Halk Ayaklanması Çocukları İçin Güzelleme

İncire, zeytine, Nil’e, Sina dağına, Adeviye Meydanına yemin olsun ki, insan en güzel biçimde direnmeyi öğrenecektir.

Mustafa Yılmaz, Ortadoğu İntifadalarının başlangıcını selamlamak için kaleme aldığı yazıyı güncelleyerek Mısır’ın kahraman Müslümanlarına ithaf etti:

Halk Ayaklanması Çocukları İçin Güzelleme

"çiçek atın yenilmiş asilere"

Derinliklerine kadar dalgalanan büyük bir halk denizi zayıf ve güçlü yanlarıyla devrimin öznesi olmaya koşuyor.

Ey öncü dalgaları derin iç geçirmelerle seyreden halklar! Çiçek verin yenilmiş asilere. Gözü pek havarilere, ölümle alay eden kahramanlara.

Çiçek verin doludizgin koşanlara, savurdukça savuranlara, aktıkça akanlara, sabah baskını yapanlara, tozu dumana katanlara, kalabalıkların ta ortasına dalanlara.

İncire, zeytine, Nil’e, Sina dağına, Adeviye Meydanına yemin olsun ki, insan en güzel biçimde direnmeyi öğrenecektir. Yetimin hakkı için, fakirin ekmeği için, annenin gözyaşı için, ihtiyarların duası için direnmeyi öğrenecektir. Öğrendikçe yenilen asilere çiçek verin!

Bel büken yükü insanın sıratından alıp atan adına yemin olsun ki, her zorluğun yanında bir kolaylık ve gerçekten her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Yükünü sırtından alana yönel ve sen de artık bir devrimden bir devrime koş. Koş ve yenil. Yenil ki sana da çiçek verelim.

Görmedin mi, ne yaptı Rabbin Ad kavmine. Ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem'e. O uzak vadide taşları yontan Semud kavmine. Kazıklar sahibi Firavun'a. Ki onlar devrim ateşini izniyle harlandıracak olanı unuttular, ülkelerinde azgınlık ettiler, mahrumların, fukaranın ve saillerin rızkını para ve mücevhere tahvil edip Avrupa bankalarına yatırdılar. Rabbin onların yaptıklarını elbette görmektedir! O halde siz çiçek verin yenilmiş asilere.

Gökyüzü yarılmadan, yıldızlar dökülmeden, denizler birbirine katılmadan, dağlar hallaç pamuğu gibi savrulmadan, toprak yuttuklarını kusmadan, bulutlar ağlamadan, develer karınlarındakini düşürmeden, yeryüzü dümdüz edilmeden, denizler kaynatılmadan, cehennem tutuşturulmadan, cennet yaklaştırılmadan, çocukların üstüne kurşun yağdırılmadan, darağaçları kurulmadan, susma zamanı gelmeden, fırsat elde iken çiçek verin yenilmiş asilere. Çiçek verin arındırmak ve sakındırmak için öğüt verenlere, can verenlere!

Çiçek verin söze kulak kesilenlere, kulak kesilip de o söze uyanlara. Çiçek verin emanetleri ehline verenlere, ahitlerine riayet edenlere. Her savaştan yenik dönenlere. Mallarında isteyene ve istemeye utanana pay ayıran yiğitlere çiçek verin.

Gözetleme yerindeki zatı unutmayana, kalbi mutmain olana, gelmesi mutlak Furkan günlerini verdikleri söz üzere bekleyenlere, dosdoğru bir yol üzere olanlara, yüzüstü sürünmeyi zillet sayanlara, asrın Kerbela'sına koşanlara çiçek verin ey halklar!

Kulaklar, gözler ve kalpler vereni unutmayanlara, kulakları, gözleri ve gönülleri sınır boylarında, şehrin sokaklarında, meydanlarda nöbete duranlara çiçek verin. Çiçek verin yenilmiş asilere, kahramanlara, havarilere, cengaverlere.

Hayatı ve ölümü imtihan sayanlara, gözlerin yerinden fırlayacağı günden korkanlara, girdikleri zaman selam üzere girenlere, çıktıkları zaman selametlik üzere çıkanlara, iffetlerini koruyanlara, adil olanlara, aklını kullananlara, cennetlere koşanlara, cehennemden kaçanlara, zalimlere sert davrananlara, kendilerini, ailelerini yakıtı taşlar olan ateşten koruyanlara, zalimlerin iktidarlarını yıkanlara, çiçek verin yenilgi yenilgi zafer biriktiren kahramanlara.

Ey savaşçı, devrimci, mahrum, sail, mustaz’af, yoksul, yetim, ihtiyar, genç, erkek, kadın! Ey halk denizi!

