Hamamböcekleri kelebek olamaz…

Ruanda’da yaşanan katliam Batı tarafından oluşturulan yapay ayrımların ortaya çıkartabileceği vahşetin hiçbir sınırının olmadığını kanıtlıyor!

HAKSÖZ HABER

Afrika’nın orta kısımlarında yer alan Ruanda yüzölçümü küçük bir yerleşim yeri olarak bütün bir Afrika’nın yaşadığı sömürgeleştirme süreçlerine maruz kaldı. Batı emperyalizminin laboratuvar olarak kullandığı Afrika iktisadi, siyasi ve sosyal deneyler için araç haline getirildi.

Geçmişi 15. yy kadar giden köle ticareti Afrika’nın sömürülmesine ön ayak oluşturdu. Afrikalıları insan olarak değerlendirmeyen Batılı beyaz üstünlükçü anlayış Afrika'da insanı insanlığından utandıracak mezalimlere imza attı. Bunların başında ise Ruanda Soykırımı geliyor.

Modernliğin kurucu ideolojilerinden birisi olan milliyetçiliğin Ruanda toplumu üzerinde uygulanma biçimi ortaya bir ay gibi bir sürede 1 milyona yakın insanın katledilmesiyle sonuçlanan katliamlar dizisini çıkarttı. Azınlık olarak kurgulanan Tutsilerin Hutular üzerindeki tahakkümü seçimler gerçekleşip çoğunluğun iktidara geldiği süreçte daha önceki ayrıcalıkları sebebiyle Tutsilere karşı büyük bir öfke taşıyan Hutu milliyetçilerinin eline istedikleri fırsatı geçirmişti.

Gerçekte ise Hutu ve Tutsi olmak Batılıların toplumu daha rahat kolonize etmek için kullandıkları aparatlardan ibaretti. Milliyetçiliğin yapabileceklerinin hiçbir sınırı olmadığını kanıtlayan Ruanda Soykırımı hakkında araştırmacı Hasan Mert Kaya’nın çalışmasını iktibas ediyoruz.


Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!