Haksöz Haber
İran’da şiilerin lideri Ayetullah Hamaney’in Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde desteklediği aday İbrahim Reisi’nin yerine Hasan Ruhani’nin kazanması sonrasında iktidar mücadelesi bugünlerde kızışmış durumda. Rafsancani çizgisinin ve reformcuların açık desteğiyle seçilen Hasan Ruhani özerk politikalar izleyeceği sinyalini verirken Hamaney ve devlet erkinin açık uyarılarıyla karşılaşıyor.
Nitekim son iki haftada bu minvalde olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. Hamaney, hükümetlere verdiği geleneksel iftar davetini bu yıl Ruhani hükümetine yapmadı. Akabinde İran’ın çok önem verdiği Kudüs günü hadisesi yaşandı. Yürüyüşte Hamaney çizgisindeki Hizbullahçı grup Ruhani aleyhinde slogan atarak onu eski Cumhurbaşkanlarından, firari Beni Sadr’a bağlanmakla itham ederken “Amerikancı Molla’ya Ölüm!” sloganı attılar.
Hamaney de üniversite öğrencilerine yaptığı konuşmada “Eğer komuta merkezi (karargah) ihanet ederse ateş serbest olur!” açıklamasıyla ihtilafı bir üst noktaya taşıdı. Tepkiler üzerine konuşmasını tashih etme ihtiyacı hisseden Hamaney kanun dışı davranmayı kastetmediğini söylemek zorunda kaldı.
Bayram namazı için düzenlenen törende yine Hamaney çizgisindeki meddah-şairlerden biri açık bir şekilde Ruhani ve hükümeti aleyhinde şiir okuyarak Cumhurbaşkanının azledilmesi tartışmalarına tuz biber ekti.
Ruhani ise ekonomiden kültüre, siyasetten medyaya kadar gücü büyük oranda elinde tutan Devrim Muhafızları’nı eleştirerek gücün tek elde toplanmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sistem eleştirinde bulundu.
Devrim Muhafızları komutanı ise mecburiyetten ekonomik alanda faaliyet yürütmek zorunda kaldıklarını, kendileriyle uğraşılması yerine hükümetin ülke ekonomisinin düzeltilmesiyle uğraşmasını ve kendilerine olan borçların bir an önce verilmesini talep etti.
Bütün bu tartışmaların, iktidar mücadelesinin altında yatan teorik zemin ise “halkın oyu” ile “ velayet-i fakih” meselesi. Hamaney ve çizgisi velayet-i fakih teorisinin ilahi kaynaklı olduğuna inanıyor. Dolayısıyla halkın oyunun çok da belirleyici olmadığına inanmaktalar. Merci taklidlerden Ayetullah Mekarim Şirazi açık bir şekilde bu durumu ifade ederken rehber seçiminde de belirleyici olan Hubragan Meclisi reisi Ayetullah Cenneti de benzer içerikte açıklama ile velayet-i fakih siyasetinin naslarla sabit olduğu iddiasında bulunabildiler. Gelişmeler önümüzdeki günlerde İran’da bu tartışmanın daha da sertleşeceğini göstermekte.