Hamza Türkmen, Taksim Olaylarını Yazdı

Hamza Türkmen, Taksim Gezi Parkı olaylarını değerlendiriyor.

Hamza Türkmen, Taksim Gezi Parkında başlayan protestoları yorumladı.

Protestoların bir grup marjinal ya da çapulcular tarafından mı çıkarıldığını sorgulayan Türkmen, bu bağlamda protestocuları üç gruba ayırıyor:

Taksim'e camii yapılma korkusu yaşayan İslamofobi içerisindeki 'endişeli modernler'; Ergenekon savunucuları, CHP gibi unsurları içinde toplayan 'müzmin muhalif unsurlar'; ve daha içeriden bir grup olarak Fethullah Gülen'in Hizmet Cemaati gibi kesimler...

***

Tayyip Erdoğan: Devlet mi Hükümet mi? Karar Vermeli!

Hamza Türkmen / Haksöz-Haber

31 Mayıs 2013 tarihinden itibaren “Her Yer Taksim, Her Yer Direniş!” çağrılarıyla ülke sathına yaygınlaştırılmaya çalışılan protestolar, Başbakan Erdoğan’ın sürekli tekrarladığı gibi bir avuç “marjinal”in veya bir avuç “çapulcu”nun eseri mi idi? Marjinal kabul edilse bile Gezi Parkı olaylarını sürekli canlı yayınla aktaran ve canlı yayınlarda protesto eylemlerine davette bulunan Halk TV’nin ve Ulusal TV’nin etki gücü hiç de küçümsenecek gibi değildi. TKP, ÖDP, ADD, ÇYDD, İP, TGB, SDP, KESK gibi organize Kemalist ve sosyalist gruplar yanında, çağrıcılardan olan ve birçok ilde örgütlü bulunan sadece Halkevleri’ni bile ele alsak, CHP tabanı içinde konuşlanmış bu örgüt Halk Partisi kitlesinden nasıl ayırt edilecekti?

Ayrıca Hükümet politikalarını genellikle tasvip eden TV 24, TVNET, Ülke TV, A Kanal, Kanal A, Kanal 7, TGRT Haber, Beyaz TV, Hilal TV gibi televizyon kanallarının, Taksim gösterileriyle ilgili nasıl bir hattı hareket izleyecekleri konusunda kafası karışık yönetici ve muhabirlerinin ortaya koydukları yaklaşımların ise ne özgünlüğü ne de berraklığı vardı. Bu kanalların 1 Haziran’da Taksim’de yürüyen 10 binlerce protestocunun söylemlerini ekranlarına taşırken; Fatih’te Mescid-i Aksa ve Mavi Marmara şehitleri için yürüyen 10 binlerce Müslüman’ın görüntülerini ekranlarına taşımamaları, haber yapmamaları veya arka sıralardan haber yapmaları ve haberde de bu yürüyüşten “yüzlerce kişi” diye bahsetmeleri, dindar kesime hitap eden medya yöneticilerinin ve habercilerinin ne kadar basiret ve tutarlıklık sahibi olduklarını da ortaya koymaktadır.

Taksim olaylarında Ergenekoncuların ve CHP kitlesinin Tayyip Erdoğan’a karşı ve Marksist-anarşist grupların, ayrıca bu koronun kimliğine sığınan Türkçü, Kürtçü, Esedci ve bazı marjinal “Politik İslamcı” grupların iktidara duydukları öfke ile; İsrail gazetelerinin ve Türkiye’deki iz düşümlerinin, Fethullah Gülen bağlılarının karşı çıktıkları Hakan Fidan’ı koltuğundan edememenin hırsı içinde Erdoğan’a yönelttikleri öfkenin kesişim noktası Taksim Gezi Parkı’nda ağaç kesip kesmemek meselesi oldu.  Ayrıca Hükümet’in bu protestonun birleşenlerinin amaçlarını ve organize güçlerini kavramak konusunda vakıayı ve sahadaki güçlerini doğru analiz edememekten kaynaklanan  yetersizliğini de belirtmek gerekir. Bu bağlamda “Muhalefetin senelerce uğraşsa da başaramayacağı bir şeyi 5 günde başardık” ifadesi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya aittir.

Yazının Devamını Okumak İçin Tıklayınız...

 

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!
ABD, Suriye'deki askeri birliğini geri çekecek mi?
Suriye Devrimi'nde kazananlar ve kaybedenler