Hasan El Benna'nın tek oğlu Seyfulislam El Benna hayatını kaybetti.
Müslüman Kardeşler (İhvan) Teşkilatının üst yöneticilerinden Hayret El Şatır’ın Kızı Ayşe, Facebook hesabında, Hasan el Bennâ'nın oğlu Ahmed Seyfülislam el Bennâ’nın bugün vefat ettiğini, cenaze namazının Kahire’nin Abbasiyye mahallesinde bulunan Er Rahmen Er Rahim Camiinde, Cuma namazı somnrası kılınacağını duyurdu.
Sabah saatlerinde vefat eden Ahmed Seyfülislam (82), Mısır Avukatar Sendikası genel sekreterliği, İhvan Şura Meclisi üyeliği görevlerinde bulunmuştu.
Ahmed Seyfulislam El Benna kimdir:
Hasan El Benna'nın tek oğlu. Beş kız kardeşi var. 22 Kasım 1934 doğumlu. Hukuk Fakültesini bitirdi, avukatlık yaptı.
Kahire Üniversitesi Darul Ulum Fakültesinde İslami ilimleri tahsil etti. 1946 yılından itibaren Müslüman Kardeşlerin bütün faaliyetlerine katılmaya başladı. 1965 yılında tutuklandı ve bir yıl ev hapsine mahkum edildi. 1969 yılında tekrar tutuklanan Ahmed Seyfulislam El Benna, askeri mahkemede yargılanarak 10 yıl ağır hapse mahkum edildi. Cezasının dört yılını tamamladıktan sonra serbest bırakıldı. 1987 yılında Seyyide Zeyneb bölgesinden milletvekili seçildi. 1992 yılında avukatlar sendikası başkanlığına seçildi. Mısır hükümetinin sendikalardan elini çekmesinden sonra yapılan ilk seçimle 25 bin oy alarak neredeyse bütün avukatların oylarıyla 'oy birliği' ile tekrar başkan seçildi.
Türkiye'den evli ve dört çocuk babasıydı.
Seyfulislam El Benna'ya Yüce Rabbimizden rahmet diliyor, kendisiyle 19 Ocak 2010 tarihinde yapılan bir röportajı okurlarımızın ilgisine sunuyoruz. (Haksöz-Haber)
*
Röp: Abdullah Aydoğan Kalabalık / Dünya Bülteni
Dünyanın en geniş tabanlı İslami Cemaati olarak bilinen Müslüman Kardeşler, yaklaşık 80 ülkede faaliyet gösteriyor. Bu cemaatin kurucusu Hasan el Benna beş kız ve bir oğlan olmak üzere toplam altı çocuk babası. El Benna'nın tek oğlunun eşinin Türk olduğunu, El Benna'nın torunlarının Türkçe konuştuğunu ve Türk vatandaşı olduklarını biliyor muydunuz? Benna'nın hayatının filme alınması ve Türkiye'yle ilişkileri hakkında Hasan El Benna'nın oğlu Ahmed Seyfulislam el Benna ve torunu Sena ropörtaj yaptık.
Dünya Bülteni: Malumunuz Müslüman Kardeşler ve Hasan El Benna ile ilgili bir dizi hazırlığı bulunuyor. Daha önce bu konuda bir beyanınızı okumuştum. Dizi ile ilgili bir takım çekinceleriniz vardı. Bu konudaki düşünceleriniz ve çekincelerinizi öğrenebilir miyiz?
Ahmed Seyfulislam El Benna: Bismillahirrahmanirrahim. Son günlerde Mısır'da topluma malolmuş şahsiyetlerle ilgili çok sayıda film ve dizi çevrildi. Bu konudaki son örnek Kral Faruk adlı diziydi.
Bazı insanlar Şehid İmam Hasan El Benna hakkında dizi çekmek istiyor. El Benna topluma malolmuş bir şahsiyet. Bu konuda bizim her hangi bir çekincemiz bulunmuyor. Böyle bir insanın hayatı hakkında dizi ve film çekilmesi normal bir olay. Hasan El Benna tarihi bir şahsiyet olması hasebiyle araştırmacılara, tarihçilere ve okuycularına mal olmuş bir insan. Bu sebepten dolayı onun hayatını, faaliyetlerini araştırmaları ve değerlendirmeleri bütün insanların en doğal hakkıdır.
Ancak bu hakkın sınırları var. Bu sınırları kanunlar ve toplum tarafından kabul edilen prensipler tarafından çizilmiştir. Bu şartların ilki tarafsızlıktır. Kötü niyet beslenmemelidir. İkincisi özel hayattır. Şahsın özel hayatı ve ailesine dair sırları ele alınmamalı saygılı olunmalıdır. Üçüncüsü gerçekçiliktir. Araştırmacının şahsi kanaati değil bilimsel gerçekler yansıtılmalıdır. Topluma malolmuş şahsiyetler ile ilgili gerçek dışı bilgilerin ifade edilmesi dini ve ahlaki kurallara aykırıdır.
