HAKSÖZ HABER
İktidarın yanlış ilişki ve tavırları sonucu iyice semirip kilit noktaları ele geçiren, istediği kişileri hedef tahtasına oturtan, istediği kişileri semirten "Çete" iyice haddini aşmaya başladı.
Konya Selçuk Üniversitesi’nde okuyan Filistinli bir öğrenci dahil 7 Filistinlinin kayıp durumuna düşmesi sonucu her gazetecinin veya kişinin sorabileceği gibi gazeteci Adem Özköse de, HaksözHaber'de bu kişilerin akıbeti hakkında bir açıklama yapılması talebinde bulundu.
Ülkenin sabıkası göz önünde bulundurulduğunda (Rusya’nın rahatça Türkiye’de gerçekleştirdiği suikastlar, Mossad’ın daha önce gerçekleştirmiş olduğu operasyonlar) hesaba katıldığında haliyle bu da haklı bir istekti.
Bu talep minvalinde söz konusu edilen şahısların Mossad ile iş birliği içinde olduğu iddiası ile birlikte çetenin tetikçileri hemen devreye girip bazı şahıs ve kurumları hedef tahtasına oturtmaya başladı.
Söz konusu "Çete" gibi istihbari güçlerimiz olmadığından veya onlar gibi kimin, hangi karanlık oluşuma hizmet ettiği konusunda bilgi ve tecrübemiz olmadığı için bu konularda eksikliğimiz olduğunu kabul ediyoruz.
Lakin kendi oturdukları yalının giderlerinin dahi kimler tarafından karşılandığı konusunda cevap veremeyen Hilal Kaplan adındaki kişi bugün kendi twitter hesabından, “Davutoğlu döneminde Özgür-Der ve Haksöz iyi fonlandığından mıdır nedir; Davutoğlu gitti bu mecralar direksiyonu Erdoğan karşıtlığına kırdı” sözlerini sarf edebiliyor.
Kaplan, Haksöz’ün Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde veya sonrasında akçeli tek ilişkisini daha da ileri götürelim, 'herhangi bir devlet kurumu ile akçeli tek ilişkisini ortaya koymazsa' ahlaksızlığını ispat etmiş olacaktır.
Şimdi en büyük düşman gördükleri şahıslar ve örgütler için dün en büyük övgüleri yapanlar, bugün hukuk ve adalet beklentisi dışında bir çağrısı olmayan kişileri hedef tahtasına oturtarak şaşırtıcı olmayan söylemlerine devam ediyorlar...