeli olarak bilinen bir komutanın sayesinde kuruma genel müdür olarak geri döndü” diye konuştu.

KAMU KAYNAKLARIYLA BATIK ŞİRKETE 18 MİLYON DOLAR AKTARDILAR

Dr. D. Özer Özdinç’ın anlattıkları, Ömer Faruk Ağa Yarman’ın batık bir şirketi kurtarmak için 18 milyon dolarlık kamu kaynağının kullanıldığını gösteriyor. Özdinç, Büyükanıt’ın etkisiyle Havelsan’ın başına geri dönen Yarman’ın 18 milyon dolarlık batık kurtarma operasyonunu şöyle anlattı: “STFA Savronik şirketine ait olan ancak kullandığı bir kredinin geri ödenmemesi nedeniyle Vakıfbank ile Finansbank’ın eline geçen Roketsan hisseleri, Yarman’ın yönlendirmesiyle TSK Güçlendirme Vakfı tarafından Havelsan tarafından satın alınmıştır. Bu operasyonlarda yaklaşık olarak 18 Milyon dolar tutarında bir bedel ödenmiştir.”

Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’nın sahibi olduğu Havelsan, geçtiğimiz günlerde Balyoz operasyonu kapsamında gerçekleştirilen tutuklamalarla gündeme geldi. Bugüne kadar deyim yerindeyse kapalı kutu gibi çalışan Havelsan’ın Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman, Balyoz Operasyonu kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Savunma sanayi alanında kritik yazılımlar geliştirmek için kurulan Havelsan, Yarman’ın genel müdürlüğü döneminde adeta çiftliğe dönüştüğünü açıklıyoruz. Ahbap-Çavuş ilişkisi içerisinde işlerini yürüten Yarman’ın kirli ilişkilerini kurumun içinden bir isim Akit’e anlattı. 8 yıl boyunca Havelsan’da yönetim kurulu üyeliği yapan Dr. D. Özer Özdinç’in Akit aracılığıyla açıkladığı bilgiler tutuklanmasıyla Ergenekon ve Balyaz gibi büyük davaların seyrini değiştirebileceğe benziyor. “Ömer Faruk Ağa Yarman’ın tutuklanması; Ergenekon, Balyoz ya da internet andıcı gibi davalar için bir dönüm noktası olabilir” diyen Özdinç, başka birçok ifşaatta daha bulunuyor.

YARMAN’IN TUTUKLANMASI ERGENEKON İÇİN DÖNÜM NOKTASI MI?

*Havelsan Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman’ın tutuklanmasıyla, dava sürecinde ve savunma sektöründe önemli bir değişiklik olabilir mi sizce?

Ömer Faruk Ağa Yarman’ın tutuklanması; Ergenekon, Balyoz ya da internet andıcı gibi davalar için bir dönüm noktası olabilir ve bu tutuklama ile adı geçen davalar, yeni ve çok farklı bir sürece taşınabilir. Kaderin garip bir tesadüfü olsa gerek, savunma sektöründeki iç içe geçmiş olan karmaşık ilişkilerde adı geçen taraflar, aynı yerde, Silivri’de buluştu ya da buluşturuldu. Bu tutuklama savunma sektöründe bir temizlenmenin, arınmanın başlayacağına ilişkin bir umut ışığıdır. Böylesine bir dava, temiz ve dürüst, ürünleri olan ve bunları sadece kendi ülkesine değil dış dünyaya da satabilen, uluslararası sistemde rekabet edebilen bir savunma sektörünün oluşturulması özleminin gerçekleştirilmesinde önemli bir adım olacaktır.

STFA’DA SAVRONİK’İ BATIRDI

*ÖFAY savunma sektörüne nasıl gelmişti? Öğrenebildiğimiz kadarıyla bir ekiple birlikte gelmiş. Bu ekipte kimler vardı? Göreve başladıktan sonra aklınızda kalan önemli gelişmeler var mı?

ÖFAY, Sezai Türkeş Feyzi Akaya Holding (STFA)’da Savronik’i batırdıktan sonra, bu ününe ve üzerinde taşıdığı boncuklara bağlı olsa gerek, dibi yanık kandille, ekibiyle beraber savunma sektörüne davet edilmiş ve Genel Müdür Yardımcısı olarak Havelsan’da göreve başlamıştır. Kemal Kumcu Yarman’la birlikte gelen ekibin en göz alıcı üyesidir. Bir süre sonra Havelsan’dan uzaklaştırılan Kumcu, Havelsan tarafından önemli bir iş payı verilmesiyle birlikte bazı Fenerbahçe yöneticilerinin sahibi oldukları bir firmanın başına genel müdür olarak getirilmiştir. Benzer şekilde, yine Havelsan’dan uzaklaştırılan fakat hiç boşta kalmaksızın hemen bir başka savunma sanayi firmasına yerleştirilen, ancak daha sonra bir yolu bulunarak ÖFAY tarafından Havelsan’a geri getirilen Alpaslan Kuloğlu ile Gökhan Köseoğlu Yarman’ın vazgeçemediği isimler arasındadır. Havelsan’a geldikten kısa bir süre sonra, her zaman olduğu gibi bir türlü rahat duramayan Ömer Faruk Ağa Yarman, şimdi üzerinde durulmayacak kadar önemsiz (!) bir mesele nedeniyle tazminatsız olarak ilişiği kesilmek suretiyle Havelsan’dan uzaklaştırılmıştır.

