HAKSÖZ HABER
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik projesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı ile çeşitli kurumlar arasında imzalanan protokoller gereği hasta, mağdur vb. durumda yardıma muhtaç insanlara destek sunulması amaçlanıyor.
2015 senesinde başlayan bu hizmetten yarar sağlandığı düşünüldüğü için Diyanet bünyesinde bir birim de oluşturuldu. Peki, yardıma muhtaç insanlara verilen ücretsiz hizmetten kim neden rahatsız olur?
Haksöz Haber okuyucusu bu sorunun cevabını biliyor aslında. Türkiye’de yaşanan gelişmeleri olumsuz bir şekilde İslam ve Müslümanlarla ilişkilendirmek için yalan, manipülasyon ve propaganda unsurlarını kullanan sol-Kemalistler algı oluşturma noktasında epey mahirler.
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik projesine duyulan öfke Diyanet’in hasta bilgilerine izinsiz ulaştığı iddiası üzerinden temellendirilmeye çalışılıyor. Ancak Birgün'ün "Hasta onaysız dini rehberlik" başlıklı haberinde bu iddia hakkında detay bilgi dahi verilmiyor.
Diyanet eğer destek için aradığı hastaların bilgilerine izinsiz ulaştığıysa bunun izahını yapmak durumundadır tabi ki. Ancak haberin üzerine inşa edildiği dil gerçek rahatsızlığını gözler önüne seriyor.
Haberde aktarıldığına göre bazı hastaların telefon ile aranıp “Sizin için dua ediyoruz”, “Hastalığın Allah tarafından bir imtihan olarak verildiğini anlatıyoruz. Hastalar daha çabuk iyileşiyor” şeklinde Covid-19 pozitif hastalarını arayan kişilerin ise “Hastaymışsınız, sizin için dua ediyoruz umarız iyileşirsiniz. Siz de bize dua edin” denilerek aranılmasından büyük bir rahatsızlık duyulmuş.
Dua, Allah, imtihan şeklinde ifade edilen temennilerden Birgün’ün duyduğu endişe ciddi bir manevi desteğe ihtiyacı olduğunu gösteriyor halbuki. Telefona cevap verecek cesarete sahiplerse belki birileri Birgün’ü de aramalı!