Hatalı olanın yerine doğrusunun konamadığı kaotik bir dünya!

Gökhan Özcan, dijitalleşme ile bilgi ulaşma yolunda önümüze çıkan büyük engellere dikkat çekiyor.

Gökhan Özcan / Yeni Şafak

Dijital çöplük

Son yıllarda insanların en önde gelen bilgi kaynağı arama motorları… Özellikle de bir tanesi… Siz zaten biliyorsunuz, adını buraya yazmama herhalde gerek yok! Herhangi bir konuda kestirmeden bilgi sahibi olmak isteyen hemen oraya müracaat ediyor ve sayfalarca enformasyona anında ulaşabiliyor. Ancak kütüphane gibi bir şey değil arama motoru dediğimiz şey… Aradığımız her ne ise o kelimenin ya da kelimelerin geçtiği her şeyi hiç filtrelemeden getirip önümüze yığıyor. İstemediğimiz kadar çok enformasyon; ama doğru mu değil mi bu bilgiler, orası meçhul! Bütün yumurtalar aynı sepette yani; gerçek bilgi ile çürük enformasyon iç içe… Ayırt edebiliyor iseniz ne ala ama bunu yapamıyorsanız yanlış bilgilendirilmeniz, yanıltılmanız, manipüle ya da sabote edilmeniz ihtimali hiç de az değil!

Başka yazarlardan alıntıladığım bir paragrafın sosyal medyada benim ismimle paylaşıldığına sıkça rastlıyorum ben mesela. Bunun tersi de oluyor. O mecralarda faal insanların önemli bir kısmı bu konularda gerekli dikkati ve hassasiyeti göstermiyor ve sonrasında bir yanlış aktarma paylaşıla paylaşıla çoğaltılıyor. Düzeltilmesi, geriye alınması mümkün de olmuyor. O yanlış paylaşım belki yıllarca bir yanlışı yayarak dolaşımda kalmaya devam ediyor.

“Bir cümle yanlış paylaşıldı diye kıyamet kopmaz” diyenler olabilir, evet kopmaz. Ama bu sık sık yapılırsa yanlış yanlışa eklenir, her şey birbirine karışır ve bir yerden sonra gerçeğin ne olduğunu bilemez hale geliriz. O meşhur arama motoruna yazdığınız her kelime bu yanlış enformasyon yığınlarını önünüze taşır ve sizi yanıltır.

Bu bir örnek, tatsız bir durum olmasına rağmen bir yere kadar tolere edilebilir. Ancak meselenin gerçek boyutu çok daha ürkütücü birtakım problemler vaat ediyor, bunları görebiliyor olmamız lazım. Gerek arama motorları ve gerek sosyal medya mecraları bu tür yanlış bilgiler, hatalı kayıtlar, manipülasyon amaçlı ve dezenformasyon yayan kayıt ve paylaşımlarla dolu… Dahası her an sayısız yanlış kayıt girmeye devam ediyor insanlar. Bir liyakat gerekmiyor, bir meselenin doğrusunu bilmeniz de istenmiyor. Kafanıza göre takılabiliyor, her istediğiniz şeyi doğrusuna yanlışına bakmadan milyarlarca insanın savunmasız biçimde dolaştığı bu mecralara kayıtlayabiliyorsunuz. Sanal alemde malumunuz hiçbir şeyin tam olarak kontrolü sağlanamıyor. Bilgi bütün yanlışlığı ve tahrip gücüyle dolaşıma girdiği andan itibaren çoğalıyor; belli ölçüde engelleseniz bile yanlış kayıtlar tam olarak temizlenemiyor ve kendini yeniden farklı noktalardan çoğaltıyor, tekrar tekrar yayılıyor.

İnsanların büyük bir kısmının klasik bilgi kaynakları yerine arama motorları ve sosyal medyaya başvurmayı tercih ettiğini göz önüne alırsak, doğru bilgi ve habere ulaşmanın son derece güçleştiği bir dünyada yaşamak zorunda olduğumuzu kabul etmemiz gerekir. Yanlışların düzeltilemediği, yayılmasının engellenemediği, hatalı olanın yerine doğrusunun konamadığı kaotik bir dünya! Hepimiz yanılmaya ve yanıltılmaya, zihinsel olarak yönlendirilmeye, yanlışa sevk edilmeye, gerçeklerden habersiz kılınmaya açık haldeyiz artık! Bunun pratik örneklerini zaten görüyoruz; gidişat değişmedikçe yazık ki çok daha fazlasını da göreceğiz.

Sanal dünya en hafif tabirle otla samanın birbirine karıştığı devasa bir enformasyon dağı, adeta bir dijital çöplük koyuyor önümüze. Çoğumuzun doğruyu arama ısrarı zayıfladı; neredeyse refleks olarak kestirmeleri, kısa yolları seçiyoruz ve orada çok tehlikeli bir kafa karışıklığı bekliyor bizi. Çağlar içinde insanın gerçekle irtibatının bu kadar tehlikeye düştüğü bir başka çağ olmamıştı.

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?