Abdullah Muradoğlu / Yeni Şafak
Kamala Harris’in seçimleri…
ABD Başkan Yardımcısı ve Demokratlar’ın Başkan Adayı Kamala Harris’in Kasım’da yapılacak seçimlerde Başkan Yardımcısı adayı olarak Minnesota Valisi Tim Walz’u seçmesi “Siyonist Lobi”yle bağlantılı çevrelerde tepkiyle karşılandı. Mesele, Walz değil. Asıl mesele Harris’in Pensilvanya’nın Yahudi kökenli Valisi Josh Shapiro’yu seçmemiş olmasıydı. Harris’in kısa listesinde en üst sırada yer alan Shapiro’nun adaylığı neredeyse kesinleşmiş gözüküyordu.
Demokratlar’ın “İlerici Sol” kanatlarıysa Shapiro’nun Başkan Yardımcılığına karşıydılar. İlerici Sol kanat, “Merkezci Demokratlar”a kıyasla genç seçmen tabanını, renkli toplulukları ve alt gelir zümrelerini harekete geçirmekte çok daha başarılı. Bu yüzden Harris’in Demokrat vekillerin neredeyse yarıya yakınını temsil eden grubun tercihlerini göz ardı etmesi çok zor.
Harris’in Başkan Adaylığı Demokratlar’ın seçim kampanyasına büyük bir coşku pompaladı. Ancak Harris’in Trump’ı yenmesi için bu coşku tek başına yeterli değil. Harris’in Sol kanat Demokratlar’ın rüzgârını da arkasına alması gerekiyordu. Harris’in İlerici Grubun istemediği bir ismi Başkan Yardımcısı adayı olarak seçmesi bu bakımdan ciddi bir sorun teşkil edebilirdi
Sol kanat Demokratlar Harris’in yol arkadaşı olarak Minnesota Valisi Tim Walz’u seçmesini istiyordu. Harris’in Walz’u seçmesi parti içi dengeleri dikkate almak durumunda kaldığını gösteriyor. Demokratlar’a göre bu seçimler Amerika’nın geleceği için varoluşsal önemdedir. Kutuplaşmış siyasi iklimde en ufak oy kaymaları bile stratejik önem taşıyor. Trump’ın Başkan Yardımcısı olarak Senatör J. D. Vance’i, Harris’inse Walz’ı tercih etmesi boşuna değil elbet.
J.D Vance ve Tim Walz “Orta-Batı Amerika”ya hitap eden tipik Beyaz Amerikalı iki siyasetçi. Vance “Sağ popülist” ise, Walz da “Sol popülist” çizgiye eğimlidir. “Orta-Batı Amerika”ysa Başkanlık seçimleri için kilit bölgeleri temsil ediyor. Sol Kanat Demokratlar’ın Merkezci Demokratlar’a da uzak olmayan Walz’u desteklemelerinin sebebi de bu. Walz, Sol Kanatların sosyal politika gündemlerini ilerletmek bakımından Shapiro’dan çok daha uygun bir aday.
Keza ABD Kongresi’ndeki İsrail eleştirileri de “İlerici Sol” grup içerisinde zemin buluyor. Shapiro’nun İsrail’e koşulsuz desteği savunması ve Gazze’deki Filistin soykırımını protesto eden öğrencilere eleştirmesi eksi bir puan olarak hanesine yazılmıştı. Aslında diğer birçok Demokrat gibi Shapiro da Netanyahu’yu eleştirenler arasında yer alıyor. Nitekim Senato Demokratları’nın Lideri Chuck Schumer Siyonist bir Yahudi olmasına rağmen Netanyahu’nun iktidardan gitmesi gerektiğini savunmuştu. Öteden beri Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen Senatör Schumer Sol kanattan gelen tepkileri bu şekilde yatıştırmak zorunda kalmıştı.
Hangi gerekçeyle olursa olsun, Demokrat Parti içerisinde İsrail’e kayıtsız şartsız desteğin bölücü bir unsur haline gelmesi dikkat çekici bir gelişme. Bu gelişmeden rahatsızlık duyan “Siyonist Lobi” İsrail’i eleştiren vekillerin ön seçimlerde kaybetmeleri için harekete geçti..
“Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi(AIPAC)” İsrail’i eleştiren Demokrat vekillerden Jamaal Bowman ve Cori Bush’un karşısına sıkı İsrail yanlısı adaylar çıkardı. Bu iki ön seçimi “AIPAC”ın daha önce örneği görülmemiş ölçüde para yağdırdığı iki aday kazandı. “Büyük Para”nın satın aldığı bu seçimler Demokratlar kampında tartışmalara yol açtı. Harris’in yol arkadaşı olarak Shapiro’yu seçmemesinde parti içindeki “İsrail huzursuzluğu” da rol oynadı.
Sıkı İsrail yanlısı çevreler ve Cumhuriyetçiler Harris’in Shapiro’yu seçmemesini ‘Yahudi karşıtı’ bir işlem olarak göstermeye çalışıyorlar. Cumhuriyetçiler’e göre Harris’in en kısa listesinde Yahudi kökenli tek isim olan Shapiro’nun elenmesi Demokratlar’ın İsrail karşıtı bir yapıya dönüştüğünün en bariz kanıtıdır. Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi Başkanı Mike Johnson, Shapiro’nun İsrail yanlısı bir Yahudi olduğu için elendiğini savunarak “Demokrat Parti’de Filistin yanlısı, hatta bazı durumlarda Hamas yanlısı bir kanat var” diyordu.
Cumhuriyetçiler’den gelen bu tepkilerin “İsrail Lobisi”ni ve “Amerikan Yahudileri”ni Harris’e karşı hareke geçirmeyi amaçladığı aşikâr. Netanyahu’dan hazzetmese bile Harris İsrail’e ve “AIPAC”a yakın bir siyasetçi. Harris’in eşi Doug Emhoff ise İsrail’e yakınlığıyla bilinen Yahudi asıllı bir avukat. Diğer yandan Harris’in üvey kızı Elle Emhoff’un Filistin yanlısı sosyal medya paylaşımları sebebiyle Siyonist çevrelerin tacizlerine maruz kaldığını hatırlatmak gerekiyor.