Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 28 Haziran’da demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bazı firmaları ve onlar üzerinden güç toplamaya çalışan suç örgütlerini hedef alan bir operasyon başlattı. “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma”, “Nitelikli Dolandırıcılık”, “Rüşvet ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet” suçlamalarıyla başlatılan operasyona ‘Demir Yumruk’ adı verildi.
Haklarında gözaltı kararı verilen 374 şüpheliden 291’i yakalandı. Gözaltına alınanlar arasında Alaattin Çakıcı’ya yakınlığıyla bilinen Erol Evcil özellikle dikkat çekti.
Demir çelik sektöründe üç ayrı suç örgütü
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tabiriyle “Bir buçuk yıl ilmek ilmek örülen” operasyon sonucu demir çelik sektöründe faaliyet yürüten üç ayrı suç örgütü tespit edilmişti.
Resmî açıklamaya göre birbirinden ayrı bu üç suç örgütünün liderleri Erol Evcil, Eryılmaz Metal’in sahibi Süleyman Eryılmaz ve DETAŞ AŞ’nin sahibi Melih Karabacak’tı.
Soruşturma kapsamında tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edilen 15 şüpheliden Evcil’in de aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklanırken, 10 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. 215 kişinin gözaltı süresi uzatıldı.
Erol Evcil, Demir Yumruk operasyonu kapsamında tutuklandı.
“Her şey göz göre göre yaşandı”
Gazeteci Bahadır Özgür, soruşturma dosyalarına dayanarak kaleme aldığı dünkü (5 Temmuz) yazısında, Evcil hakkında yargıya ve kamuoyuna intikal eden birçok konudan devletin uzun yıllardır haberi olduğunu anlattı, “her şey göz göre göre yaşandı” dedi.
Özgür’ün verdiği bilgilere göre; Erol Evcil ve Alaattin Çakıcı’nın yeni bir suç örgütü oluşturduklarından, korkutma ve yıldırmayla demir çelik sektöründeki fabrikaları ele geçirmeye başladıklarından bahseden “gizli” ibareli bir istihbarat raporu bundan tam 18 sene önce 2004 yılında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne sunuldu.
Raporun altında dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Dairesi Başkanı Hanefi Avcı’nın imzası vardı.
Avcı’nın raporunda Evcil ve şebekesinin ilk hedef olarak Ege Metal firmasını seçtiğinin para hareketleri ve telefon görüşme kayıtlarıyla tespit edildiği yer alıyordu.
“Muhtemelen öldürüldü”
Raporda Ege Metal’i 2002’de satın alan, Aliağa’da kurulu Sözden Demirçelik’in sahibi Sezai Rahmi Özden’in “muhtemelen öldürüldüğü” söyleniyordu.
Özden, raporun sunulmasından bir süre önce yine 2004 yılında bir sabah eşini arayarak yurtdışına çıkacağını ve bir müddet görüşemeyeceklerini söylemişti.
Beş yıl boyunca bir daha kendisinden hiçbir haber alınamayan Özden’in kemikleri 2009 yılında Gaziemir’de ormanlık bir alanda bulundu. Bundan hemen öncesinde Özden’in eşi o dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Özden’in kaybolmasıyla ilgili Evcil’i işaret eden bir mektup yazmıştı. O arada Özden’in iki fabrikası da Evcil’in eline geçmişti.
Abdüllatif Şener: “Evcil’e ‘fabrikayı söküp götürmeyin’ dedim”
Avcı’nın sunduğu raporda, “Demir Yumruk”un merkezinde yer alan şirketlerden Sivas Demir Çelik fabrikasının Evcil’e nasıl geçtiği de anlatılıyor.
Fabrikanın zorda olduğunu duyan Evcil, 2004 Ağustos’unda Egebank soruşturmasında adı geçen ve o dönemler Murat Demirel’e yakınlığıyla bilinen Av. Aydoğan Semizer’i Sivas’a gönderiyor.