Dünya Bülteni: Dizinin çekimden önce senaryoyu görmek istediğinizi biliyorum. Sebebini söyleyebilir misiniz?
Ahmed Seyfulislam El Benna: Böyle önemli bir şahsiyetin evlatları olarak kendisine aile ve neseb bağı ile bağlı olan bizlere, belki bu dizideki bazı yanlış bilgiler zarar verebilir. Belki Hasan El Benna'nın şahsiyetine de zarar verebilir. Eğer bir ailenin babası, büyük babası ve her hangi bir akrabası ile iligili bir film veya dizi çekilecekse, o şahıs ile akrabalık bağı bulunanlar, varsa ailesi önceden senaryoyu görme hakkına sahiptir.
Belki senaryoda büyük hatalar yapılmış olabilir. Gerçeği ifade etmeyen bölümler olabilir. Daha da önemlisi senaryoda şahsı lekeleyici ve karalayıcı bilgiler olabilir. Doğru olan çekimden önce senaryonun tarafımızdan görülmesidir. Biz bunu istiyoruz. Eğer senaryo gerçekleri ifade ediyorsa hiç bir itirazımız olmaz kabul ederiz. Eğer senaryonun için yalan yanlış bilgilerle doldurulmuşsa tabiki çekimin engellenmesi gerekir.
Dünya Bülteni: Senaryoyu size neden göstermek istemiyorlar?
Ahmed Seyfulislam El Benna: İşin garip tarafı da burda zaten. İyi niyet, senaryonun lutfen bize gösterilmesini gerektirir. Belki daha fazla bilgi vererek kendilerine yardım dahi ederiz. Ben burada bir iyi niyet eksikliğinin bulunduğu kanaatindeyim.
Dünya Bülteni: Türkiye'den evlisiniz, eşiniz bir Türk, bu bağlamda Türkiye ile ilişkileriniz nasıl?
Ahmed Seyfulislam El Benna: İzninizle ailevi konuları konuşmasak daha iyi olur.
Dünya Bülteni: Peki, Türkçe biliyor musunuz?
Ahmed Seyfulislam El Benna: Ben çok az Türkçe biliyorum. Ama kızım Sena Türkçeyi çok güzel konuşuyor.
'Ahmed Seyfulislam El Benna ailevi konularda fazla konuşmak istemedi ancak, kendisinin Türkiye'den evlenmesinde eski başbakanlardan Prof. Dr. Necmeddin Erbakan'ın rolününün olduğunu bildiğimi ifade ettiğimde, bu bilgiyi yalanlamadı. Erbakan'ın aracılık yaptığını doğruladı.'
Sohbetimizin bundan sonraki bölümünü Hasan El Benna'nın torunu, Ahmed Seyfulislam El Benna'nın kızı Sena El Benna ile Türkçe olarak sürdürüyoruz.
Dünya Bülteni: Müslüman Kardeşler gibi 80 ayrı ülkede faaliyet gösteren, dünyanın en geniş tabanlı İslami cemaatini kuran Hasan El Benna gibi bir liderin torunu olmak nasıl bir duygu?
Sena El Benna: Hasan El Benna, modern şartları dikkate alan, İslam'ın aslına sadık, ölçülü ve entelektüel bir mantıkla yeni bir ekol oluşturdu. Müslüman kimliğini çok uyumlu ve tutarlı bir şekilde bu ekolün içine yerleştirmeyi bildi. Onun ekolünde milliyetçilik, İslam ve Arap kimliği birbiri ile çatışmıyor tam tersine bir birini tamamlıyor. Bu ekol zamanla bütün dünyada kabul görerek yayıldı. Ben İslami yazarları okuduğum zaman onun tesirini hissediyorum. Onun yazıları Batı ülkelerinde üniversite ve enstitülerde inceleniyor. Ancak İslam dünyasında yazıları Batı'daki gibi incelenmiyor.
Resmi tarih kitaplarında 1940'lardaki gerçekler yeni nesillere aktarılmıyor. Müslüman Kardeşler ve Hasan El Benna'nın İngiliz sömürgecilere karşı mücadelesine tarih kitaplarında yer verilmiyor. Ama objektif tarihçiler bu gerçekleri ifade ediyor.
Dünya Bülteni: Türkçeniz çok güzel. Türkçe kurslarına falan gittiniz mi?
