İstanbul'da düzenlenen BM Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu'na katılan Gannuşi, diktatörlerin rejimlerini bilgiye hakim olmalarıyla sürdürebildiğini belirterek, “Artık hiçbir diktatör, halka dönüp Firavun'un sözlerini tekrarlayamaz. Firavun, halkına 'size sadece görmenizi istediğim şeyleri gösteririm' demişti.
Halk artık uyandı. Halk diktatörün bilmelerini istemediği şeyleri biliyor. Halkın bilgiye, dolayısıyla gerçeğe ulaşması diktatörler tarafından artık engellenemiyor” diye konuştu. “Bilginin geniş kitlelere yayılabildiği bu çağda,diktatörlüklerin devam etmesi düşünülemez” diyen Gannuşi, “Değişimin gücü galip gelecek. Çünkü değişimin gücü, hakikatin gücüdür” dedi. Gannuşi, Suriye’deki Esed rejiminin yıkılacağı konusunda da zerre kadar şüphesi bulunmadığını söyledi.
Tunus Nahda Partisi lideri Raşid Gannuşi, “Bilginin geniş kitlelere yayılabildiği bu çağda, diktatörlüklerin devam etmesi düşünülemez” dedi.
İstanbul'da düzenlenen BM Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu'na katılan Gannuşi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arap devrimini yaşayan ülkeleri bekleyen gelecek konusunda oldukça iyimser olduğunu belirterek, “Bizler açık bir dünyada, tüm halkın bilgiye ulaşabildiği bir çağda yaşıyoruz. Bilginin geniş kitlelere yayılabildiği bu çağda, diktatörlüklerin devam etmesi düşünülemez” dedi. Diktatörlerin rejimlerini bilgiye hakim olmalarıyla sürdürebildiğini ifade eden Gannuşi, “Artık hiçbir diktatör, halka dönüp Firavun'un sözlerini tekrarlayamaz. Firavun, halkına 'size sadece görmenizi istediğim şeyleri gösteririm' demişti. Halk artık uyandı. Halk diktatörün bilmelerini istemediği şeyleri biliyor. Halkın bilgiye, dolayısıyla gerçeğe ulaşması diktatörler tarafından artık engellenemiyor” diye konuştu.
“İnsanlar artık sabah namazına polis baskınlarıyla uyanmak istemiyor”
“Diktatörlük ortadan kalktı. İnsanlar devlet başkanının yüzde 99,99'la seçildiği sahte seçimlere dönmek istemiyor” diyen Gannuşi, “İnsanlar artık sabah namazına polis baskınlarıyla uyanmak istemiyor.
Sahte yargılamalarla onurlarının ayaklar altına alınmasına izin vermeyecekler. Mallarına el konulmasına, en insani hakların ellerinden alınmasına müsaade etmeyecekler” şeklinde konuştu. Tunus'ta şiddet eğilimli gruplara mensup insanların az sayıda olduğunu ve bu grupların ortaya çıkışının büyük ölçüde diktatör rejiminin zorunlu sonucu olduğunu ifade eden Gannuşi, “Bin Ali, iktidarı süresince İslami hareketleri yıldırmak ve bitirmek için çok uğraştı. Bu baskıcı rejimin kuşatması altında ortaya rejime tepki olarak şiddet eğilimli gruplar çıktı. Biz Nahda Hareketi olarak bu tür gruplarla diyaloğu sürdürüyoruz. Kanuna uymaları noktasında onları ikna etmeye çalışıyoruz” dedi. Gannuşi, diyaloğu önemsediklerini ve aşırılık eğilimli örgütlerin, diyaloğun başarıya ulaşması durumunda kendi haklarını savunacakları bir demokratik sistem içinde kendilerine yer bulabileceklerini ifade etti.
“Eski Sistemlerin Kalıntıları Hâlâ Yaşamaya Devam Ediyor”
Devrimin yaşandığı ülkelerde henüz her şeyin yolunda gitmediğini belirten Gannuşi, eski sistemlerin kalıntılarının hâlâ yaşamaya devam ettiğini ve bu kalıntıların değişimin önünü tıkamak için ellerinden geleni yaptığını savundu. Libya, Tunus, Mısır ve Yemen'de durumun bu yolda olduğunu ifade eden Gannuşi, şöyle dedi:
“Devrimle iktidardan düşen diktatör rejimler, ellerinde tutabildikleri güç organlarıyla mücadele vermeye devam ediyor. Bu ülkelerde diktatör rejimi kalıntılarını destekleyen basın grupları var. Bu rejimler, bürokratlarıyla, güvenlik birimleriyle, değişime direnmeye devam ediyor. Günümüzde Mısır ve Yemen'de asker hâlâ siyasi olarak fazlasıyla etkin. Bu bahsettiğimiz ülkelerde ileriye iten ciddi bir güç var. Ancak geriye doğru çeken bir güç de varlığını koruyor. İleriye iten ve değişim taraftarı olan gücün diğer güce baskın geleceğini biliyoruz. Değişimin gücü galip gelecek. Çünkü değişimin gücü hakikatin gücüdür. Halk, geriye dönüp o eski günleri yaşamak istemiyor. Çünkü halk özgürlüğün bedelini ağır ödedi.”
Esed Rejiminin Yıkılacağından Zerre Şüphem Yok
Suriye'deki olaylara da değinen Raşid Gannuşi, buradaki olayların mezhepsel olmadığını, rejimin kendi halkına karşı başlattığı bir savaş olduğunu savunan Gannuşi, “Özgürlük ve diktatörlük arasında yaşanan bir çatışmadan bahsediyoruz. Suriye'de yaşananlar özde Tunus, Mısır ve Libya'da yaşananların aynısıdır” diye konuştu. Gannuşi, şöyle devam etti: “Suriye halkı gün boyunca ve geceleri sistemi devirmek için elinden geleni yapıyor. Nitekim Suriye'de devrim olacak. Bunun başka bir ihtimali yok, bundan kaçış yok. Suriye'de rejimin yıkılacağı konusunda zerre şüphem yok. Bugün görüyoruz ki coşkulu gösteriler tüm engellemelere rağmen Şam'ın merkezine kadar, Halep'in ortasına kadar yayıldı. Şimdi bir soru sormak istiyorum. Sizce Suriye halkı mı değişecek, yoksa rejim mi?.”