HAVELSAN’DAN KOVULAN YARMAN’I TEKRAR KURUMA ALAN KOYU FENERLİ GENERAL KİM!

*Görevden uzaklaştırılan biri, aynı şirkete yeniden ve bu kez genel müdür olarak nasıl atanmış olabilir?

Havelsan aleyhine yüklü bir tazminat davası açtığı halde, üstelik bu kez genel müdür olarak Havelsan’a geri dönebilmek için Yarman, çalmadık kapı bırakmamıştı. Sanırım sonunda aracılar, dönemin iflah olmaz bir Fenerbahçe taraftarı olan üst düzey generallerden birini ikna ederek, kendisine bu yolu açtılar. Aracıların kim olabileceğini tahmin etmek hiç de zor değil. Bir kişinin, aleyhine tazminat davası açtığı bir şirketin başına genel müdür olarak getirilmesi örneği az rastlanır bir uygulama olarak ancak bir vakıf şirketinde görülebilir. Bu görevlendirme ile emeline nail olan Yarman, artık savunma sektörünü yeni ve bambaşka bir dünyaya taşıyacak, kendisine ve kendisini oralara getirenlere hizmet edebileceği, on yıllık yeni bir serüvene yelken açacaktı.

YARMAN’DAN DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞINA ÖZEL İLGİ

*Yarman, Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçen belgeler kapsamında tutuklandığına göre, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın bazı personeli ile sıkı ilişkiler geliştirmiş olmalı, bu ilişkiler nasıl gelişti acaba?

Savunma Sanayi çok uzun süreden bu yana tümüyle deniz projeleri üzerine odaklanmıştır. Bu durum Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Vakıf ve Vakıf İşletmeleri ile projelerin üstlenicilerini, sözleşme tarafları olarak bir araya getirir. İlişkiler, Havelsan’ın sistem entegratörü olarak ilk kez ana yüklenici olduğu önemli bir proje ile kurulmuştur. Savunma Sanayi kaynakları ile finanse edilen bu projenin koordinatörü Yarman, Özden Örnek komutasındaki Deniz Kuvvetleri ile bazı Fenerbahçe yöneticilerinin sahibi olduğu bir şirketi alt yüklenici olarak bir araya getirmiştir. Başlangıç niteliğindeki bu projenin ardından; Milgem, Yeni Karakol Botu gibi diğer deniz projeleri ardı ardına gelmiş, ana yükleniciler değişse de söz konusu alt yüklenici, her projede değişmeden aynı kalmıştır. Sözü edilen şirketin deniz projelerinde değişmez alt yüklenici olması, ister istemez insanın aklına, bu yöneticilerin Yarman’ın atanmasında aracılık görevi üstlenip üstlenmedikleri sorusunu getirmektedir. Yarman’ın bu şirket ile olan ilişkileri araştırılmaya değer olabilir. Bilindiği kadarıyla Havelsan, Yarman’dan önce Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na hiç iş yapmamıştır. Yarman’ın Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçen belgeler kapsamında tutuklanmış olması, Özden Örnek döneminde başlayan Havelsan ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı arasındaki ilişkilerin, yürütülmekte olan projelerin sınırlarını aşarak başka mecralara da taşınmış olabileceğini düşündürüyor. Hiç de şaşırtıcı olmayan bu gelişme, “Aralarından su sızmıyor” benzetmesine uyan ilişkilerde sınırlara sadık kalmanın zor olduğunu gösteriyor.

YARMAN ROKETSAN İHALELERİNİ NE YAPTI?

* Görevde bulunduğunuz süre içerisinde gündeme gelen bir Roketsan hisseleri meselesi var. Bu konuda ne biliyorsunuz?

Yarman’ın göreve gelmesinden hemen sonra, aniden, daha önce STFA Savronik şirketine ait olan ve kullandığı bir kredinin geri ödenmemesi nedeniyle Vakıfbank ile Finansbank’ın eline geçen Roketsan hisselerinin satın alınması Vakıf ve Havelsan’da gündeme geldi. Vakıf’ın daha önce bu hisselerden haberdar olduğunu da sanmıyorum. Muhtemelen takipteki krediler kapsamında Vakıfbank’ın eline geçen Roketsan hisseleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı tarafından, Finansbank’ın eline geçen hisseler ise Yarman’ın yönlendirmesiyle, Havelsan tarafından satın alınmıştır. Bu operasyonlarda yaklaşık olarak 18 Milyon dolar tutarında bir bedel ödenmiştir. Söz konusu edilen şirket, Roketsan gibi o tarihlerde işi gücü olmayan bir şirketin batık kredi karşılığı olan hisselerini bankalar üzerinden devretmek suretiyle büyük bir borç yükünden arındırılarak, cazip hale getirilmiş olabilir. Bu şirketin ortakları ile Yarman arasındaki ilişkileri ile bu hisselerin alınması için kimin talimat verdiğini de araştırmak gerekir, ben bilmiyorum.

