“Vak vak” öten Ergenekonculara..
“Liberal aydın” etiketi altında, “İslam dinine hakaret edenlerin yargılanmaması gerektiği”ni dikte etmek isteyenlere..
“Muhafazakar” olup da, “Canım o kadar da uzun boylu değil.. Adaletten ayrılmamak gerekir” diye akılları sıra doğruculuk yapanlara..
Somut bir davette bulunuyorum.
Lütfen bana, Mahmut Kaçar olayını anlatır mısınız?
“O da ne?” diyecekler..
Kem küm edip soracaklar: “Kim o Mahmut?”
“Hatırlayacağız bir yerden ama, siz söyleyin ne olur, kim o Kaçar?” diyecekler...
Anlatayım.
Tarih 10 Kasım 1994. Anıtkabir’de saat 9’u 5 geçe..
Dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de bulunduğu saygı duruşu sırasında..
Mahmut Kaçar isimli bir vatandaşımız, birden saygı duruşunu bozuyor ve öne çıkıyor. Elindeki Kur’an-ı Kerim’i göstererek, “Taşlar sizi kurtaramaz. Sizi Kur’an’a davet ediyorum. Kur’an’a inanın, puta tapmayın” diyor.
Fazıl Say’ın, iktibas da olsa, tweetlerindeki hakaretlerin binde biri bile yok burda..
Ergenekoncuların topluma verdikleri korkunun milyonda biri bile yok, bu olayda..
Sevan Nişanyan’ın sergilediği terbiyesizliğin, yüzmilyonda biri bile yok, o eylemde..
Peki ne oluyor Mahmut Kaçar’a?
Ne ben anlatayım, ne de siz sorun..
Adamcağızın hayatı kararıyor..
Hemen gözaltına alınıyor.
Oysa; Türkiye’nin özgürlük karnesinde zayıf nota sebebiyet olacağı söylenen Fazıl Say hakaretleri için bugün bir gözaltı oldu mu?
Yoo..
Nişanyan’a bir gözaltı oldu mu?
Yooo.
Dahası var.
Mahmut Kaçar’ı, o tarihte hangi şube gözaltına almıştı?
Terörle mücadele..
Ne ilgisi var terörle mücadele ile Kaçar’ın eyleminin?..
Hiçbir ilgisi yok ama.. İşinize gelirse..
Gelmese de bir şey farketmez zaten.
Sonra ne olmuştu?
Kaçar 10 günlük gözaltı süresinde bitiminde, tutuklanmıştı.
En azgın hukukçular(!) bile, duruşma öncesinde açıklama yapmışlardı: “Kaçar’a bir yıl ceza verilebilir. Ancak artırımlarla bu ceza 3 yıla çıkabilir. Çok zor ama.. Hakim 4 yıla kadar da artırabilir.”
Peki, Kaçar ne ceza almıştı?
4.5 yıl!
Evet, rakamda da yanlışlık yok.. “Yıl” ifadesinde de yanlışlık yok.
Ay falan değil, tamı tamamına 4.5 yıl.
Haydi bakalım Ergenekon’cular..
“Bize yapılanlar adaletsizlik” diye, bir daha bağırın.
Utanmanız yoksa.. Bir da yüksek sesle “Adalet istiyoruz” deyin.
“Darbe dönemlerinde bile, bugünkülere benzer hukuksuzluk görmemiştik”’ deyin..
Utanma olmadıktan sonra, her şey serbest!
Dahası var.. Bırakın Mahmut Kaçar’ı..
Kaçar’ın Anıtkabir’e giderken, son olarak konuştuğu, selam verdiği arkadaşlarından da 3 kişi gözaltına alınmıştı.
Kaçar ve üç kişinin DGM’de Nuh Mete Yüksel’in talebi ile tutuklanıp cezaevine gönderilmesinden hemen sonra.. Savcı bey açıklama yapıyordu: “Siyasi, sosyal amaçlı suç işlemek için teşekkül, örgüt oluşturdukları için tutuklandılar!”
Kaçar ile birlikte tutuklananlardan Bahattin Toprak’ın kayınpederi Halil Keskinkılıç soracak olmuştu: “Bunların siyasi suçu ne imiş?”
Vay, sen misin bu soruyu soran!..
Nuh Mete savcımız hemen emretmiş.
Kayınpeder de gözaltına alınıp, Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülmüş!
Evet, o günlerden geliyoruz, bu günlere.
O günlerin hukuk cinayetlerinin faillerinden hesap sorulmadan geliyoruz bugünlere..
Denilecek ki, “Onları da tasvip etmiyoruz.”
Tasvip etmiyorsunuz da, ne yapıyorsunuz?
Ne yaptınız, söyler misiniz?
Nuh Mete efendi, bu yaptıkları sebebi ile hangi müeyyideye çarptırıldı?
Hani, ne ceza aldı, Nuh Mete?
Ne ceza aldı, Mahmut Kaçar’a 4.5 yıl hapis cezası veren, o hakim!
Söyleyin bakalım, Ergenekoncular..
Söyleyin liberaller..
İslama hakaret edenlere özgürlük isteyen hokkabazlar!.
Söyleyin, Say ve Nişanyan’a açılan davada yaşananlar; Mahmut Kaçar’ın başına gelenlerin binde kaçı?
YENİ AKİT