Yenildin. Olsun. Yine dene. Yine yenil. Yenil ki sana çiçek verelim. Uslanma. Haylaz ol. Anlaşılsın uysal olmadığın. Ayaklarının yere basmadığı söylensin. Mühürlerin mürekkeplerini iç. Kelime leşleriyle dolu kitapları yak. Vandal bir yürek takın. Şiirleri ezberden oku. Ayetlerin önünde diz çök. Barikatları saygıyla selamla. Boğazına düğümlenecek bir şey olmasın. Sessizce ağla. Zalimleri affetme. Onlara karşı kibirli ol. Mazlumları unutma. Onlara karşı edepli ol. Gecekonduları sev. Her savaştan yenik dön. Zafer asi bir sevgilidir. Uslandır onu. Sakın otostop yapma. Onurlu kişi otostop yapmaz. Yalın ayaklarınla yol yürü. Yürü ve menzili döv. Ayakların su toplasın. Pabuçların delinsin. Kunduracıları sev. Soğan ekmek ye. Caddelerde sek sek oyna. Çocukluğunu hatırla. Sentleri ve çekleri yok et. Bonoların işini bitir. Borsayı batır. Altın ve gümüşü biriktirenleri elim verici bir azapla müjdele.

Akşama yenik dön. Sabaha muzaffer çık. Geceyi sahiplen. Gündüzler onların olsun. Gündüz yenil gece muzaffer ol. Işıkları kapat. Sesini kıs. Radyoyu aç. Mumu yak. Ağla. Meleklerle konuş. Dua et. Ezanı dinle. Abdest al. Öyle ki sana çiçek verelim.

Yere yakın ol. Yere yakın olanlara yakın ol. Toprağa sürün. Elbiseni temizle. Tamirci çıraklarını koru. Soyadını unut. Anneni sev. Babanı unutma. Tanışlarını azalt. Yalnızlığını büyüt. Kendini yaralayan şeyi iste. İstemek hakkını kaybetme. Sözü unutma. Süslü konuşmaları kes. Hatipleri sustur. Yalanın kokusunu alır almaz hakikati haykır. Haykır ki sana çiçek verelim.

Zafere giden yolları değil, müstakim olan yolları yürü. Gerekleri değil gerçekleri konuş. Nefsini körelt ve bunun bilincinde ol. Dön, savaş ve yenil. Yenil ki sana çiçek verelim.

Yitik ol, yitiği ara. Garip ol, garibanları ara. Yetim ol, yetimleri ara. Öldüğün duyulmasın. Mezar taşın olmasın. Biz sana çiçek verelim.

Sırrını paylaşma. Kulağın delik olsun. Duy ama konuşma. Bil ama söyleme. Gör ama es geç. Biriktir ve acıyı ekmek arası yap. Cami çeşmelerinden su iç. Öfkeni biriktir. Bilgini biriktir. Amelini biriktir. Sonra dön meydanlara ve tekrar yenil ki sana çiçek verelim.

İntihar süsü verilmiş cinayetlerin izini sür. Katilleri cezalandır. Öç al. Viva la muerte söyle. Yedek alma. Tek ve tekil ol ve tek ve tekil olanı sev. Bilmediğin şeyin peşine düşme. Tebdil gez ve gözün gördüğünden korkma. Sen resmi ideolojinin küfür işleyen adamısın. Küfür işlerken kibar ol ki sana çiçek verelim.

Herkesin dilinde konuşmayı bil. Herkesin dilinde susmayı. Sazını kır, türkünü ıssız bir sesle söyle. Sobayı tutuştur.

Dene ve yenil. Devrimi dene. Devrimi okumayı bırak. Dene ve yenil. Yenilmeyi dene. Yenil ki anlaşılsın adamlığın. Yenil ki anlaşılsın çağın insanının ne kadar karaktersiz olduğu. Nankör bir iki ayaklı olduğu. Müstağni insanın yığdığı mülkiyetin hırsızlık olduğu. Şerefin eziyetlerden kurtulmadığı.

Yenil ve saçlarını ortadan ikiye ayır. Şizofren bir estetik takın. Saçmala. Sokaklara düş. Allah'ı ve Kitap'ı unutma. Aşıkların tedbir ehli olmadığını bil. Barikatlar kur. Kendine bir ücra bul. Hep savaş ve hep yenil. Yenil ki sana çiçek verelim.

Ey yollardan geçenler, menzilleri yurt tutanlar.

Doğan her sabahın Rabbine yemin olsun ki, insan ziyandadır. Ancak yenilenler, yenilmek için bir araya gelenler, mukavemetlerini muavenetle destekleyenler, haktan sapmayanlar, direnenler bundan müstesnadır. İstisnalara çiçek verin. Çiçek verin ki gelecek güzel günlerin yenilgi yenilgi büyüyen bir zaferle geleceği unutulmasın.

Çiçek verin Halep’in, Humus’un, Deyruz Zor’un, Kusayr’ın, Şam’ın, İskenderiye’nin, Kahire’nin, Sina’nın, Nil’in ve Asi’nin çocuklarına. Çiçek verin gözü pek havarilere. Ölümle alay eden kahramanlara. 

Dr. MUSTAFA YILMAZ

 

Kültür Sanat Haberleri

Genç Birikim dergisinin Aralık 2024 sayısı çıktı
Vatanına dönerken yaşadıkları kadar ağır değildi yükü
“Made in Gaza: From Ground Zero” Savaş bölgesinde mahsur kalan film yapımcılarının sesi oluyor
Taksim Camii Filistin Kitap ve Kültür Günlerine ev sahipliği yapacak
Ümraniye Kitap Fuarı cumartesi günü başlıyor