15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından tutuklanan albay Ali Eraslan, savcılıkta kamera kayıtları izletilince Akıncı 4. Ana Jet Üssü nizamiyesindeki grubun içinde yer aldığını itiraf etti. Eraslan, yanındaki silahlı askerleri tanımadığını ve halka ateş açmadığını öne sürdü.
Kazan Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında kamera görüntüleri ve tanık ifadeleri değerlendirildi.
Eski İnsani Yardım Tugay Komutanı olan ve 15 Temmuz sonrası Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen albay Ali Eraslan, AA muhabirinin ulaştığı savcılık ifadesinde, 15 Temmuz günü Lojistik Komutanlığı Denetleme Başkanlığından gönderilen Denetleme Sonuç Raporu'nda, toplumsal olaylara karşı bir hazır kıta kurulması istendiğini, bunun üzerine tabur komutanlarına görev için asker hazırlamaları talimatı verildiğini, Hasan Şahan Kışlası Komutanlığından da benzer bir yazının geldiğini söyledi.
Bunun üzerine akşam saatlerinde 4 askeri ciple Akıncı Üssü'ne gitmek için görevli olduğu Sincan'daki kışladan ayrılırken bir binbaşının kendisine verdiği zarfta, "yurtta sulh konseyi"nin sıkıyönetim emrinin yer aldığını söyleyen Eraslan, yanındaki askerlerle darbecilerin merkezi olan Akıncı 4. Ana Jet Üssü'ne gittiklerini ifade etti.
Eraslan ifadesine şöyle devam etti:
"Zarfı açtığımda 'yurtta sulh konseyi' tarafından sıkıyönetim ilan edildiği yazıyordu. 4 ciple Akıncı Üssü'ne gittik. Nizamiyeye vardığımda elinde tüfek olan kişiye 'Yurtta sulh konseyi sıkıyönetim ilan etmiş' diye bağırdım. Kapı açılmayınca hiç kimseyi aramadım, emri gösterince bana kapıyı açtılar. Nizamiyede özel kıyafetli birçok asker vardı. 'Yetkili kim' diye sordum, 'Burada yetkili kimse yok' dediler. Diğer nizamiyede olabileceği söylenince Yarbay M.Z'yi alarak ciple gittik. Saat 23.30-24.00 civarında lojman nizamiyeye vardık. Oradaki görevlinin bir tanesi bize kuleye gitmemizi söyledi. Bizim kulede yapabileceğimiz bir şey yoktu. Dışarıdan ve içeriden silah sesleri geliyordu. 'Emniyetli bir şekilde içeride bekleyelim' dedik ve bekledik. Ertesi gün sabaha kadar silah sesleri devam etti, ben herhangi bir şeye karışmadım."
Darbe girişiminin yaşandığı gece herhangi bir olaya karışmadığını, sabah saatlerine kadar bulunduğu yerden de ayrılmadığını öne süren Eraslan, vatandaşlara ateş açılan Akıcı Üssü'nün nizamiyesindeki güvenlik kamera kayıtlarının izlettirilmesi üzerine görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu kabul etti.
Eraslan, "Vatandaşların zarar görmesini engellemek için onlarla konuştum, içerisinde partili olduğunu söyleyen kişiler vardı. Provokasyon olabileceğinden korktum. Ateş etmedim, ateş emrini vereni ve görüntülerde benim yanımda görünenlerin hiçbirisini tanımıyorum." dedi.
"Elinde tabancası vardı, mermi ağzındaydı"
Albay Eraslan ile Akıncı Üssü'ne giden askerler arasında bulunan N.C, ifadesinde, vatandaşlara ateş açılan nizamiyedeki askerlerin arasında Eraslan'ın da yer aldığını söyledi. Vatandaşlarla darbeci askerler arasında arbede yaşandığını, bunun üzerine SAT'çıların doğrudan halka ateş etmeye başladığını anlatan N.C, "Ali Eraslan ve yanındaki 7-8 SAT komandosu halkla münakaşa ve itiş kakışa başladı. Nizamiyede bulunan daha sonra yüzbaşı olduğunu kendi beyanından anladığım SAT'çı, Ali Eraslan ve yanındakilere arka taraftan, 'Emir komuta bende hizaya geç, ayaklara nişan al' diyerek bağırdı ve ateş emri verdi. Ateş üzerine halktan ölenler ve yaralananlar oldu." diye konuştu.
Nizamiyeden halka kimlerin ateş açtığını belirleyemediğini ifade eden N.C, "Kapıda kimlerin ateş ettiğini tam olarak tespit edemedim ancak Ali Eraslan'ın elinde beylik tabancası vardı ve mermi ağzındaydı. H.İ.Ş'nin vur emrini verdiği sırada Ali Eraslan da hizaya gelen gurup arasındaydı." ifadelerini kullandı.
AA