Çocuğunun isminden ötürü kamuoyunda Ebu Hanzala lakabıyla tanınan Halis Bayancuk hakkında Bakırköy Adliyesinde bugün görülen duruşma neticesinde tahliye kararı verildi. Halis Bayancuk hakkında ayrı ayrı 4 dava açılmış ve hiçbir hukuki kural gözetilmeksizin bu davaların 3’ünde ayrı ayrı hapis cezalarına hükmedilmişti. Terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği ithamıyla hakkında hapis cezası verilen Bayancuk toplamda 10 yıla varan bir süredir cezaevinde tutulmaktaydı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinde yapılan inceleme neticesinde Halis Bayancuk ve birlikte yargılandığı diğer sanıklar hakkında mahkemece gerekçe ortaya konulmaksızın yasadışı silahlı örgüt üyeliği ve yöneticiliğinden mahkumiyet kararları verildiği belirtilerek bunun hukuka uygun olmadığı vurgulandı. Oybirliğiyle alınan Yargıtay kararında silahlı örgüt üyeliği suçlaması yapılabilmesi için bir dizi unsurun mevcut olması gerektiği hatırlatılarak, mahkeme kararında bu hususların ortaya konulmadığına, soyut suçlamalarla yetinildiğine dikkat çekilerek sanıkların temyiz taleplerinin kabul edilmesine ve mahkumiyet kararının bozulmasına hükmedildiği belirtildi.
28 12 2022 tarihinde yayınlanan Yargıtay İlamında dikkat çekici şu satırlar yer almaktaydı:
“… TAPE kayıtları, e-mail adresleriyle ilgili iletişimin tespiti, teknik izleme, ses ve görüntü kaydı alınması kararlarının uygulandığı, sanıkların adreslerinde yapılan aramalarda ele geçen dokümanlar, yurt dışına çıkış işlenecek suçları gerçekleştirmeye elverişli silah, araç ve gereçlere sahip olup olmadıklarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde; sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtayın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler ile mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle sanıklara isnat edilen suçların oluşup oluşmadığı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında anılan ilkelere uyulmayarak sanıkların hangi eylemlerinin silahlı terör örgütü yöneticisi ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarına esas alındığının ayrıntılı bir şekilde açıklanmadan, soyut bir kabul ile Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK’nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine aykırılık oluşturacak şekilde gerekçesiz hüküm kurdu…”
Öte yandan Yargıtay 3. Ceza Dairesi Halis Bayancuk hakkında farklı tarihlerde farklı mahkemelerce açılmış ve aynı mahiyetteki dava dosyalarının da birleştirilmesi gerektiğine hükmederek bu dava dosyalarını ilk davanın açıldığı Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Bugün (10 Temmuz 2023) yapılan duruşma neticesinde Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bozma ve birleştirme kararına uyarak dosyaların birleştirilmesine karar verdi ve sanığın uzun yıllardır cezaevinde tutulmasını gerekçe göstererek tahliyesine karar verdi.
Aleyhinde hiçbir somut delil, belge, veri olmaksızın yıllardır cezaevinde tutulan ve hukuki bir gerekçeden çok medya yargılamasının mağduru olan Halis Bayancuk’un tahliyesi geç de olsa hukuksuzluğa son verilmesi anlamına geliyor.
Bu arada Halis Bayancuk hakkında verilen tahliye kararı üzerine Kemalist ve sol kimi medya organlarının hiç vakit kaybetmeden karalama kampanyasına giriştiği de görüldü. Yıllardır bu insanın neden tutuklu kaldığını, hangi delillerle mahkum edilmeye çalışıldığını asla sormayan, sorgulamayan bu yayın organları duruşma öncesinde başlattıkları çarpıtma eksenli habercilik faaliyetlerini tahliye kararı üzerine daha da ileri taşıdılar.
Konuyu hiç alakası yokken seçimlere, HÜDA-PAR ile iktidar arasındaki pazarlığa bağlayan bu yayın organları Yargıtay’ın verdiği bozma ve birleştirme kararının tarihine dahi bakma gereği duymadılar. Oysa Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin oybirliğiyle verdiği karar henüz seçim sürecinin çok öncesinde, 28 Aralık 2022 tarihinde yayımlanmıştı zaten.