Ebu Hanzala olarak bilinen Halis Bayancuk hakkında, “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2009 senesinde soruşturma başlatılmış, bu kapsamda 15 Nisan 2011’de tutuklanan Bayancuk, 24 Ocak 2013’te tahliye edilmişti. Savcılığın 4 Ağustos 2011 tarihli iddianamesi ile “El-Kaide yöneticiliği” suçundan Bayancuk hakkında açılan diğer davada Bayancuk’a, “El-Kaide/DAEŞ silahlı terör örgütünün ülkemizdeki yapılanmasının lideri olduğu” suçlamasıyla 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
10 kişilik heyet inceledi
Yeni Akit’in naklettiğine göre, Avukat Serkan Türkdoğru’nun başvurusu üzerine Mazlumder, Halis Bayancuk davasıyla ilgili rapor hazırladı. 10 kişilik heyetin çalışması üzerine şekillenen 73 sayfalık raporda Bayancuk’un yargılandığı Bakırköy 16. Ağır Ceza Dosyası, Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi Dosyası, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi Dosyası, Diyarbakır ve Sakarya Soruşturma Dosyaları kapsamlı olarak değerlendirildi.
HDP-CHP etkisi
Mazlumder raporunda dava kapsamında Bayancuk hakkında tahliye kararı verildiği gün TBMM’de HDP’li Meral Danış Beştaş ve CHP’li Özgür Özel’in aleyhindeki söylemleri sonrası tekrar “tutukluluğun devamı” kararına hükmedildiğine vurgu yapıldı.
Bayancuk’un toplantı ve ikili görüşme için gittiği şehirlerde yaptığı konuşmalar sebebiyle hakkında birçok ilde farklı davaların açıldığı ve birleştirilmesi gereken yargılamaların her dosya bakımından ayrı ayrı yürütüldüğüne işaret edildi. Çalışmada, Bayancuk’un hem “örgüt propagandası” suçundan hem de “örgüt kurma ve yönetme” suçundan ayrı ayrı cezalandırılmış olmasının da hukuki olmadığı ileri sürüldü.
Hakimler tecrübesiz
Mahkumiyet veren hakimlerin tecrübesizliğine vurgu yapılan raporda, “Başvurucu (Bayancuk) hakkında 18.09.2020 tarihli mahkûmiyet kararı veren mahkeme başkanı haricinde mahkemenin karar veren üyeleri HSK’nın 20 Mayıs 2020 tarihli kararnamesiyle 2 üye ilk defa hâkim olarak Sakarya Hâkimliğine atanmıştır. Akabinde 17.07.2020 tarihli kararname ile bu iki üye Sakarya 2. ACM’ye üye olarak atanmıştır. Dört aylık meslek tecrübesi olan hâkimlerin Ağır Ceza Mahkemesine atanmaları ve hemen akabinde başvurucu hakkında karar vermeleri, mahkemenin bağımsız ve tarafsızlığı hususunda şüphe oluşturduğu gibi başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamında kalan tarafsız ve bağımsız mahkeme tarafından yargılanma hakkının da ihlal edildiği izlenimini oluşturmuştur” denildi.
Aynı suçtan iki ayrı ceza
Aynı suçtan iki defa yargılama olmayacağı ilkesinin yok sayıldığının belirtildiği raporda şu ifadeler yer aldı: “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.04.2017 tarihinde başvurucu hakkında aynı nitelikteki eylemleri nedeniyle KYOK kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Mahkemece örgüt suçlarının temadi eden suçlardan olduğu gerçeği nazara alınmaksızın başvurucunun 07.04.2017 tarihinden önceki fiil ve eylemleri yargılama konusu edilmiş; böylece ‘aynı suçtan iki defa yargılama olmaz’ ilkesine aykırı hareket edilerek adil yargılama hakkı açıkça ihlal edilmiştir.”
“Başvurucunun örgüt kurma ve yönetme suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi karşısında örgüt propagandası suçundan ayrıca mahkûmiyet hükmü verilmeyeceği nazara alınmaksızın hem örgüt propagandası suçundan hem de örgüt kurma ve yönetme suçundan ayrı ayrı mahkûmiyet hükmü kurmak suretiyle aynı suçtan iki defa cezalandırılmış olması da adil yargılanma hakkını ihlal etmiştir.”
Ebu Hanzala müstearı kod isim gibi yansıtılmış
Raporda Bayancuk’un mahlas olarak kullandığı ve bu isimle tanındığı “Ebu Hanzala” müstearının mahkeme tarafından “kod isim kullandığı” gerekçesiyle mahkum edilmesine şu ifadelerle değiniliyor: “Başvurucunun tüm Türkiye çapında Ebu Hanzala - Halis BAYANCUK isimleriyle tanınan biri olması, Ebu Hanzala’nın aleni bir şekilde kullanılan mahlas ismi olması ve kolluk ve adli mercilerce de bilinen biri olması karşısında ‘Kod isim kullandığı’ gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmesi, adil yargılanma hakkı ihlali niteliğindedir.”