Harca Harca Nereye Kadar?

Yazısında Mehmet Görmez’in istifa etmek zorunda bırakıldığını belirten Hakan Albayrak, bunun bir tür adam harcama anlamına geldiğini ve ilk örnek olmadığını belirtti.

Hakan Albayrak’ın konuyla ilgili bugünkü Karar’da (3 Ağustos 2017) yayınlanan “Durmak Yok, Harcamaya Devam!” başlıklı yazısı şöyle:

Ne mutlu bize ki Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Efkan Ala, Ali Babacan gibi fevkalade kıymetli adamlarımızı bozuk para gibi harcayabilecek kadar kodamanız.

“Ef” deyip geçmedik, “püf” deyip geçmedik, Diyanet İşleri Başkanlığında destan yazan Mehmet Görmez’i bozuk para gibi harcamak için de gerekçeler bulduk kendimizce.

Sıradaki gelsin…

MİT Müsteşarı Hakan Fidan mesela…

Okey masasında olsaydık, elimizi gören biri hayretler içinde kalıp “Iskartaya çıkardığınız bu taşlarla çift okey atılabilir” derdi ama ne gam!

Durmak yok, harcamaya devam!

***

Emekliliğini isteyen / istemek zorunda bırakılan Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına veda ederken dedi ki:

“Bütün hizmetlerimizi yerine getirirken, rehberimiz Kur’an-ı Kerim ve Hazret-i Peygamber Efendimizin çağlar üstü örnekliğidir. Tarih boyunca Müslümanların çoğunluğunun benimsediği ana yolu dikkatle takip etmeyi şiar edindik. İslam kültür ve medeniyetinin zengin bilgi mirası ve engin tecrübesi eşliğinde, çağımızın gelişen ve değişen şartlarını da dikkate alarak yol yürümeye ve bugünün insanına seslenmeye, ulaşmaya, dokunmaya gayret ettik.”

Bu sözler, Mehmet Görmez Hoca’nın Ehl-i Sünnet Ve’l Cemaat’liğini sorgulayan malum zevata gelsin.

Aşağıdaki cümlelerin muhatabı ise tabii ki erkân-ı devlet:

“Diyanet İşleri Başkanlığımızın, aziz milletimizin gönlündeki yeri ile gönül coğrafyamızda ihraz ettiği mevki ile devlet bürokrasisindeki yeri arasındaki farklı konumlar mutlaka yeniden gözden geçirilmelidir. Kadim devlet geleneğimizde adı kalemiyye olan bürokrasi elbette önemlidir. Fakat devletin bekası için ilmiyyenin önemi her türlü izahtan varestedir. Bu köklü müessesenin salt bürokratik bir kurum mu yoksa ilmiyyeyi de temsil eden dini-manevi hayatımızı sevk ve idare eden bir müessese mi olacağına artık kesin bir şekilde karar verilmelidir.”

İnce ama ağır bir eleştiri…

Anlayana…

***

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklaması:

“Sayın Mehmet Görmez Hocamızın Diyanet İşleri Başkanlığı görevinden ayrılmış olmasından büyük bir üzüntü duydum.

“Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık dönemlerimde kendisinin dinimizin izzetine, milletimizin vakarına ve devletimizin itibarına yakışan bir tavır içinde görevini yürüttüğünü de her daim müşahede ettim.

“Yakın mesai birlikteliği yaptığımız bu süre zarfında kendisinin İslam dünyasında iç barışın sağlanması, mezhep çatışmalarının engellenmesi, gönül coğrafyamızda dini geleneklerimizin korunarak sürdürülmesi, mazlum milletlere insani yardım, yurtdışındaki vatandaşlarımızın dini hizmetlerinin en etkin bir şekilde sağlanması, Afrika ve Latin Amerika gibi uzak coğrafyalardaki Müslümanların dini ve kurumsal ihtiyaçlarının giderilmesi gibi alanlarda büyük

hizmetleri oldu.

“Bütün bu görevleri yürütürken milletimizin ve gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin büyük teveccühünü ve takdirini kazanan Sayın Görmez bir taraftan da Müslümanlar arasındaki çatışmaların körüklenmesini isteyen çevrelerin ve FETÖ gibi fitne odaklarının hedefi haline getirilmiştir.

“Kendisi yaptığı birçok hizmetle milletimizin vicdanında ve hafızasında kalıcı bir yer edinmiştir. Ancak özellikle iki vakur ve cesur öncülüğünün asırlarca nesilden nesile aktarılacağından hiç şüphemiz yoktur: Mescid-i Aksa’da hutbe okuyan ilk ve tek Diyanet İşleri Başkanımız olması ve 15 Temmuz gecesi ihanetin daha ilk anlarında hiçbir talimat almaksızın okuttuğu salalarla bir millete onuru için kıyama kalkması çağrısında bulunması. Biz ve aziz milletimiz kendisinin onur ve vakar ile başladığı ve sürdürdüğü görevini yine onur ve vakar ile bıraktığına şahidiz. Rabbimiz de şahit olsun.”

***

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklaması:

“Cumhurbaşkanlığı dönemimde Diyanet İşleri Başkanı olan değerli Mehmet Görmez, ilminin yanında mümtaz şahsiyeti ve samimiyetiyle de örnek bir din adamıdır. Çalışmalarını hep takdir ettim. Bundan sonra da ilmiyle ufuk aydınlatacağına inanıyorum.”

***

Mehmet Görmez Hoca’nın muarızlarının hatırı kalmasın, onların açıklamalarından da iki örnek verelim.

“Cübbeli Ahmet Hoca” namıyla maruf Ahmet Mahmut Ünlü: “Diyanet’e bundan tehlikelisi gelmemiştir diye düşünüyorum.”

FETÖ sözcülerinden Emre Uslu: “15 Temmuz’un en kirli karanlık isimlerinden Mehmet Görmez gitti, sırada Hakan Fidan var.”

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!