Raporda yer alan bilgiler şöyle:
“TMSF’ye borcun ödenmesi için Evcil’in şirketinden 6 milyon 390 bin dolar Sivas Demir Çelik’e gönderiliyor. Şirketin eski sahibi Selahattin Rüstemoğlu’na 12 milyon dolar verilmesi kararlaştırılıyor. 1 milyon dolar elden ödeniyor. Böylece Sivas Demir Çelik de Evcil kumpanyasına katılıyor. Kentbank nedeniyle TMSF’nin uhdesinde bulunan teminat mektubu nedeniyle resmi satış için TMSF’yle ilişkiye geçiliyor. Evcil aracılar vasıtasıyla TMSF Yönetim Kurulu Üyesi Hasan İncekara ve TMSF Tahsilat Dairesi Başkanı Basri Ocak’la görüşüyor. Devreye TMSF’den sorumlu Devlet Bakanı Abdüllatif Şener giriyor. Bakan, Evcil’le Ankara’da GAP Bölge Kalkındırma İdaresi Başkanlığı’nda görüşüyor. Konu basına yansıyınca Bakan Şener, ‘Evcil’e fabrikayı söküp götürmeyin’ telkininde bulunduğunu açıklıyor. Durumu açığa çıkan Evcil, ‘Şirketle ilgim yok’ diyor. Sivas Emniyet Müdürlüğü ise Evcil’in şirkete giriş çıkışını tespit ediyor. Dinleme kayıtlarında da Evcil’in şirketin yönetimini fiilen yürüttüğü kanıtlanıyor.”
Bursa Cumhuriyet Savcılığı, 2005’te Evcil hakkında bu raporda işaret edilen bazı suçlamalarla ilgili “Bozuk Para” adlı bir kara para soruşturması başlatmıştı ve KOM Dairesi de 2006’da bu kapsamda “Gökyüzü” adlı bir operasyon yapmıştı.
Cer Metal’in hikâyesi: “Cumhurbaşkanım beni Evcil’den kurtarın”
Rapor ve rapor doğrultusunda başlayan hukuki süreçlere rağmen Evcil demir çelik sektöründeki faaliyetlerine devam etti.
Tanyeri ailesine ait Cer Metal, el konulan Uzan Grubu şirketlerinden olan METAŞ’ı 2006’da TMSF’den satın almıştı. Tanyeri ailesi şirketin zora girmesi üzerine 2008’de bir kısım hisseyi elden çıkarttı.
Evcil’in Sivas Demir Çelik’i ele geçirmesinde rol oynayan Av. Semizer burada da devreye giriyor.
Bahadır Özgür’ün Zeki Tanyeri’nin İzmir Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı suç duyurusundan özetledikleri şöyle:
“Dosyada şirketin hisselerinin hiçbir ödeme yapılmadan, sahte bir genel kurulla Semizer vasıtasıyla Evcil’e geçtiği iddia ediliyor. Genel kurula Zeki Tanyeri’nin katılmadığı, imzasının bulunmadığı, hisselerin yasal olarak devredilmediği İzmir 3’üncü Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011’deki kararıyla kesinleşiyor. Buna rağmen Evcil’in silahlı adamları fabrikaya yerleşiyor.
“Üzerine fabrikanın işletmesi de ‘kirası elden ödenmek üzere’ uzun süreli yine Evcil’in kontrolündeki EDE Demirçelik’e veriliyor. Aynı şekilde kira sözleşmesine karşı açılan davada da tahliye kararı verilmesine rağmen Evcil fabrikadan çıkarılamıyor. Fabrikadaki makinalar, hatta bakır kablolar bile eritilip satılıyor.
“Tanyeri 2021 yılında bir gece kaçırılıp tehdit ediliyor. Suç duyurusundaki ifadelere göre Semizer de kendisini şu sözlerle uyarıyor: ‘Sen kiminle uğraştığının farkında değilsin. Ege Metal’in sahibi yerin 4 metre altında, 5 yıl sonra bulundu. Sen ne zaman bulunursun biliyor musun? Evcil’in ne kadar kötü olduğunu tahmin bile edemezsin.’”