Sena El Benna: Biz Türkçeyi aile içinde öğrendik. Annem ve rahmetli büyükannemden öğrendim. Kahire'deki Türk Kültür Merkezinde bir müddet Türkçe kursu almaya başlamıştım ancak çok uzun sürmedi. Türk edebiyatına düşkünüm. Özellikle de Yunus Emre ve Mehmet Akif Ersoy gibi şaiirlerin şiirlerini okuyarak Türkçemi geliştirdim. Pratikte zorlanmıyorum ancak, Türkçe kitap okurken biraz zorlanıyorum.
Dünya Bülteni: Türkiye ile ilişkileriniz nasıl, Türkiye'ye gidiyor musunuz, Türk kültürü ile ilişkiniz nasıl, Türkiye'de akrabalarınız var mı?
Sena El Benna: Biz genelde yaz tatillerini Türkiye'de geçiriyoruz. Türk kültürünü yakından tanıyoruz. Türkiye'de akrabalarımız, tanıdıklarımız çok. Ancak uzun süre Türkiye'de kalmadığımız için yine de Türkiye'yi çok yakından tanımıyoruz sanki. Evimiz İstanbulun Fatih semtinde olduğu için Fatih çevresini biliyorum, genelde tranvaya biniyorum. İstanbul dışına hiç çıkmadım.
Dünya Bülteni:Kendi başınıza yalnız bi şekilde İstanbul'da dolaşabiliyor musunuz?
Sena El Benna: Yalnız hiç dışarı çıkmadım. Sanırım İstanbul'da rahat bi şekilde dolaşabilirim.
Dünya Bülteni: Sizce Mısır'da Türkiye sosyal ve kültürel yönlerden faal mi, Mısırlılar Türkiye'yi tanıyor mu?
Kültür Merkezlerine bu konuda çok iş düşüyor. Özellikle de bu dönemde buradaki insanlar Türkiye'den gelen her şeye açık. Mesela bu gün açılan Kahire kitap fuarında Türkiye'nin daha etkili rolübün olmasını isterdim. Kitap fuarına Mısır halkının bütün tabakalarından insanlar geliyor. Fuarında düzenlenen sempozyumlarda Türkiye'yi fazla göremiyoruz. Neden Türkiye daha fazla kültürel faaliyetlere katılmıyor. Türk yemekleri, geleneksel hüviyeti daha fazla sunulmalıdır diye düşünüyorum.
Dünya Bülteni: Buradaki insanlar son dönemde Türkiye'den gelen her şeye açık. Dediniz sizce bunun sebebi nedir, bu ilgiyi neye bağlıyorusunuz?
Size bir ayrıntı söyleyeyim. Arkadaşlarım bana 'Türk vatandaşı olduğun için çok şanslısın.' Diyor. Sebebi ise; 'Biz de böyle güzel bir ülkenin vatandaşı olmak isterdik diyorlar. Özellike Gazze konusunda Erdoğan'ın duruşuna herkes çok sevindi. O günlerde herkes beni tebrik ediyordu. İnsanlar bundan sonra Türkiye bizi/İslam alemini temsil edebilir diye ümitlendi. Suudi Arabistan kralının Erdoğan'a ödül vermesi de çok sevindiriciydi.
Ahmed Seyfulislam El Benna kimdir:
Hasan El Benna'nın tek oğlu.
Beş kız kardeşi var.
22 Kasım 1934 doğumlu.
Hukuk Fakültesi mezunu avukat
Kahire Üniversitesi Darul Ulum Fakültesinde İslami ilimleri de tahsil etti.
1946 yılından itibaren Müslüman Kardeşlerin bütün faaliyetlerine katılmaya başladı. 1965 yılında tutuklandı ve bir yıl ev hapsine mahkum edildi. 1969 yılında tekrar tutuklanan Ahmed Seyfulislam El Benna, askeri mahkemede yargılanarak 10 yıl ağır hapse mahkum edildi. Cezasının dört yılını tamamladıktan sonra serbest bırakıldı. 1987 yılında Seyyide Zeyneb bölgesinden milletvekili seçildi. 1992 yılında avukatlar sendikası başkanlığına seçildi. Mısır hükümetinin sendikalardan elini çekmesinden sonra yapılan ilk seçimle 25 bin oy alarak neredeyse bütün avukatların oylarıyla 'oy birliği' ile tekrar başkan seçildi.
Türkiye'den evli ve dört çocuk babası. İki kız iki oğlu var.
Sena El Benna Sena El Benna Kahire Üniversitesi Siyasi ve İktisadi Bilimler Fakültesini birincilikle bitirmiş ve halen aynı fakültede asistan olarak görev yapıyor. Master tezini Kahire'deki Amerikan Üniversitesi'nde hazırlıyor. Bu yıl ikinci bir üniversitede paralel olarak eğitim yapmak için El Ezher Üniversitesi İslam Hukuku Fakültesine kayıt yaptırmış. Halen aynı fakültenin birinci sınıfında öğrenim görüyor. Kuran hafızı. Arapça, Türkçe ve İngilizce biliyor.