Hamas, Zeydan İçin Başsağlığı Yayınladı

Hamas, Iİslam alimi Prof. Abdülkerim Zeydan'ın vefatı dolayısıyla Irak halkına ve Müslümanlara başsağlığı diledi.

İslami Direniş Hareketi (Hamas), Irak Müslüman Kardeşler Cemaati eski Genel Murakıbı ve büyük İslam alimi Prof. Abdülkerim Zeydan'ın vefatı dolayısıyla Irak halkına ve Müslümanlara başsağlığı diledi.

Hamas Hareketi Siyasi Birimi üyelerinden İzzet Er-Reşak tarafından yayınlanan başsağlığı mesajında, Allah'tan merhuma rahmet ve yakınlarına sabır vermesi dilendi.

Yemen'in başkenti Sana'da dün (27 Ocak Pazartesi) Iraklı büyük alim Prof. Abdülkerim Zeydan'ın düşünce, telif, eğitim ve öğretim ile dolu bir hayatın ardından 97 yaşında vefat ettiği açıklandı.

Uzun süre hastalıkla boğuşan Iraklı alim, yıllardır Yemen'in başkenti Sana'da ikamet ediyor ve Şeyh Abdülmecid Ez-Zindani'nin rektörlüğünü yaptığı El-İman Üniversitesi'nde ders veriyordu.

İslami düşünce ve davet teorisi alanında en önemli isimlerden sayılan Zeydan, vefatına kadar birçok görevde bulundu. Prof. Abdülkerim Zeydan'ın hukuk, şeriat ve İslami araştırmalar alanlarında bazıları Türkçe'ye de çevrilmiş birçok eseri var.

Abdülkerim Zeydan, 1917 yılında Irak’ın Behic al-Ani kentinde doğdu. Kur’an-ı Kerim’i küçük yaşlarda, Irak medreselerinde öğrendi. İlk ve orta öğretimini Bağdat’ta yaptı. Daha sonra Bağdat’ta Eğitim Fakültesi’nden öğretmen olarak mezun olup, ilköğretimde öğretmenlik yapmaya başladı ve aynı zamanda Hukuk Fakültesi'ni de bitirdi. 1962 yılında Mısır’ın Kahire Üniversitesi İslam Hukuku bölümünden mastır ve doktorasını birincilikle bitirdi. Asrımızın en büyük fıkıh usulü âlimi olarak tanınan Abdulkerim Zeydan, güncel meselelerle ilgili birçok fetva vermiş ve bu alanda ihtisas yapmıştır.

FEM

Filistin Haberleri

Siyonistler Batı Şeria'da 7 yeni "kaçak yerleşim birimi" kurdu
Son 2 ayda Gazze'nin kuzeyine sadece 12 yardım tırı ulaştı
Fas'ta doktorlar Gazze'de sağlık çalışanlarının hedef alınmasını protesto etti
Filistin'deki aşiretler direnişçilerin peşinin bırakılmasını istedi
Filistin: Gazze soykırımında uluslararası sistemin yetersizliği "suç ortaklığı noktasına" ulaştı