YARMAN’I ESKİ İTİBARINA ENGİN ALAN KAVUŞTURDU

*Yarman’ın eğitimi ve kariyeri itibariyle çevresinde çok itibar gören, savunma sektörü için çok önemli bir kişi olduğu söyleniyor. Böyle bir itibar söz konusu mu?

Emekli askerlerin çok itibar gösterdikleri, birlikte olduklarında kendisine “hocam” diye hitap ederek kendisini onurlandırdıkları, bilge bir kişidir. Galatasaray ve İTÜ mezunu, Amerika’da MIT doktoralı Yarman’ın bilgeliği çokbilmişlikten gelmektedir. Yarman bulunduğu her ortamda, stratejik yönetim, finans, ekonomi, felsefe ve zaman buldukça da mühendislik konularında çevresindekilere bilgisiyle ışık saçmış olabilir. Bu bilgelikten ilham alanlar, Hükümeti devirmeye yönelik büyük ve kapsamlı bir operasyonda da bu bilge kişiden yararlanmak istemiş olabilirler. Daha önceki Vakıf Genel Müdür’ü tarafından defalarca Yarman’ın görevine son verilmek istenmiş, ancak Engin Alan’ın görevde olduğu süre içinde Yarman eski itibarına tekrar kavuşmuş ve yeniden vazgeçilmez olmuştur. Sanırım bu soruya verilecek cevap da kritik bir önem taşımaktadır.

YARMAN’DAN ABLASININ ÇALIŞTIĞI ODTÜ’YE ÖZEL İLGİ!

*Havelsan ODTÜ Teknokent’e büyük tutarda yatırım yaptı. Acaba başka üniversitelerin de teknokentleri varken, sadece ODTÜ’ye böyle yatırım yapılmış olmasının sebebi ne olabilir?

Havelsan tüm yatırımını Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Teknokent’e yapmıştır. Üstün hizmetlerinden övgü ile söz edilen o dönemin Hacettepe Üniversitesi Rektörü, o tarihlerde defalarca Vakıf ve Havelsan’ı ziyaret ederek, kendi kurdukları teknokente de destek verilmesini talep etmiş olmasına rağmen, uygun tabiri ile adamın yüzüne bile bakılmamış olmasının nedeni çok açıktır. Ablasının aynı üniversitede Rektör yardımcısı olması, yatırımların da buraya yönlendirilmesine neden olmuş ve Havelsan adeta ODTÜ Teknokent’e taşınmıştır.

SAVUNMA SANAYİSİ ÇARPIK İLİŞKİLERDEN ARINDIRILMALI

Herkesin bir hikâyesi var, herkes kendine göre anlatıyor. Savunma sektörü; sayıları çoğaltılabilecek bu ve benzeri örnekler, Yarman gibilerin “Devlete Hizmetleri” olarak ele alınması gerekirken, bunun aksini söyleyenlerin barındırılmadığı büyük bir mezarlıktır. Sektörde var olabilmenin ve varlığını sürdürebilmenin yolu, kamusal kaynaklarla, sermaye çevrelerine hizmet etmekten ve onları mutlu etmekten geçer. Savunma sektörü bu ve benzeri karmaşık ve çarpık ilişkilerden bir an önce arındırılmalıdır. Bu da ancak, sektörde devrim niteliğinde değişim yapılması ile mümkün olabilir. Buna kimin el atacağı ise, cevabı merakla beklenen bir önemli bir sorudur.

KRİTİK İŞLERİN MERKEZİ; HAVELSAN

Hava Elektronik Sanayi (Havelsan) 1982 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Yazılım Mühendisliği ihtiyaçlarının giderilmesi amacı ile kurulan bir şirket. 1985 yılından itibaren şirket yabancı ortaklarından ayrılarak yüzde 98'i Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına ait olan bir kuruluş haline geldi. Şirket merkezi Ankara'da olmakla birlikte birçok farklı ilde ve yurtdışında ofisleri bulunuyor. Havelsan genelde askeri yazılım projelerinde yer almakla birlikte son yıllarda birçok e-devlet projesi ile ilgili sorumluluklar almış ve bu sorumluluklarını yerine getirmeye çalışıyor. Havelsan, Savunma ve BT sektörlerinde global çözümler sunan bir bilişim ve sistem şirketi. Havelsan, C4ISR, Anayurt Güvenliği, Simülasyon ve Eğitim Simülatörleri ve Bilgi Yönetim Sistemleri alanlarında kendini geliştirdi.

YENİ AKİT

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"